• biz böyle gariban, müzikten anlamaz bilmez, sadece elektro gitarın sesine, bağcıoğlunun sigarasına/birasına ve solo atarken bir taraftan da bunları tüketmesine hasta adamlar olarak adam mola verdiğinde cesaretimizi ve biramızı toplayıp "abi sen müthişsin ya" dediğimizde dahi, kendisi hakkında yorum yapan insanların toyluğuna aldırmadan sanki ciddi, iş bilen eleştirmenlermişiz gibi fikrimizi soran, şarkı şarkı eleştiri isteyebilen, bombalar üstü bir übermensch. evet evet tam bir übermensch. bu adamı böyle on yirmi kere dinlemeden ölmemek lazım...
  • trip'in bascısı ve davulcusuyla kendinden prensli at* isimli yeni bir grup kurmuş üstat.
  • kendisiyle bir dergi için yaptığım röpörtajda yaklaşık bir buçuk saate yakın sohbet etme imkanı bulduğum insan. gitar çalmaya 9 yaşında başlamış ki bu yıllar pink floydların, jimi hendrixlerin, dire staritslerin, beatlesların revaşta olduğu bir döneme tekabül ediyor, kendini bu müziği yaşatmaya adamıştır. ki objektif bir yorum yapmak gerekirse de, gerek bir sultans of swing olsun gerekse de comfortably numb olsun bunlar gibi müzisyenin kalitesini ölçmeye yönelik şarkıları hiç kasılmadan, zevk alarak çalması ne kadar başarılı bir müzisyen olduğunu da gözler önüne seriyor. son olarak bir dip not da düşecek olursam, konserlerde kullandığı gitarını 85 yılında kendisi yapmıştır..
  • odtü uptownda pazartesi akşamları oğlu akın'ın da davulcusu olduğu plectrum band'le çalan, kendisine ekşisözlükte hakkında 50'ye yakın entry olduğunu söylediğimde daha önce hiç okumadığını söyleyip beni afallatan, harika çalan ve aynı zamanda yaşına göre oldukça yakışıklı müzisyen
  • in rock isimli grubuyla dün gece bize arka arkaya 3 pink floyd şarkısı (bkz: shine on you crazy diamond) (bkz: comfortably numb) (bkz: time) çalarak mest etmiş insan. bu adam canlı olarak bu kadar iyi çalıyorsa david gilmore nasıl çalıyordur kim bilir.

    edit: imla
  • sözün ötesinde harika bir gitarist... müthiş bir stili var. yüzbin defa dinlenmiş parçalara öyle ince bir yorum getiriyor ki, ilk defa dinlemiş gibi oluyorsunuz. ama bu dokunuşlar parçayı zorlamadan abinin yorumunu hissettiriyor. gördüğüm kadarıyla, abi atak yapmak için çalıyor. şarkılardaki ataklarda öyle bir haz alıyor ve öyle çalıyor ki orada söz möz bitiyor.

    ben dinlediğimde, fender hot rod deluxe'a bağlı bir natural gibson les paul studio çalıyordu. yanında da dokuz parçalı ünlü efekt seti vardı. işin enteresan tarafı, çalarken asla sap manyetiğini kullanmaması ve sürekli ses düğmeleriyle oynayarak, köprü - orta manyetik geçişleriyle ritm dahil her şeyi enfes bir biçimde çalmasıydı. insan böyle bir şeye tanık olunca silkinip herhalde kimse gitara hakkını veremiyormuş meğer diyor.

    bu adam keyif aldığı için çalıyor ve aldığı keyfi dibine kadar mütevazi bir biçimde izleyicisine geçiriyor. kendisi gibi, harika çalan, yetenekli ama ego manyağı olmayan sıkı bir grubu var. dinlerken aldığım zevkten ağzım kulaklarıma vardı. ölmeden defalarca dinlemek gerek...
  • ankara'nın mehmet ali acet ile birlikte iki ağır abisinden biri. ikisi de birbirinden iyi.
  • en son bir tv kanalında müzik sektörü konulu bir programda konuktu. methini yıllardan beri duyduğum, bir türlü dinleme şerefine ulaşamadığımdan içimde hala bir ukdedir..
  • vakti zamanında kaygı ismindeki bir grupta harikalar yaratan gitar ustasıdır. kanımca ülkemizde fender stratocaster isimli tasarım harikasını en iyi kullanan iki isimden birisidir. bulunduğu yerde blues, rock, müzik, gitar meraklısı herkesin canlı canlı izlemesi şarttır. yavuz çetin'i izleyemedik diye üzülenlere peşin söyleyelim üstün yetenekli insanlar ülkemizde de dünyada olduğu gibi az sayıda, kaçırmadan bu ustayı izlemek lazım.
  • ankara 312 concept bar'da gitar çalan usta. yaşına rağmen sahnede duruşu, gitarı ele alışı ve şiir gibi çalışı mutlaka takip edilmelidir. öğrenilecek , ders alınacak çok şeye sahip gerçek müzisyen.
hesabın var mı? giriş yap