• normal bakildiginda siradan bir desen gibi gorunen, oysa icinde 3 boyutlu goruntulerin bulundugu guzel bi olay.. bakmasini bilmek gerek. bazi dergiler ek olarak bunlardan verir..
  • ilk ciktiginda her an her yerde resme kilitlenmis bakan biri ve ardindan "göremiyom hanuna goyim" gibi cumleler sarfedilen, görenlerede "laan, nasi yapiyon laaaaaan, bizede ööretseneee" şeklinde yaklaşilmasini sağlayan resim biçimi
  • göremeyenlerin "nasıl görüyosun" sorularına verecek cevap bulamadığım hadise.
  • derinlikli resim.
    insan gözü tek düzlemde iki alıcı olarak yerleşmiş bir çiftten oluşmaktadır. bu tek düzlemde iki göz arasındaki mesafeye bağlı olarak belli bir derinlik algılama kapasitesi gelişmiştir. iki göz cisimlerden gelen -yani cisimleri görmemizi sağlayayan- ışığı farklı açılardan algılar ve bu alıglama sinir sistemi aracılığıyla beyne iletilerek "derinlik" duygusu, perspektif bilgiyle birleştirilerek çözümlenir. aslında derinlik duygusunun mantıki koşutu iki almaçtan gelmektedir. çünkü almaçlar aynı uzaklıkta olsalar da cismin perspektif boyutlarından kaynaklanan ölçünün açısal anlamda yarattığı farkı kullanarak bu bilgiyi beyne iletirler. ( daha doğrusu evrimsel anlamda bir gelişmedir bu.)
    aynı şey işitme duyusu için de geçerli olup bu da sesin farklı yönlerden geldiğini ayırdetmek şeklinde ortaya çıkar. tek kulağınızı açık tuttuğunuzda seslerin hangi yönden geldiğini bulmakta güçlük çekersiniz. çünkü farklı zamanlarda sağ ve sol kulağa ulaşan ses dalgaları boyut hissini ancak bu şekilde bildirebilirler.
    ( koku için böyle birşeyi düşünmeye gerek yoktur, uçar gider )
    stereo kelimesi iki uydulu anlamına gelip köken olarak müzik dünyasında sesin iki kanaldan kaydedilip farklı hoparlörlerden her bir kanal için bir hoparlörün ayrıldığı ses düzeneklerinin genel adıdır. surround ise çevreleyen ses anlamına gelip quardiofonic ses düzeneklerinde ses kaynağının hoparlörleri izlemesi anlamında düşünülebilir. örneğin 4 hoparlörü ön sol-sağ, arka sol-sağ 'a yerleştirdiğinizde ve bunların tam ortasına oturduğunuzda sinemadaki helikopterin veya quake oyunundaki yaratıkların çevrenizde dolaşırken çıkardıkları sesleri, hareketli ses kaynakları olmalarından ötürü çevrenizde dolaşıyormuş hissini verircesine sırayla ön-sol, ön-sağ, arka-sağ, arka-sol ... şeklinde duyarsınız. çoklu ses hoparlör sistemlerinin temel prensibi buna dayanır. sinemada otururken sesle çevrili olduğumuzu hissetmemizin temel sebebi bu olmakla birlikte genel ses bilgisini destekleyen bir de görsel bilgi (film) olduğu için algılarımızda bir nevi uyuşma gerçekleşir. çünkü normalde film perdede izlenip ses ise arkada duyulmaktadır. yani rambo helikopteri vururken helikopter perdede sesi ise arkada çıkmaz. işte bu tekniğe de dolby digital surround system denilmektedir ki işin aslı görsel bilgi ile ses bilgisinin eşzamanlı olarak farklı kanallarla kaydedilmesi şeklinde düşünülebilir.
    şimdi bu algı zavazingolarını bir kenara bırakıp işin aslı olan stereogram a dönelim. adından da anlaşılabileceği üzere stereogram iki kanallı bir görüntüdür! nasıl olur diyeceksiniz. haklısınız çünkü normalde böyle birşeyin olması mümkün değil. fakat nasıl oluyor. temel olarak sistem yukarda boş yere anlatmamış olduğum prensiple işliyor. gerçekte görüntüler bir bütündür. bu nedenle "tek" olarak algılanırlar ve gözlerimiz de bu "tek" liği cisimlerin ayrıtlarından doğan açısal farklılığa göre değerlendirir. aslında bunu değerlendiren gözlerimiz değildir, beynimizdir. beynimiz farklı iki görsel algılama kapasitesi ile iki kanallı bir almaçsal etkinliğe sahip olmakla beraber bunun işletilebilmesi için özel olarak bakış tekniğinin geliştirilmesi lazımdır. stereogramlar da bu bakış tekniğine dayalı resimlerdir.
    halk arasında ve plaza yazarları yazahanelerinde şaşı bak şaşır olarak da bilinen bu resimler iki kanallı kaydedilmiş resimlerdir. her bir kanal sağ ve sol göz için özel olarak hesaplanmış nokta kümelerinden oluşur. ve bu iki küme üstüste getirilerek tek bir resim oluşturulur. yani aslında ortada iki tane resim vardır. ama bu bizim bildiğimiz türden resimlerden değildir. işte o baktığınız resimlerde - stereogramlarda- gördüğünüz , göremediğiniz şekillerde bu nokta kümelerinin biraraya gelmesinden oluşan şekillerdir. bu nokta kümelerinden oluşmuş resim , kağıt yüzeyinde yeralmaz !
    dikkat !
    stereogram derinlikli resim anlamına gelir ki bu yüzden adı stereogramdır , iki kanallıdır ve iki kanalın bütün halinin yansıttığı resim kağıdın daha ötesindedir. yani normalde kağıtla gözünüz arasında 30 cm mesafe varsa sizin bakmanız gereken yer 50 cm dir. bu mesafe sağ-sol gözünüz arasındaki uzaklığa bağlı olarak artabilir veya azalabilir. bu konuda her resimin içindeki saklı figür aynı derinlikte olsa da aynı resmi insanların farklı uzaklıklarda bakarak görmesinin nedeni de budur.
  • bu resimler ve işlevleri kısaca şaşı bak şaşır şeklinde özetlenir. peki nasıl bakarsak şaşıramayız? neden bazıları bunu çok kolay görüyor da bazıları ne yaparsa yapsın göremiyor? bu aslında beceriksizlik değil. bir takım göz rahatsızlıkları ve görme alanı darlığı bu resimleri görmenizi engeller. örneğin bu resimlere şaşı bakarsanız şaşıramazsınız çünkü yapmanız gereken resme gözünüzü biraz kaydırarak bakmaktır. sağ ve sol gözün görme odağını kaydırmak gerekir; ama bunu fazla zorlarsanız resim bulanıklaşır. bunun dışında iki göz arasında görme farkı varsa ya da iki gözdeki görme bozukluğu farklıysa şansınız azalır. tavuk karası, renk körlüğü(renkli olanlar için) göz kaslarının sorunlu olması gibi göz bozuklukları 3. boyutu görmenize engel olacaktır.

    hatırlatmakta yarar var yukarıda yazdıklarımdan bu resimleri görmek için gözlerimizin çok sağlam olması gerektiği sonucuna varmak pek doğru değil; çünkü miyoplar gözlerini belli bir noktaya sabitlemek konusunda çok deneyimli olduklarından bu tip resimleri sağlam gözlerden çok daha rahat göreceklerdir.
  • bazı programlar, paint vb. gibi resim yaratıcılarla yapılmış .gif dosyaları stereogram haline getirmektedir. her renk farklı bir derinlik düzlemi oluşturur
  • 3d filmlerin cirit attigi su aralar hala ugrasani kalmis midir bilemem ama gormenin kendimce cok basit bir yolunu paylasmak isterim. once resim size yakin bir yere onunuze konur. sonra resmin yaklasik 1 metre arkasindaki bir cisme bakilip yavasca resme dogru kayilir. resimde bir noktaya biraz bakilir ve 3 boyutlu cismi gorduktten sonra bir sure o cisme odaklanilip sonrasinda resmin butunune bakmaya yonelinir. bu yontemle artik siz de siyah beyaz veya tek renkten olusan balik, caydanlik ve turlu bok-pusur iceren resimleri gorebilecek, goremeyen arkadaslaranizi sinir edebileceksiniz.
    (bkz: ben yaptım oldu)
  • (bkz: şaşı bak şaşır)
    (bkz: şaşı bakıp şaşıramamak)
    her gün en az bir kez denediğim zımbırtı.
    yok kardeşim olmuyor.
    ben de istiyorum, çok istiyorum.
    mesela o şekiller renkli ya, o gördüğümz şekil de renkli mi yoksa siyah beyaz mı?
    gözümüzü görene kadar hiç kırpmıyor muyuz?
    tam ortaya mı odaklanıyoruz,
    gerçekten şaşı mı bakıyoruz gibi bir dolu soruma yanıt aratan şaşırtmaca.
  • mars yüzeyini merak edenler için enfes örnekleri vardır:

    http://orig09.deviantart.net/…by_3dimka-d5a3n01.jpg
hesabın var mı? giriş yap