• beyfendinin pek bir kaygısı yok.
    bunu bir örnekle anlatmak isterim.
    genel anlamda washington şehri filmlerde mavi filtre ile resmedilir. özellikle de gece mavisi bir renkle.
    bunun yanısıra her hangi bir çorak arazinin genel olarak sarı veya kahverengi renklerle resmedilmesi beklenir.
    genel olarak yönetmenlerin seyirciyi şaşırtmamak ve koltuklarında kıpırdanmamalarını sağlamak için (holywood endüstrisi) geçişler yumuşak olmalıdır.
    traffic adlı filminde, yönetmen meksika için kahverengi (sepia), washington
    içinse gece mavisi bir renk kullanmış. peki geçişler. be adam bi dur, sahneler arası geçiş yaparken. maviden kahverengiye, kahverengiden maviye keskin keskin geçişlerle şaşırttı seyirciyi.
    aynı olayları kafka ve out of sight filmlerinde de görmüştüm.
    rahatsızlık veriyor mu? bu göreceli olan bir kavramdır.
  • peter andrews takma ismi altında bir çok filminin görüntü yönetmenliğini de (süper bir şekilde) yapmış yönetmen. solaris ve ocean's eleven filmlerinde renklerle ressam gibi oynamıştır.
  • julia roberts'ın her ödül aldığında çok çok teşekkür ettiği şahıs...
  • bir filmde kaç adet mekan kullandığınız önemli bir kavramdır. özellikle sekanslar farklı mekanlarda cereyan ediyorsa hem yapım hem de yönetim sorun yaşayabilir.
    tabii ki küçük bir mekanı değerlendirmek, insanları kilitlemek dahice şeylerdir bence ki bunun en iyi örneğini bunuelin mahvedici melek adlı filmde görürüz.
    sen tut salon salomanje bir mekanda yemek yiyen o kadar adamı salomanje kısmına kilitle. (o çılgın yönetmenin her şeyi kendince açıklayabileceğine eminiz) bu dahice şeyin ardından bir çok şey yapıldı, özellikle gerilim filmleri habire bir yerlere kilitlediler insanları. bazıları iyi bazıları ise kötü çıktı bunların. misal olarak panik odası adlı film de bu tarz bir şeyi denemiş hatta yönetmenin dahice teknikleri ön plana çıkarılmış fakat başarıya nail olamamıştır.
    tabii ki soderberghden bir örnek.
    out of sight filminde kaş ve göz arasında sen o kadın ile adamı, soktu amca bagaja ve dayadı kırmızıyı gözümüze.
    parlak bir kırmızı rahatsız etmeli seyirciyi. genel anlamda aksiyon sahnelerini nitelendiren bu renk böyle sakin bir sahnede kullanılınca hele. (adamın tek aksiyonu parmağı ile bıt bıt diye kadının kalçalarını okşaması:)) eeeeee... naaasıl olacakta sıkmayacaksın seyirciyi.
    duskspiper merak etmiş belki de rahatsız olmuş olacak ki:
    duskspiper:abiii. neden bu kadar kırmızı bu sahne???
    ben:...!
    dusks: abeeeeeeee...
    me:...
    dusks: rahatsızlık vermez mi bu kadar kırmızı.
    me: dahice gerçekten. bu dünyada araba görmüş olan herkes arkada olan bagajlarda, spot lambası olacağını ve o ışığın içeri vurduğunu bilir.
    eh yönetmenimiz hem daracık alanı değerlendirmiş, hemde istediği o kırmızı rengi fazla paniğe mahal vermeden kullanabilmiştir. peki o adamla kadın oaraya neden girdi. mahvedici melek???
    bir sorun daha out of sight bize çok şey anlatırmı, oceans eleven, kafka, traffic bize hayata dair çok şey anlatır mı...
    akıllı suçlular, zeki masumlar...holywood???nereye kadar.
    ve çinde insanlar uçabilecek mi???
  • scott z. burns ile birlikte contagion sequeli üzerine çalışmakta olan yönetmen.
  • kimi'de zoe kravitz ile çalışacak olan yönetmen.
  • vahşi batının en hızlı film çeken yönetmeni. görsel ve metinsel anlamda vasat filmlerin aranan adamı, yapımcıların sevgilisi. ilkleri iyiydi de, sonradan feci bozdu, seri imalata bağladı.
  • amerikan sinemasının belki david fincher hariç aktif en iyi yönetmeni. fincher et al.'in aksine dakika başı film çeker. ensemble cast, yani tüm yıldızları bir filme dolduralım konseptini devam ettiren nadir birkaç kişiden biridir. bu yıldız dolu filmlerden birini yapıp saçma sapan indie bir projeye yönelir, her filminde bambaşka bir şey denemeye çalışır. şu sıralar mesela iphone ile film çekmeye sardı, unsane ve high flying bird son iki senede bunu iki denemesi.

    her ne kadar amerika'nın en iyi yönetmeni olsa da amerika kendisini asla anlamamıştır, çünkü 'şunu yapar' diye bir kalıba koyamazlar. buna rağmen elli tane trademark'ı vardır, mavi ve sepya filtrelerin birinden diğerine atlar, ana karakterleri çok uç insanlar olsa da (striptizci, eskort vs.) yaşamlarının en stereotip bölümlerine pek dokunmaz. her filminin bir yerine anti-kapitalist ve/veya çevreci bir mesaj sıkıştırır. müzik ve ses dizaynı olayını aşmış bitirmiştir, sadece görsel olarak değil işitsel olarak da sürekli yeni şeyler denemeye çalışır.

    zamanında hiç sevilmemiş filmi contagion'ın içinde bulunduğumuz koronavirüs mevsimlerini korkutucu bir detayına kadar tahmin etmesi sebebiyle ilginç bir şöhret ve pozitif eleştiri sürecinden geçti. contagion'a zamanında dibi düşmüş biri olarak buna sevinsem de, bu kahin-peygamber-yönetmen rolünün asıl sahibi ilelebet paul verhoeven'dir.

    çok bilinmeyen iyi filmlerini ikiye ayırırsak yüksek bütçeli star filmi olarak the informant, indie filmi olarak da çok başarılı bir mishima a life in four chapters taklidi olan kafka'yı tavsiye edeyim. bir de inanılmaz underrated bir film olarak ocean's twelve. gidin yeniden izleyin.
  • warner bros'un the man from u.n.c.l.e. için verdiği 60 milyon doları az bulup projeden ayrıldı birkaç önce.

    valla kusura bakmasın, fazla bile vermişler. ben olsam değil 60 milyon dolar, 60 japon yeni bile vermem bu adama. bakın son üç filminde çalıştığı oyuncuların bazıları;

    (bkz: matthew mcconaughey)
    (bkz: michael douglas)
    (bkz: antonio banderas)
    (bkz: ewan mcgregor)
    (bkz: michael fassbender)
    (bkz: bill paxton)
    (bkz: gwyneth paltrow)
    (bkz: matt damon)
    (bkz: laurence fishburne)
    (bkz: jude law)
    (bkz: kate winslet)
    (bkz: marion cotillard)
    (bkz: channing tatum)

    ve bu üç filmin toplamda hasılatı yaklaşık 275 milyon dolar. toplam bütçeleri de 90 milyon kar olarak 185 milyon falan kalıyor.

    sen her filminde çağın en büyük sinema yıldızlarıyla çalış, her imkan önüne konsun ama anca sıkıntıdan öldüren dandik filmler çek. oyuncular niye bu adamla çalışmak istiyor bilmiyorum. büyü mü yapıyor bilmiyorum ki. ya da elinde hepsinin seks kasedi falan var herhalde tehdit ediyor.
  • (bkz: kill switch)
hesabın var mı? giriş yap