• die hard 3'te merkez bankası soyulurken çalan, fiorentina taraftarının tezahürat haline getirdiği ve benim hala adını bilmediğim melodinin askeri marş olarak söylendiği güzel bir film. geceyarıları kablo tvnin muhtelif kanallarında sayısız kez oynamış ve oynamaktadır.
  • her izleyişte daha bir fazla keyif veren, standart ww2 temali hollywood yapimlarindaki salak nazi askeri tiplemesinden kurtulamamis film. ayric fantastik animal tiplemesi eylendiricidir.
  • shapiro nun animal a sordugu " how stupid can you get, animal" sorusuyla gulduren guzel film
  • amerikan askerleriyle alman askerlerini neredeyse enseye tokat göte parmak,şaban askerde modunda görebileceğimiz film.tıpkı frank capra gibi inandırıcılıktan uzak olmazsa wilder filmi olmaz zaten.
  • die hard serisinin en güzel filminde çalan melodinin ilk olarak kullandığı film. daha doğrusu die hard buradan aşırmış da bizim haberimiz yok. film esir düşen amerikan paraşütçülerinin bulunduğu bir alman kampında geçiyor. cenevre sözleşmesine bir nebze de olsa uyulan bu hapishane de üniversite mezunlarının toplandığı koğuşta tabi ki ilk hedef kaçmak. kafalarının bir köşesinde her zaman rüyalar ülkesine ulaşmak var ama gelen haberler hiç de iç açıcı değil. artı stalag 17'den şimdiye kadar kaçan olmamış. bunda koğuşlardaki farelerin rolü de büyük. amerikalılarla yetişen, büyüyen, yemek yiyen ama hiçbir zaman vatanlarını unutmayan asker ruhlu ajanlar. ne var ki bir ip sallanır, bir fırtına kopar ve...
    ailecek izlenebilecek türden nadir savaş filmlerindendir. bir başında bir de sonunda silah sesleri duyulur. animal, ı belive it sloganları her zaman hafızada kalıcıdır. postacının da bir lafı vardı ama aklımda gelmiyor...
  • hayatımda izlediğim en güzel filmlerden biri.

    shapiro ve animal'ın alman çavuşu schultz ile replikleri muazzamdır

    -
    schultz: how do you expect to win the war with an army of clowns?
    amarigan: we sort of hope you'd laugh yourselves to death.
    -
    shapiro: hey schultz, sprechen sie deutsches?
    schultz: ja?
    shapiro: then droppen sie dead!
    -
  • bir savaş filminden ziyade komedi filmine daha yatkın, unutlmaz marşı ve animal tiplemesiyle akıllarda yer eden siyah-beyaz film. emin olmadıkça öyle görünüyor olsa dahi asla bir ithama körü körüne inanmamak gerektiğini de vurgular bu film.
  • --- spoiler ---

    filmin gerçeklikten uzak görünüşünün nedeni, aynı isimli bir sahne oyunundan uyarlanmış olmasındandır. yine de bu türde pek çok filme esin kaynağı olmuştur.

    bence filmin zirve yaptığı sahne, nazi doktrini amacıyla her birine mein kampf dağıtılan askerlerin, üç gün sonraki yoklamada hem saç-bıyık hem de kafa olarak birer führer'e dönüşerek alman komutanı taşağa almalarıdır.

    bir de ünlü aktörlerin taklidini yapıp mahkumları eğlendiren adam çok başarılıdır. clark gable, james cagney ve cary grant'in taklitlerini bire bir yapar namussuz.

    billy wilder bu filmde yine ustalığını konuşturmuştur. muhbirin kim olduğu konusunda izleyiciyi hep ters köşeye yatırır. önce sefton karakterinin muhbir olduğunu destekleyen her türlü ipucu verilir. sonra tam sefton'ın aslında muhbir olmadığının anlaşıldığı sahnede, kamera yavaşça hiç konuşmayan, beyni hasarlı gözüken joey'e doğru yavaşça kayar. sanki wilder'ın kamerası dile gelmiştir ve muhbiri bize söylemektedir. ama bu sinemanın seyirciye yaptığı en zekice fake'lerden biridir aslında.

    bu filmle en iyi erkek oyuncu oscarını kazanan william holden, canlandırdığı -humphrey bogartvari- sefton karakteri çok bencil olduğu gerekçesiyle gönülsüzce, stüdyonun zorlamasıyla oynamıştır. belki de bu yüzden oscar tarihinin en kısa teşekkür konuşmasını yapar: "thank you."

    önceden bu rol için düşünülen kirk douglas yapılan teklifi reddetmiş, charlton heston ise william holden daha uygun olur düşüncesiyle billy wilder tarafından reddedilmiştir.

    son olarak filmin can alıcı repliğini hatırlatalım:

    - ach soooo...

    --- spoiler ---
hesabın var mı? giriş yap