• bilinen dillerde ne kadar guzel muzik yaptiklarini anlatmanin yolu olmayan grup. butun hayatimi st germain dinleyerek gecirmek zorunda birakilsam, oldugum andaki tek uzuntum o an dinledigim st germain parcasinin yarim kalmasi olur.
  • ünlü fransız müzisyen ludovic navarre'ın sahne ismi ve de en iyi acid jazz müziğinin ortaya çıkmasına neden olan projesidir. 1995 yılında çıkan ilk albümü boulevard belki de tüm zamanların en iyi acid jazz albümlerinden biri olup dünya çapında 350.000 den fazla satış rakamına ulaşmıştır. ardından 1999 yılında from detroit to st. germain albümünü piyasaya süren ludovic navarre yani st germain'in son albümü ise 2000 yılında tourist albümü. bu yıldan sonra bazı albümlerde composer luk yapan navarre ne yazık ki o yıldan beri herhangi yeni bir albüm çıkarmadı ve bu konu hakkında da yıllardır hiç bir bilgiye ulaşılamamakta. ludovic navarre'in etkilendiği müzisyenler arasında ise bob marley, toots and the maytals, miles davis ve kool & the gang bulunuyor. st germain'in en önemli parçaları ise şu şekilde;

    (bkz: rose rouge)
    (bkz: sure thing)
    (bkz: so flute)
    (bkz: latin note)
    (bkz: deep in it)
    (bkz: soul salsa soul)
    (bkz: too deep)
  • artık kendisinden bir daha yeni bir müzik duyamacağız derken 15 yıl sonra geri dönmüştür. 9 ekim 2015 'de yeni albüm, sonrasında büyük konser turu. işte acid jazz şimdi tam anlamıyla geri dönmüştür.

    yeni single'ı real blues'un klibi için:https://youtu.be/vuym4qrvdmw
  • tourist albümünden çıkan "sure thing" ve "rose rouge" ile kısa sürede adını duyuran fransız grup, dinlemekten zevk aldığım ender fransızlardan (son dönem başarılı fransız dj'leri hariç)
  • 99 francs filmine sure thing'i soundtrack olarak armağan etmiş şukela grup.
  • tourist albumunu bizzat paris sokaklarinda dinleyerek tanidigim, klas acid jazz grubu
  • (bkz: jazzanova)
  • mükemmel bir acid jazz grubu, klipleri de harika.
  • kendisiyle ortaokulda baslayan tanidikligim muteakip senelerce dallanip budaklanip ahtapot gibi sarilip hayatimin her evresine derinden nüfuz etmistir. lise yillarinda simarikligin ve yapay zekanin sinirlarinin ihlal imkani uzerine cok sayida deneme yazmis, pratige ne kadar dokulebilecegini gormek uzere harekete gectigimizde ise filmi koparmisizdir. universite yillari boyunca bir nebze bagimsiz takilip aklimizi basimiza topladigimizdan olsa gerek, tekrar bulusup da gecmise soyle bir baktigimizda iyiden iyiye sacmalayip, sacmalama sanatini bile dayanilmaz hafifliginden kurtarmisizdir. oyle ki erkek arkadasimla tanistiracagim vakit kendisine "onun yaninda sacmalama, beni rezil etme" demis bulundugum rivayet edilir. dediysem bile dinlememis akla hayale gelmeyecek retrospektif cikarimlariyla koca bir kalabaligi saskinliga bogmustur. uzun lafin kisasi kendisinin zihni öteki olarak calismaya programlanmistir. cigerimin 3/4u kendisine fedadir.
  • ludovic navarre gibi bi dehanin olusumu. tourist gibi sahane bi albume sahiptirler. biraz jazz biraz latin derken, bass i ve beatleri sahane hissettirmislerdir. rose rouge, pont des arts, la goutte d'or basarili eserlerdir.
hesabın var mı? giriş yap