• beatles en enteresan, en genius şarkılarından biri.

    o kadar ki;
    aslen tek şarkı olsa, aynı şarkı içinde üç adet farklı şarkı var. nasıl mı?

    şarkıyı olduğu gibi dinledik. evet güzel değil mi? başka şarkılara benzemeyen bir havası var. değişik. şimdi sol kanalı kapatalım sırf sağ kanalı dinleyelim baştan sona. hmnf dinlendirici, senfonik, sakin, saykodelik evet. şimdi sağ kanalı kapatıp sol kanalı dinleyelim; oouv groovy beatles rock hatta breakbeat evet ve tabi ringo starr. bambaşka bir şarkı. ne güzel. hatta kanallar arasında xfade* yaparak değişik deneyimlere bile karışabilirsiniz. esnek.

    bitti mi? john lennon'ın (lsd'den olsa gerek (bkz: syd barrett) müziği görebildiğini koklayabildiğini hissettiğimiz bu şarkıda john abimiz daha da farklı bakış açılarına girmiş. sağ ve sol kanallar ayrı ayrı parçalar gözüktüğü gibi aynı zamanda şarkının zamanları da karışık. aman allahım!* 9/8 ve 4/4. okek'i** göz önüne alırsak (buralarda müzik bilgim sınırlı) şarkı bir şekilde matematiksel olarak dengeyi buluyor. ok süper de john lennon nasıl vokal yapmış üzerine? hangi zamana göre? işte beatles :) zamanının ötesinde hatta zamanın dışında.

    bitmedi. o zamanlar çok yeni bir cihaz olan mellotron (ki kendisi primitv bir tape sampler oluyor) bolca kullanılmış şarkıda. flut'ün yanında reversed drum effektlerinde (sol kanal) ve yine sol kanaldaki ringo star'ın beat'lerinin üzerine reverse kick, cymbal ve snare'larla dub yapılmış. bu dub mixler ayrı bir banta aktarılıp mixe eklenmiş.

    outro'da ise atonal denemeler yapılmış ki nedenini çözemedim ama güzel.

    müzikal ve teknik konuları geçersek his olarak da muhteşem bir şarkıdır. aptal bir gülümseme ve çilek tarlaları...sonsuza kadar. müthiş.
  • gercekte "i think, er, no, i mean, er, yes, but it's all wrong" seklindeki sozleri hep farkli anlasilan, butunuyle ele alindiginda dunyayi oldugu gibi kabul etmekten baska carenin olmadigini, eger bir zorluk varsa onun da varolmanin kendisi oldugunu, kisisel farkliliklarin net ustunluk ya da alcaklik tasimaktan cok sadece kendi arti ve eksileriyle digerlerinden farklilik gosteren farkliliklar oldugunu, en yogun duygusalligin yasandigi askin da aslinda sahte oldugunu farketmemize ragmen gormezden geldigimizi ve bunun o kadar da onemli olmadigini, durustlukle karisik rahatlik ozlemiyle girilecek huzur arayisinda hedeflenenin sadece o cilek tarlalarina gitmek degil; ayni zamanda oraya birlikte gidecek birisini bulmak ve tum olumsuzluklari gormezden gelip ani yasamak oldugunu anlatan sarki...

    ayrica cok az kisi bilir ki, john lennon'in bu sarki uzerinde ilk calismaya basladigi sirada sarkinin adi ve temasi "it's not too bad" satirina dayanmakta idi... "strawberry fields" imgesi ise belli ki sonradan ozellikle dusunulerek sokuldu ve aslinda tek gorevi ana konudaki cikis noktasinin simgesel kacis noktasini temsil etmekti.
  • bir the beatles parcasi.. klibinin konusu $oyledir: richard ve arkada$lari atla gezmeye karar verirler.. fakat golf sahasindan fazlasiyla uzakla$tiklarini farkeden richard ile tim yollarini bulmaktan vazgeip atlariyla trafigi altust ederek sefa surerler.. (bkz: digiturk film aciklamalari)
  • sarkinin girisinde ilk "let me take you down.."dan hemen sonra "..cause i'm going to" derken roller coaster'da en dik ini$e gecmissiniz de nefesiniz midenize kacmis veya beklemediginiz bir anda türbülansa girmissiniz veya beklemediginiz bi anda sevgiliyi görmüssünüz gibi midenize vuran bi dü$ü$ hissi ya$atiyor bu muhtesem $arki.

    let me take you down -hooopp- cause i'm going to -ppaaa..-
  • "yalan şu dünya,
    her şey kelek her şey boş.
    çilek tarlası."
    *
  • bu müti$ $arkinin sozleri $u $ekilde:

    let me take you down, ’cause i’m going to strawberry fields.
    nothing is real and nothing to get hungabout.
    strawberry fields forever.

    living is easy with eyes closed, misunderstanding all you see.
    it’s getting hard to be someone but it all works out, it doesn’t matter much to me.
    let me take you down, ’cause i’m going to strawberry fields.
    nothing is real and nothing to get hungabout.
    strawberry fields forever.

    no one i think is in my tree, i mean it must be high or low.
    that is you can’t you know tune in but it’s all right, that is i think it’s not too bad.
    let me take you down, ’cause i’m going to strawberry fields.
    nothing is real and nothing to get hungabout.
    strawberry fields forever.

    always, no sometimes, think it’s me, but you know i know when it’s a dream.
    i think i know i mean a ’yes’ but it’s all wrong, that is i think i disagree.
    let me take you down, ’cause i’m going to strawberry fields.
    nothing is real and nothing to get hungabout.
    strawberry fields forever.
    strawberry fields forever.
  • beatles'ın en degisik albumundeki en harika parca. suphesiz bir beatles klasigi ve saheseri.
    dinlerken sonsuz yalnizligi ve hayatin verdigi aciyi yokedecek bir cilek tarlasina kendini birakmayi dusleten bir havasi vardir. bu sarkida olumden korkulmaz, bu sarki yalniz ve guzel bir olume ithaf edilmistir, huzur ve umutsuzluk vardir. en sevilesi grubun en muhtesem sarkisidir.
  • "no one i think is in my tree, i mean it must be high or low" satirinda john lennonin olayinin farkli oldugunu anlami$ ama bunun dahilik mi delilik mi olduguna karar verememi$ bir insan portresi cizdigi $arki.
  • yüksek bir yerden yavaş yavaş dönerek inme hissiyatı veren nefis beatles şarkısı.
  • john, acik olmasa da bu sarkida da bircok sarkisinda yaptigi gibi ustu kapali bir sekilde "aslinda sen "o" diilsin yoko; kendimizi kandiriyoruz, ama salla ya ii boole..." imasinda bulunmustur. buradan da kendisinin ne kadar dengeli bir insan oldugunu gorebiliriz.
hesabın var mı? giriş yap