• suratinda degismez ugur dündar ciddiyetiyle yaptigi arastirmaci gazeteci skeçleriyle kirip geçiren komedyen, washington muhabiri, tayfun uzmani, sertifikali kardiyolog. gördük ki artik jon stewart'in yol arkadasi olarak anilmaktan bikmis, 17 ekim 2005 günü comedy central'da daily show'un hemen ardindan yayinlanacak 'the colbert report' ile nurtopu gibi bir sov sahibi olacakmis.
  • the daily show'da calistigi sirada aldigi unvanlardan biri "senior child molestation expert" idi.
  • "it's french, bitch!"
  • 29 nisan cumartesi gecesi beyaz saray muhabirleri dernegi'nin yillik yemeginde bir metre uzaginda oturan prezidin wasichu'ya verdigi verdigi -muhtemelen uzun sure unutulmayacak- ayarla hayatinin gosterisini yapmistir.
    dogrusu, once, gecede bush'un kendi taklidiyle beraber yaptigi komedi sovunu gorunce bir gazeteci organizasyonun daha klasik bir "gargameli sirin gosterme" operasyonuna alet olmasina sahit olacagiz korkusuna kapildim. ancak gecenin kapanis gosterisi icin hemen bush'un yakininda helen thomas'in yani basinda oturan stephen colbert'in "no one is safe" uyarisiyla kursuye davet edilmesi benim korkumu ve bush'un yuzundeki gulumsemenin tum anlamini sildi.

    kursuye cikan colbert, konusmasina kabinenin 14 bakanini ima ederek, "kapinin onunde park etmis siyah zirhli 14 suv aracinin sahiplerince ordan cekilmesi gerekmekte, yolu tikiyorlar." anonsuyla basladi.
    aralarinda valerie plame ve kocasi joe wilson'in, karl rove'un da bulundugu misafirlerden icecek isterlerse masalarinda bunu fisildamalarinin yeterli olacagini belirten colbert, "nsa gorevlileri bunu duyup hemen kokteylinizi getireceklerdir" uyarisini yapmaktan cekinmedi.
    konusma sirasinda salondakilere izlettirilen videoda ise bush'a "neden irak'tayiz?" diye soran ve bush'un pesini birakmayan bir helen thomas vardi ki sadece isini yapan yurekli bir gazetecinin bir toplum icin ne kadar buyuk bir kazanc oldugunu anlatir gibiydi.
    kendi ifadesiyle faux news'e * de dokunmaktan cekinmeyen colbert, "fox news haberin iki tarafini da yansitmaktan cekinmez, baskan tarifini ve baskan yardimcisi tarafini" tespitini paylasti.
    colbert'in oteki gazetecilere de ince bir dokundurmasi vardi tabii ki... "ailenize daha cok zaman ayirmalisiniz ve elbette o hep yazmak istediginiz romana da... hani iktidardan korkmayan muhabirin romani... you know... fiction."
    colbert, bush yonetimin son donemdeki kadroyu yenileme calismalarini "titanik'te duzenleme yapiyorlar" diye takilan gazetecilere de anlamli bir tashih yapti; "bu yonetim batmiyor, yukseliyor. ve onlarda titanik'te degil hindenburg'da duzenleme yapiyorlar!"
    anketlere gore bush'un oylarinin dustugu gercegini de hatirlatan colbert'in cumhuriyetci edasiyla, "gercegi ciddiye almayiz... cunku gercek unlu bir liberaldir.(amerikan politikasinda liberal vurgusunun bizimkinden farkli oldugunu soylemeye gerek var mi?)" ifadesine muhatap olan bush'un salondan ayrilirken ki yuz ifadesi sahte bir tebessumu kaldiramayacak kadar gercegin etkisindeydi.
  • bu adamı daha önce seyretmişliğim yok, ve genelde de bu kadar keskin bir tavrı var mıdır bilmiyorum, ama beyaz saraya sokulup yaptığını yapmış olması bizim memlekette meclise sızıp pankart açmak neyse odur. hissedilen tansiyonu böyle bir mukayeseyle açıklayalım, zira ben her an kürsüden tutulup indirilecek diye bekliyordum. bildiğim kadarıyla hiç bir kimse bu denli keskin bir şekilde amerikan başkanını yüzüne karşı yermemiştir. nasıl üstün bir zeka ürünü, nasıl iğneleyici, bu ne cesaret nasıl nasıl nasıl diyerek baka kaldım. efsanevi ayarlar'da bu hafta ve daha nice yıllar boyunca bir numaradır bu adam. bu sunday telegraph tadındaki entry'mden dolayı da özür diliyorum. izleyin, anlayacaksınız.
  • yuzlerce kisinin onunde, iki adim otesindeki abd baskanini 20 dakika boyunca yerden yere vurmasi, yonetimin neredeyse tum politikalarini siradan gecirmesi, abdnin en populer ve guclu haber kanalini muhabirler gecesinde elestirebilmesi, yine salonda bulunan genelkurmay baskanina hala rumsfelde destek verdigi icin laf sokmasini dusunun. bir de bir tek cumlesi yuzunden hapislerde curuyen turk yazarlari, basit bir sikayeti icin basbakanindan* azar yiyen turk vatandasini.

    tabii kisisel ozgurlukler tek basina yeterli degil demokrasi icin; yani colbert bushun suratina sicip sivadi ama buyuk haber networkleri ertesi gun bunlari yayinlamadilar, oldu bitti. allahtan simdi internet var da bazi kesimlerin haberi oluyor, 10 sene once benzer elestirilerden kimsenin haberi dahi olmuyordu demek ki, manufacturing consent bu olsa gerek.

    yine de kotunun iyisi iste bu tepkiler; daha dogrusu "nafilenin etkin olani". olayin ruhunu ozetlemek icin:
    "now, i know there are some polls out there saying this man has a 32% approval rating. but guys like us, we don't pay attention to the polls. we know that polls are just a collection of statistics that reflect what people are thinking in "reality." and reality has a well-known liberal bias....pay no attention to the people who say the glass is half empty, because 32% means it's 2/3 empty. there's still some liquid in that glass is my point, but i wouldn't drink it. the last third is usually backwash"

    reality has a well known liberal bias ne guzel bir laftir ya, alnima cerceveletesim geldi.
  • (politik) hiciv sanatinin nasil yapilmasi gerektigini beyaz saray yemeginde george w(ar) bush ve yonetimine hayatinin ayarini hakkiyla vererek (real time) gostermis usta sunucu/komedyen. * bir kedi karikaturu yuzunden acilan davalari dusununce aradaki farki hissetmemek imkansiz.. kendisiyle alay edip, elestirebilen toplumlar her zaman icin ilerdedir, kendi liderlerine elestiri getirebilen toplumlar ise cok daha ilerdedir.
  • kayitlara gecmesi gereken bir konusma yapmistir.

    24 dakikalik konusmanin hepsi icin :

    (bkz:http://video.google.com/…?docid=-869183917758574879)
hesabın var mı? giriş yap