• videoda taylan yıldız, "stanford'dan da doktoram var, onun için. öncelikle bir herkes kendine gelsin" dedikten sonra mehmet tevfik göksu etrafına bakarak sanki "duydunuz mu? stanford diyor, lan burası istanbul, istanbul puhahahha" demiş gibi.

    tanım: eğitimli birinin hele ki amerika'da yetişmiş, şirket danışmanı konumundaki birinin gelip türkiye'de siyaset/meclis üyeliği yapmasının şu zamanda zor olduğunu gösteren örnektir.

    mesele eğitim/teknik uzmanlığı değil, yurtdışından gelip siyasete yön vermeye çalışmasındadır. zor durumda kalıp iktidar partisi üyelerini güldürecek tavrı siyasetteki acemiliğini göstermekte. halbuki karşısındaki sadece (3 dönemdir) esenler belediye başkanı değil, öncesinde de belediye başkanı danışmanlığı, il başkan yardımcılığı görevlerinde bulunan deneyimli bir siyasetçi.

    aslında olay kumda koşan atı, toprak sahada koşturmak gibi...

    edit:imla
  • kendimi bir an için o arkadaşın yerine koydum.
    geçmişte, cahiller, hayallerimi aynı böyle küçümseyip, dalga geçmişti.

    sanırım cehalet hiçbir zaman değişmeyecek. cahiller, her zaman kendilerini dev aynasında görüp, kültürlü insanlarla dalga geçmeye devam edecekler.
  • beyefendinin otobiyografisinde yazdığı turkiyeye neden döndüm kısmı gerçekten o kadar faydalı ve umut verici ki. soylediklerinde çok doğru ve keşke bu şekilde bilgili kültürlü insanlar avamlara bırakmasa ülkeyi. kendileri gibi olan insanlar bu ülkede yaşamaya devam edebilsin diye dönse. asla donmeyenleri suçlayamayız ama kendisi gibi biri ülkeye donduğu için teşekkür edebiliriz.
  • bir kez daha yurtdışında bir girişimci ve expat olarak yaşarken ülkeye dönüp, iyi partiye girip politika yapmaya çalışsam mı diye düşündürttü beni taylan bey, herkes kendine gelsin derken stanford’ı hayatında duymamış badem bıyıklılara anlatmaya çalışması ve onların o ekşimiş gülüşleri midemi bulandırdı! yine bu adamlar ben tübitak’a girmek istiyorum dediğimde torpilin kim diye sormuşlardı, sonra bir başka ülke dedi ki eğer top 200 üniversiteden mezunsanız gelin oturum çalışma izne verelim ve sonuç ben ülke değiştirdim. taylan bey stanford’lı değilim bologna ve münih teknik masterlıyım, beni de alır mısınız iyi parti’ye? torpilim yok, sadece ülkesini ve atatürk’ü herseyden çok seven bir genç kadınım, her hedefime ulaşırım, çünkü once çalışarak sonra da muhtaç olduğum kudretin damarlarımdaki asil kanda olduğunu bilerek, şerefimle durmadan çalışırım, az önce doğmamış çocuğuma da ilk eşyası olarak atatürk’lü tişort aldım. bu ülkeyi işte böyle adamlar kurtaracak, gün gelecek yurtdısındaki beyinler bir bir geri dönecek, çünkü biz nereye gitsek hep ülkemiz için varız..
  • boş bir insana dolu bir insanın cevap vermeye çalışmasıdır.

    tevfik göksu denen şahsın gülüşü adeta belediyecilikte mafyalaşmış şahısların gülüşüne o kadar çok benziyordu ki bu beni ürküttü.

    bir tarafta belediye mafyası diğer tarafta '' beyin ''...

    öylesine saçma gülüyor ki, '' beyin göçü diyorlardı bu niye göçmemiş lan '' anlamı çıkacak kadar saçma gülüyordu.

    olsun iyi ki göçmemişsin be dostum, ne kadar çok göçerseniz meydan o kadar bunlara kalır!..

    allah düşmanın bile bilgilisini versin!.. bu söz şu an yalnızca bir taraf için gerçeklenmiştir.
  • tipik bir ortadoğu cehaleti ve kompleksi elbette, çok belli.
    bunu izleyince aklıma bulut teknolojisinin faydalarından yararlanıp kafayı çok takmamamız gerektiğini söyleyen biri geldi. sorgulayamayan zihniyetin lafı çevirme aracı bu da.
    işte siz kafanızı çok yormayın diye başkaları kafalarını çok yoruyor, sonra da siz o başkalarını küçümsüyorsunuz. aymazlık diz boyu.
  • her şeyi geçtim, bu ibnelerin güldüğü kadar keyifle gülemedim son yıllarda. çok acayip. ülke bunlar gibi sığırların keyifle yaşadığı ülke oldu artık, yazık.

    gülmeyi unuttuk be hüseyin
  • kokan ayaklar baş olursa böyle futursüzca gülerler. güzel ülkem ne hale geldi, cidden hayretle izliyorum artık çoğu olayı ve insanı.
  • o kadar cahilsin ki farkında değilsin. ne büyük mutluluk.
  • “entel” diye hakaret var bu ülkede, fazla da şey etmemek lazım
hesabın var mı? giriş yap