• çok severim ama çok..çeşme taraflarına yerleşti sanırım , ne şanslı orada yaşayanlar..izmir'de yaşasam devamlı giderdim dinlemeye..11 şubat'ta zorlu psm'de touche'de çıkacak , sabırsızlıkla bekliyorum..

    edit: su idil'i gerçekten çok seven , anlat bana albümünü binlerce kez dinlemiş ve etrafına dinletmiş biri olarak , yapıcı bir eleştiride bulunmak istiyorum , "kendimce bir tanınmışlığım var , olumsuz yorumlardan etkileniyorum" diye yarı şaka yarı ciddi bir şey söyledi ama konu müzik olunca sırf müzisyeni seviyorum diye performansla ilgili eyyam yapmak kendime saygısızlık olur , o yüzden 11 şubat 2022 touche konseriyle ilgili bir iki kelam etmek istiyorum

    öncelikle ses sistemi ve tonmaister problemi vardı..mekanın aerodinamiği hesaplanmamış olduğundan vokal geride kaldı..burak durman kesinlikle kötü bir davulcu değil ama dün agresif ve fazlaca forte çaldı , daha ilk saniyeden kroskes beynimizin içinde çalmaya başladı.. hayatı boyunca müzikle haşır neşir olmuş yakınlarım da bunu farketti..burak durman'ın davulculuğuna bir laf ettiğimiz yok ama kros aşırı bastırdı diğer grup elemanlarını..onur aymergen de normalden çok daha sert efektler kullandı, çiğ kaçtı biraz..ses düzenindeki hataların dışında burak kendini çok öne çıkarmayı tercih etti konserin büyük bir bölümünde ve maalesef bu anlarda kulağımıza gelen hoş bir davuldan çok ucuz rock bar davulcusunun performansıydı..

    doğduğundan beri müzikle , müzisyenlerle iç içe ortamlarda büyüyen , ailesinde profesyonel müzisyenler olan, türk cazını da çok küçük yaşlardan itibaren takip eden biri olarak deniz bayhan'dan volkan öktem'e , ferit odman'dan ediz hafızoğlu'na türk davulcularının canlı performansta , özellikle de vokal arkasında tonu ayarlayamadıklarını , mekanı hesaba katmadan fazlaca öne çıktıklarını gözlemliyorum.

    işin garibi bu saydığım isimler türkiye'nin en iyi davulcuları ama canlı performansta , caz kulüplerinde hepsinde aynı sıkıntıyı gördüm , burak durman'ın youtube kanalına girin, çoğu performasında trampetin üstünde "sedef aşure buğdayı" çuvalını göreceksiniz..iyi de burak , sedef dün niye yoktu?? büyük hayranı olduğum , yeteneğiyle , yaratıcılığıyla , çeşitliliğiyle beni şaşkınlığa uğratan davulcu robert mehmet ikiz'de bu sıkıntıları görmedim..kendisiyle ayaküstü sohbetimizde bu sorundan bahsetti o da..performans sergilenen mekanın çok iyi incelenmesi gerektiğini , trampetin ve kroskesin volümünü düşürecek bir sürü yardımcı alet edevatın olduğunu , hatta bir tişörtün bile yeterli olabileceğini söyledi..

    turgut alp bekoğlu bu konuda keza oldukça iyidir..önder focan'ın tunes sung by the vocalists albümünde çalan davulcu hugh sicotte bu anlamda ders niteliğinde dinlenmesi gereken bir isimdir..cankut özgül'ü canlı dinlemiş biri olarak gereğinden çok daha sert davul çalan , enstrümanı döven bateristlere dayanamıyorum , bu yüzden de konserlere gidemiyorum , su idil'i çok ama çok sevdiğim için risk alarak gittim ama yine aynı şeyle karşılaştım..

    cazla hiçbir alakası olmayan isimlerin caz davulcusu diye sunulduğu konserleri zaten dikkate bile almıyorum.. caz eğitimi almış ama caz davulculuğundan hiçbir şey anlamadığım belli davulcularla eski rock davulcularının türk caz dünyasını zapturapt altına aldığını üzülerek gözlemliyorum..onur alatan ortalıkta görünmüyor , cem aksel zaten ankara'ya yerleşti..onun da hiçbir müzik türünde değişmeyen çiğ trampet tonuna dayanamıyorum gerçi..dinlemeyi arzu ettiğim cazcıların yanında fırtına kıral'ı dinlemek istemiyorum , berke özgümüş bir caz davulcusu değil , ismini unuttuğum başka isimler de var..hepsini dinledim..yok..olmuyor..takıldığım ve yok sayamadığım için keyif alamıyorum asla..

    demek istediğim o ki vokalistin arkasında çaldığında kendini vokalistin ve grubun tamamının üzerine çıkaran , cazla hiç alakası olmayan tonda ve tavırda çalan davulculara tahammülüm yok..egolarını terbiye edemeyen davulcu çekilmiyor..social jazz bar'da bir konserde ediz hafızoğlu davula abana abana bir hal olduğu için konseri bırakıp çıkıp gitmişliğim var..keza deniz bayhan bova'da trampeti patlatırcasına çaldığı için güzelim sarp maden konserinden hiçbir şey anlamamıştım.

    ** gelelim su idil'e ve dünkü konserdeki performansına ; the badau'daki ilk lansman konseri tam bir müzik şöleniydi ve yüzümüzde gülücüklerle evimize dönmüştük , tonmaister iyiydi , turgut alp bekoğlu , ozan musluoğlu , çağrı sertel ve onur aymergen vardı..garantici çalan , risk almayan vasat doruk çebi yerine dahi çocuk çağrı sertel aklımızı tavana vurdu , onur dünkü kadar agresif değildi ,su da kusura bakmasın ama kafa sesiyle kolaya kaçmamıştı belli şarkılarda.hepsini gerçek sesiyle ve orijinal halleriyle söylemişti..

    en büyük hayal kırıklığımdan bahsedecek olursam ; sevgili su ,seni ve müziğini gerçekten çok seviyorum ve "anlat bana" albümündeki parçaların tamamını severek dinledim , dinliyorum , dinletiyorum , herkesi müptela ettim albüme..amaaaa ben onca yolu bossa nova tarzında "gel git" , 1.5x hızda izlenen youtube videosu gibi "chaos never stops" söyleyesin diye gelmedim..ufaklıkları annemlere bıraktık , konserden geç döneceğiz diye cümbür cemaat annemlerde kaldık..niye?? tüm şarkılarını bağlamından tamamen koparıp koşar adım söyleyesin , başka müzik tarzlarına büründüresin diye mi ??

    uzun zamandır hasretle beklediğim bir konserdi ama bu sefer olmadı maalesef..burak durman'la olmaz bu iş..vokalistin arkasında çalabilecek , vokali ezmeyecek , kendini grubun üstüne çıkarmayacak olan , şarkılarını bilen tek isim şu an için turgut alp bekoğlu'dur bana göre..bir de izmir'de yaşayan caz davulcusu ayhan öztoplu var , o da olabilir..

    parçaları orijinal halinden çok farklı formlara sokup hızlandırınca özü tamamen kayboluyor..müzikte taviz veremem , seni seven , müziğinden büyük keyif alan ve dinleyicini küstürmemen için didinen biri olarak yazıyorum bütün bunları..umarım bir nebze olsun dikkate alırsın...ha , bir de promildi , kaynaşmaydı , flörtleşmeydi , girme bence , çiğ kaçtı..ihtiyacın yok böyle şeylere..

    sedef aşurelik buğday önemli..
  • dün akşam last penny'deki konserini izledim.

    sahne ve konser tecrübesi henüz seyirciyle doğru iletişimi kurmak için yeterli değil belli ki.

    sözlerini kendi yazdığı şarkılar konserde değil de evde, elinde şarapla dinlemeye daha uygun olduğu için bir süre sonra hep aynı şarkıyı dinlediğin izlenimine kapılıyorsun.

    ses düzeni sıkıntılı olduğu için şarkı sözleri tam anlışılmadı. birlikte çaldığı müzisyenler belli ki çok iyi. belki bizim oturduğumuz yerden kaynaklanmıştır, bilmiyorum, ama davul fazla baskındı ve diğer enstrümanların önüne geçti gibi geldi bana.

    sololar, eh işte... kesinlikle kötü değil ama "vay anasını" dedirtecek bir performans olmadı.

    bir hafta önce neredeyse aynı miktar ücret ödeyip avishai cohen'i sahnede dinlemiş biri olarak sona doğru "evet bravo ama hadi bitirin artık" dedirtti bana.

    yolu açık olsun. daha -epeyce- zamana ihtiyacı var.
  • su idil gercek bir kalite. mukemmel bir sesi var kendisini ilk 2017 yazinda cesmede dinlemistim ve o gun bugundur sesi buyuler beni. dance & mess kesinlikle dinleyiniz muhtesemdir. yeni albumu de hayirli olsun. hepsi cok ozel.
  • koyun ul
  • bu yılki nardis caz vokal yarışmasının birincisi seçilmiş güzel sesli başarılı şarkıcı.

    http://www.hurriyet.com.tr/…ebek/keyif/28354902.asp
  • çok sevdiğim, tanışıp sohbet etmek istediğim, dinlemekten keyif aldığım, albümü gelse de istediğim zaman dinlesem dediğim, güzel insan.
  • yeni albümü anlat bana'yı oldukça başarılı buldum,davulları robert mehmet ikiz'in çalması zaten albümü gözümde bir adım öne çıkardı.çok sıkı ekip,tebrik ediyorum.diğerleri de çok beğendiğim müzisyenler;çağrı sertel,ozan musluoğlu..gitarist onur aymergen'i de bu albümle tanımış oldum.

    gel git,bir adım yeter,chaos never stops,remember bu dört parçayı özellikle beğendim.

    su idil'in sevimli,şeker bir telaffuzu var.her gün dinlediğime göre beğenmişim demek :)

    akşam the badau'da çıkacak,sabırsızlıkla bekliyorum,güzel bir akşam olacak

    edit: şimdi geldim konserden.ilk kez canlı dinledim,albümü hatmetmiş bir şekilde gitmiştim zaten,albüm lansman konseriydi,
    çok iyi konserdi,ondan da bunu beklerdim.albümde çalan mehmet ikiz'in yerine turgut alp bekoğlu vardı davulda..arasıra fazla abandı,soloları biraz fazla uzun tuttu,kafa şişirdi ama genel anlamda iyiydi.su'nun ses kontrolü gayet iyi,heyecanlıydı biraz canım benim,o kadar şeker ve sevimli ki..saçlarına bayıldım..besteler gerçekten billur gibi.
    ,müzikalite ülke standartlarının üzerinde,buna çağrı sertel ve ozan musluoğlu'nun ustalığı da eklenince tadına doyamadık. ara verir diye bekledik,vermedi, birbuçuk saat nasıl geçti anlamadık.

    yüzümüzde gülümsemeyle döndüğümüz unutulmaz konserler arasına girdi.lin pesto'nun ilk istanbul konserinde de bulunmuştum,son zamanlarda kısmetli görüyorum kendimi :)

    su idil'in geleceğini parlak görüyorum,çıtayı yükseğe çekmiş.
    devamlı dinlenecek,arşivlik bir albüm olmuş,yolun açık olsun minik prenses.takipteyiz.
  • cumartesi gunu tanidigim/kesfettigim ankarali genc hanim. sesi, adi gibi gercekten.

    yaptigi bazi islere surdan ulasilabilir;

    http://vimeo.com/album/1579542
  • geçen hafta ankara cso 'da izleme şansı buldum. sesi ve şarkıları, ayrıca orkestrası gayet iyi. şarkı söylemesi ve sahne ışığı da çok güzel gerçekten. naçizane tavsiyem, şarkılarının hikayesini filan anlatmasa çok konuşmasa da olur sahnede. tecrübesiz olduğu için de olabilir elbette ama konuşmaları şarkıların yoğunluğunu alıp götürüyor, erkek arkadaşıyla nasıl tanıştığını bir salon bilmek istemiyor olabilir mesela.
    her neyse hakkını yemeyeceğim. şarkılarını da sesini de seviyorum. bence gelecek vaadediyor. şarkılar yapsın, biz de keyifle, sakince dinleyelim…
  • geçenlerde çeşme marina'da 15 eylül kıraathanesi'nde dinlediğim şirin kız. hissederek şarkı söyleyen insanlara bayıldığım ve imrendiğim için, kendisini pek beğendim. başarılar diliyorum. bu arada o ne güzel saçlar öyle ya!
hesabın var mı? giriş yap