• iki eliyle iki ayrı gitarı tapping yaparaktan çalıyor.(tabi bunu tek gitarda da yapıyor da) konserlerde biri omzunda, öbürünü bir platforma koyuyolar. bize de oturup dana gibi bakmak kalıyor.
  • kral'ın the lady in my life'ına vakt-i zamanında güzel bir smooth jazz cilası çekmiştir, 1985 senesinde... arka plandaki hisli ve 'moonlighting' ortamlarını anımsatan yamaha dx7 tuşlarında üstad onaje allan gumbs kendisine eşlik eder. vhs'den rip edilmiş videoklibi için:

    https://www.youtube.com/watch?v=eoar8k3qnti
  • 1996 yılında (yanılmıyorsam) istanbul jaz festivali'ne gelmis, fakat geldigine pisman olmus gitar virtüözü. açıkhava'daki konseri belediye tarafından habitat gibi bisey bahane edilerek maslak darüşşafaka lisesi spor salonuna alınmıştır. seyirci bu durmdan çok etkilenmiş ve çoğu konsere gelmediği gibi gelenler de liselerarası folklor müsabakası izler gibi izlemişlerdir konseri. bu durumdan etkilenmeyen tek kişi ise stanley jordan'dı ve kendrinden geçe geçe geçsaatlere kadar çalmıştı. süper ötesiydi.
  • heey gidi hey.. akşam akşam caz gitaristleri serisine kalktım neden bilmem..

    "çook uzun yıllar önceydi, o zamanki nickimle hakkında şuna benzer bir entri girdiğim gitarist:" diyerek tanımımı vereyim..

    çook uzun yıllar önceydi.. gitar çalmayı daha yeni yeni öğreniyorduk.. ne nota vardı, ne hoca, ne internet, ne tab, ne bişey.. bilgisayarı sadece bi kere ankara'ya gittiğimizde halamın o zamanki iş yerinde (merkez bankası'nın eğitim şubesi) görmüştüm.. 2 tane vardı yanyana.. birinde araba yarışı oynamıştım hep yoldan çıka çıka.. yani demek istediğim devir çakmataş devri..

    tabi o dönemde bilgi kaynağı hey, ses ve daha yeni çıkan blue jean falan.. gitarla ilgili hiç bir kaynak yok, bi klasik gitar metodu var işte unuttum adamın adını, her türlü bilgi kulaktan kulağa dolaşıyor, efsanelerle büyüyoruz.. wasp ne demek, slayer konserinde ne olmuş, manowar elemanları cidden öyle kaslı mıymış, o cıncıncın cığğarrrrrrkkkkk sesini almak için gitara bi pedal varmış onu takıyomuşsun, türkiye'de hiç jackson yokmuş.. böyle şeyler.. her bilgi süper değerli tabii bu manada..

    neyse bi abimiz geldi.. bişeyler gösteriyo falan bana.. sonra dedi ki "stanley jordan diye bi adam var.. işte o bu işi yarmış bitirmiş.." meğer işte bu jordan, gitarın maykıl jordanıymış - kötü espri oldu ama idare et- bi eliyle arpej yaparken diğer eliyle tapping soloları atar, o da yetmez bi de baş parmaklarıyla basları çalarmış.. bi gün işte meşhur üçlü meola, lucia ve mac laughlin konser vermeden önce genç bi zenci çocuk gelmiş, abi bokunuzu yiyim sizden önce çalıp ısıtıyım ahaliyi konsere demiş.. bunlardatamamolurdemişsonraçocukçalarkenyakaçkişivarsahnededemişlerbibakmışlarbitekbu..

    öyle efsaneler işte..

    sonra anaa bi süre sonra bruce willis, kim basinger.. ikisini de severim.. o dönem hele yaş ergen, ikinciyi daha da bi seviyorum, izlerken işte kim sarhoş olmamalı bruce bilmiyo şarap marap alıp bi arkadaşının prova yaptığı stüdyoya götürüyo yemekten önce, oha orda zenciarpejtappingbaşparmaklabasçalıyolayoksabuomusene90larınbaşımınedahamecikboxyeniaçılmışoleeeyyy..
  • stairway to heaven yorumu ile beni deli eden gitarist. izledikçe ayar olmamak elde değil!

    http://www.youtube.com/…v=fsw4jagpema&feature=share
  • "yok canım, bu harif gitarist felan deil ki, bildiğin piyano çalıyo" dedirten inanılmaz gitar çalan, büyük ihtimalle de insan olmayan bi varlık.***
  • asyadaki muadili (bkz: enver izmailov)'dur dersek sanırım doğru olur.

    düzeltme (ing. edit): son bir iki haftadır sürekli bu beyleri dinledim. stanley jordan ve (bkz: enver izmailov) birbirinin yerine geçmez. ben stanley jordan'ın bir tınısının olmadığını düşünüyorum artık(çok temiz çalıyor, hızlı, virtüöz tamam ama). bence bu tapping işlerinin kralı enver izmailov. adamın gitarından çıkan sesler çok renkli hep bir tınının peşinde enver bey.
  • bruce willis ve kim basinger'in oynadığı blind date adlı filmde boy göstermiştir, ayrıca the sound of silence'i çok güzel yorumlamıştır kendisi.
  • çoğu kişi gibi "amazing guitar tapping - live on letterman"(aslen street talk) videosuyla tanıdığım tapping üstadı. şikago'nun köylüsüdür. piyanodan gitara geçmiştir. eadgcf(yani g'den sonra da dörtlüye devam) akor dizilimini kullanır.

    bizde olsa gitarı zevkten çatlattı diye içeri atarlar, kendine sorsan sweet lovin' yapıyorum der.

    video linki: http://www.youtube.com/watch?v=g3ghtplxqoi

    yaran yorumu: "did he just walk off the set of star trek? "
  • live on letterman da caldigi giris parcasini indirdikten sonra bulabildigim butun parcalarini dinledigim super gitarci hala o ilk dinledigim parca favorimdir her ne kadar ismini bilmesemde..
hesabın var mı? giriş yap