• ankara dt'nin bu sezonki kötü oyunlarından biri. bu yıl izlediğim 4 oyundan beni tek tatmin eden fare kapanı oldu sanırım. neyse, oyunun kötülüğünden bahsetmeyeceğim, benden önce bol miktarda yazılmış zaten. benim anlamadığım lizaveta ivanovna'yı hikâyeden neden komple çıkardıkları. kendisini öldürmesinin raskolnikov üzerindeki etkileri tamamen es geçilmiş. hoş, oyunu izlerken raskolnikov'un ruh hâlini hiç anlamadığınız için bunun da bir önemi kalmıyor.
  • gibi fuchs ve ceza
  • "dostoyevskinin dünya klasiklerinden bir kitap. zaten bunu çok hak ediyor. ayrıca kendi kendine bir suçun anatomisini çıkarıyor. bir tefeci kadının öldürmesinin bu dünya için bir kazanım addediyor. muhteşem bir kurgusu var. karakterin onun halinden biraz delilik sıçrıyor. onun evhamı, diyalektiği, düşünce biçimi sizi şaşırtabilir.

    acaba kadını öldürmedi mi diye kendine soruyorsunuz. kendi geliştirdiği üstün insan ve onun özgürlüğü, kanun tanımazlığı sizi çok etkileyebilir. fakat kitapta hafif şiddet yanlısı bir çizgi var. polisiyeden çok bir felsefe kitabı. fakat herhalde bu onu ayrı kılıyor. roman sıyrılmadan anlatışı mükemmel. karakterin dinle olan alakası ilgi çekici. aslında tanrıtanımazlık ve kanun tanımazlık arasında gidip geliyor. savunduğu şeyler bunlar.

    bu kitabı okurken baya ara verdim. dolasıyla kopukluk çok. sonunda zaten kendi teorisine karşı çıkıyor. yavaş yavaş okumanızı öneririm. ben geç okudum sizler erken okuyun."

    bana ait eski bir not defterinde 15 mart 2009 tarihli not aldığım kitap ile alakalı görüşlerimi belirtmişim.*daha bir çok kitap ile alakalı okuduğumu bile unuttuğum kitapların değerlendirmelerimi bulmam mükemmel oldu sevindirdi. genel olarak düşüncelerimde değişim olmasa olgunluk seviyesinde bir düşünce oluşumuna bu kitabın katkısını gördüm. bakalım bu not defterinde daha ne kitaplar bulacağım.

    not: bu zaman zarfında yazım kabiliyetim arttı. bu yazdıklarımın noktasına virgülüne bile dokunmadım. şimdi değerlendirmeme göre bir çok cümleyi veya kelimeyi değiştirmiştim. ama bunlar kendimi görmem için vesikalar.*
  • kanımca dostoyevskinin en başarılı 2.romanıdır. daha sonra tüm işlediği temaları birleştirip karamazovda tarihin en efsanevi romanlarından birisini yazmıştır. suç ve ceza; dostoyevskinin, karakterlerinin derinliğine ne kadar güzel ulaşabildiğinin kanıtıdır. özellikle nöbet anlarını inanılmaz aktarıyor, bu da dostoyevskinin bizzat epilepsi nöbetinin yansımasıdır. kitapta işlenen vicdan teması, romanın sonunda vicdanın her polisten, her kanundan öte bir güç olduğu gerçeği ile yüzleşiyorsunuz.
  • bir kitap.

    kitap bitince kafamda işlenen cinayeti döndürdüm birkaç kez. raskolnikov'un yerine koydum kendimi ve onu cinayete götürebilecek olası motivasyonları açıkladım.

    --- spoiler ---

    ailenin tek erkeği olarak ailesine bakamıyor ve hatta onlardan gelen parayla yaşıyor olması nedeniyle rodya suçluluk duyuyordu. bunun üstüne kız kardeşinin, annesi ve abisi daha güzel bir yaşama kavuşsun diye sevmediği biriyle evlilik yapmak istemesi rodya'nın gururuna dokunmuştu. para lazımdı ancak nasıl.

    rehinci kadını tam olarak toplumun kanını emen bir bit olarak görmüştü rodya. iğrenmişti ondan. ondan kurtularak hem para sorununu çözecek hem de topluma karşı bir iyilik yapmış olacaktı. rodya çok derinde rehineci kadını öldürerek kötü bir şey yapacağının farkındadır. ancak bu kötü eylem iyi bir amaca hizmet edeceğinden bununla vicdani yükünü hafifleteceğini ummaktadır. bu iyi amaca tüm benliğiyle inanmıştı. toplumsal dönüşüm için en doğru kararı vermişti. vicdan azabı hiç çekmeyecekti plana göre. nihilist idi bi kere ve insanlardan çok hoşlanmazdı. ancak rodya çok yanılıyordu ve ciddi nöbetler onu bekliyordu çünkü kendisi özünde merhamet sahibiydi. ayrıca rehineci kadının kardeşini öldürmek hiç hesapta yoktu.

    tüm bu nedenlerin dışında bir neden daha var. bu neden tamamen katilin kendisi ile ilgili. yapabilecekleri ile. bu neden iktidara ulaşma hedefi. rodya'ya göre iktidar onu elde etmek için elini uzatma cesaretinde bulunan insanlara verilmektedir. çünkü hem toplumun geleceğinde hem de bir asalağın yaşama hakkında söz sahibi olmak bir iktidar elde ediş biçimidir. tarih boyunca önemli din ve devlet adamları iktidar için kan dökmüşlerdir ve ayrıcalıklı olduklarından bu işler için yargılanmamış aksine yüceltilmişlerdir. "napolyon olsaydı baltayı indirmekte tereddüt etmezdi." olmak istediği gibi napolyon olabilecek miydi rodya? yoksa sıradan bir insan mıydı? rehineciye gittiğinde kendini deniyordu, sınırlarını görmek istiyordu. acaba iktidar için kan dökecek kadar cesur muydu?
    rodya cinayetten sonra oldukça acı bir şekilde bir napolyon olmadığını fark etti. ruhunu emdi yaptığı şey. yataklara düştü. vicdanı onu sinir krizlerine soktu. rodya sadece sıradan bir insandı çünkü.

    üç neden yazabiliriz burada raskolnikov'u kadını öldürmeye iten. para, toplumu değiştirmek ve kendini değiştirmek (iktidara ulaşmak). bunların kendi içinde bir önem sıralaması var mı bilmiyorum ancak raskolnikov kadından çaldığı rehinelik eşyaları gömüyor ve onlara bir daha dokunmuyor. bunu vicdan azabı nedeniyle mi yapıyor yoksa para en başından beri asla önemli değil miydi bu cinayette? bunu asla bilemeyeceğiz.
    --- spoiler ---
  • evet sözlük tüylerim diken olmakla beraber bugün aynen su olay basimdan gecti:
    kiz kardesim hastanede ve uzun zaman kalicak göründügü gibi.
    bugün ziyarete gittim aksam olmus herkes uyuyor nerdeyse ziyaretci kalmamis. oturduk bos sakin bir yere sohbet ediyoruz.
    sohbetin bir yerinde kiz kardesim „katilleri anlamiyorum“ dedi „yani
    ne yasamis olabilir ki insan öldürüyor ve ya nasil yasiyor o sucla“. her neyse sonra bi zaman sonra canim sikiliyor falan diyince ben de dedim bir kac ay önce bir kitap aldim suc ve ceza diye ama henüz okuyamadim konusunu bile bilmiyorum, ben bi eve gidim bir iki sayfa okuyim sana uygun bulursam getiririm. evet simdi demin ilk sayfayi actim ve ilk sayfada kitabin konusu yaziyordu. nasil bir tesadüftür ki resmen bu kitap kardesimin sordugu sorunun cevabi. bilmiyorum belki fazla anlam koydum ama acayip bir tuhaf oldum.
  • hep aklıma raskolnikov'un o kutu kadar küçük odası geliyor ruhum sıkılıyor. bilindik olayı yaptıktan sonra günlerce yatışları beni ne çok gerginleştirmişti.
  • ... insanın doğası bir aynadır, hem de aynaların en parlağı! karşısına geç, kendini hayran hayran seyret!...
  • cüneyt gökçer sahnesinde sergilenecek olan oyundur.
    devtiyatro
  • okuduğum en güzel kitaplardan biri
hesabın var mı? giriş yap