strigil

• sabunla temizliğin henüz bilinmediği antik roma'da insanların temizlik için kullandıkları şey. kıvrık metal bir çubuktur bu, öncelikle vücuda çeşitli çiçekler ve meyvelerle koku verilmiş yağ sürülür, sonra da bu yağ, strigil çubuğu ile vücuttan sıyrılırdı. bu şekilde vücuttaki kötü kokular gider, geriye parlak bir görüntü ile beraber mis gibi meyve-çiçek kokuları kalırdı. kölelerden zenginlere kadar bunu herkes istisnasız yapardı. tarihi belgelerde, çok fazla hayranı olan başarılı gladyatörlerin, sıyırdıkları yağlı-terli karışımlarını şişeleyip hayranlarına büyük meblağlara sattıkları geçmektedir. spartacus blood and sand'de gladyatörlerin günlük olarak bu uygulamayı yaptıkları sıklıkla görülebilir.
• antik yunan ve roma kültürlerinde yıkanmadan önce uygulanan; kir, ter ve yağı vücuttan kazıyarak temizlemek için kullanılan bir araç.
  
  uygulamalar, öncesinde yağ sürülerek yapılmaktaymış. strigili en başlarda erkekler, özellikle erkek sporcular kullanmış; ancak italya etrüsk kültüründe her iki cinsiyetin de kullandığına dair çeşitli kanıtlar mevcut. alet, metal ve kavisli bir bıçak şeklinde. mezarlık veya gömülerde genellikle bir şişe yağ ile beraber bulunmuşlardır. alet sadece pratik anlamda değil, kültürel olarak da oldukça önemliymiş. strigiller yaygın olarak, vücutlarında çok miktarda kir ve ter biriken ve kuvvet gerektiren uğraşıları olan kişiler tarafından kullanılmış ki bu da atletler, askerler gibi bireylerden oluşan bir topluluktur. bunun yanı sıra zengin kesimden olanlar da bu aleti kullanmışlar ancak elbette uygulamayı kendileri yapmamış, kölelerine yaptırmışlardır. zengin pislikler.
• (bkz: sigigit)
• bu ter ve kir kazıma aparatı, hamamlarda da yaygın olarak kullanılırmış. sonra da yok avrupalılar yıkanmayı bizden öğrendi.
• perfume story of a murderer'da grenouille'in elinde gördüğüm nesne bu olsa gerek diye düşünüyorum bunu, çok dikkatimi çekmişti anlam verememiştim.
  
  şimdi oturdu taşlar yerine.