star trek iii the search for spock

• star trek filmlerinin en karamsar olanidir.
  
  --- spoiler ---
  
  tek bir filmde hem enterprise yok olur, hem de kirk un oglu klingonlar tarafindan oldurulur. zamaninda izleyen seyirci herhalde sok olmustur.
  
  --- spoiler ---
• spock'ın izinde. bir sadettin teksoy programı.
  
  kirk'ün programını arayıp spock'ın kaybolduğunu bildirmesiyle kutuplarda spock'ı arayamaya koyulan sadettin teksoy, daha sonra aramasını sibirya, çin seddi ve bahamalar'a kadar genişletir. bu arada kendini dünyevi hayattan soyutlamak isteyen spock endonezya'ya yerleşmiş ve budist olmuştur. scotty ve chekov kendisini aramak üzere sumatra adasına ışınlanır.
  
  star, 23.15 (tekrarı 04:15)
• cosmo kramer'in, uzay yolu serisinden en sevdiği film. oysa jerry en çok wrath of khan'ı sevmektedir.
• leonard nimoy yönetmiştir... oynayanlar arasinda adi geçmez, spock'larin sonunda geçer... güzeldir, severim ben, adet oldugu üzre bi tek ben severim..
• leonard nimoy bir önceki filmden sonra bir daha star trek projelerinde yer almayacağını açıklayınca spock öldürülür. bu film öncesinde ise yapımcılar leonard nimoy'a geri dönmesi için ısrar ederler. nimoy tek şartla bu isteği kabul eder, iki film yönetmek. bu filmi ve bir sonraki star trek filmini leonard nimoy yönetir.
• olm hadi dandik film neyse de, wrath of khan üstüne hele hiç çekilen bir yapım değil. mevzuyu bağlıyor o var işte. mevzu yok, konu yok, bi şey yok. tek dizi bölümüne fazlasıyla sığardı bu filmdeki olaylar.
• (bkz: christopher lloyd)
• uzun bir aradan sonra şu an tv8'de yayınlanıyor. 30. kez falan izliyor olsam da, gerçek bir bilim kurgu izlemenin tadı gibisi yok... hele ki star trek olunca, tadından yenmiyor...
• star trek serisinin "kaptan kirk adam mıdır?" sorusuna yanıt veren nadide bir parçası. "wrath of khan" filminin sonundaki delikanlı davranışıyla adam olduğunu ispatlayan spock'tan sonra ona ahd-i vefa göstermek için herşeylerini riske atan kaptan kirk ve ekibi de bu filmle birlikte adamlıkta rüştlerini ispatlamışlar, fedakarlık sıralarını savmışlardır. ayrıca serinin önceki iki filminde birer devlet memuru olarak 8-5 mesai dahilinde,yol+prim+yemek her şey dahil kahramanlık yapan ekibimiz, bu defa raconlarının yasalarla uyuşmaması sonucunda "fuck the system" nidalarıyla, memuriyetlerini yakmak pahasına maceraya atılmışlardır. üstelik herhangi bir terfi ya da madalya bekleyerek değil, tam tersine,belki de ellerindeki tüm terfi ve madalyaların alınma ihtimaline karşın bu işi gözlerini kırpmadan yapmışlardır.
  
  star trek serisinin ilk filmini izlediğimde bunu sadece güzel bir fikir etrafında işlenmiş yüksek ritimli bir hikaye olarak değerlendirmiştim. ilk film kadar matah bir hikayesi olmayan ikinci filmi izlediğimde ise değerlendirme kriterlerim yavaş yavaş değişmeye başladı. "star trek" markası bende kaliteli ve zekice tasarlanmış bir bilimkurgu şaheseri seyretmekten çok belli bir uyumu olan bir ekibin farklı farklı maceralarını izlemek talebi uyandırmaya başladı. bu filmle birlikte ise bu duygum perçinlendi, star trek benim için bir grup kafadarın maceralarını izlemek, onlarla birlikte o arkadaşlık atmosferini yaşamak hissiyle özdeşleşti. serinin sonraki hiçbir filmini izlemedim, bu ilk ekipten sonra iki ekibin daha kurulduğunu biliyorum. ayrıca altmışlarda, doksanlarda çekilen ve hali hazırda çekilmeye devam edilen diziler,spinofflar da cabası... tüm bu evrende ilk üç filmdeki ruhun ne ölçüde yakalanabildiğini henüz bilmiyorum, ama ilk üç filmdeki ruhu görünce bu projenin neden kültleştiğini ve 2017 yılında bile insanlardan talep gördüğünü anlayabiliyorum. eyyy star trek, live long and prosper...
• an itibariyle tv8 sayesinde yayındadır. pis klingonluları izlemeye davet ediyoruz!