• öncelikle;

    (bkz: #75780865)

    sonralıkla;

    yıllardır herkesin bildiği ama aslında kimsenin dile getiremediği gerçek.

    evet, süleyman çakır, mehmet karahanlı’nın emri, testere necmi’nin plânlaması ve cerrahpaşalı halit’in pusuya yatıp silahıyla vurmasıyla hayatını kaybetti. ama hiç kimse bu hadisenin arka plânına bakmıyor. gelin hep birlikte bir bakalım.

    1- süleyman çakır, istanbul sefiri yapılıyor. istanbul emri altına veriliyor. uyuşturucudan pezevenkliğe, arazi mafyalığından bar-pavyon işine kadar olan pis işlere bakan ufak çaplı mafya liderlerinin kendisine biat etmesi için toplantı düzenliyor. toplantıda ana konu barış ortamının sağlanması ve süleyman çakır’ın da hem isteği hem de vaadi bu yönde.

    toplantıya cerrahpaşalıları temsilen büyük abi halit’in yerine küçük kardeş metin gidiyor. toplantıda yapmış olduğu terbiyesizliğin üzerine süleyman çakır yapıcı konuşup gerginlik ortamını yumuşatmaya, koltuğa oturur oturmaz barış ortamı sağlamaya çalışmasına rağmen, polat alemdar lâfa girip metin’den ayar yiyince birdenbire süleyman çakır’ın hem makamını hem de lâfını ezip cerrahpaşa’lı metin’in kafasını kesiyor.

    2- cerrahpaşa’da metin’in yasını tutmak için 40 gün herhangi bir karşı eylem yapılmaması kararı veriliyor. diğer taraftan kendisinin avukatlığını yapması amacıyla cerrahpaşalı halit, elif eylül’e kendi usulünce iş teklifi yapıyor. buna kafası bozulan polat alemdar, yine çakır’ın aklına girip halit’in yeğenini kaldırtıp kurduğu düzenekle (kapı koluna bağlı iple silahın ateşlenmesi ve hedefin vurulması) halit’in kendi yeğenini öldürmesine sebep oluyor.

    3- kardeşinin acısını yaşayan halit, üzerine yeğeninin acısı da yüreğini yakınca çakır’ın ailesine aynı düzeneği kuruyor fakat boş tüfekle. ve ders verircesine not bırakıyor. “biz cerrahpaşalılar kadın ve çocuklara dokunmayız) gibisinden.

    buraya dikkatinizi çekiyorum. her şey polat alemdar’ın başının altından çıkmasına rağmen hedef tahtasına hep süleyman çakır konuluyor. bir noktada polat alemdar’ın düşünmesi gerekmez miydi? “ulan ben ne bok yersem yiyeyim olan hep süleyman çakır’a oluyor” diye. gerekiyor. ama düşünmüyor. çünkü çakır sikinde değil. varsa elif yoksa elif.

    4- süleyman çakır, alemi nizama getirirken iş uyuşturucuya gelince polat alemdar yine lâfa atlıyor. “okullarda uyuşturucu satılmasın.” yine süleyman çakır’ın aklına girip var olan düzenin bozulmasını sağlayıp işini baltalıyor ve testere necmi’nin uyuşturucularını ve paralarını imha ediyor. ihale yine süleyman çakır’a kalıyor.

    zaten daha önce de her şeyin başında siyah bir kağıtla kendisine tehdit mesajı yollayan testere necmi’nin yanına mesaj vermek için süleyman çakır ve polat alemdar birlikte gitmiş. süleyman çakır racona göre cevap vermeyi düşünürken, polat alemdar, ömer babacığının sikindirik hikâyelerinden birini aklına getirmiş, yaptırdığı şovla süleyman çakır’ın başını testere necmi’nin testeresinin önüne uzatmıştı.

    5- uyuşturucu meselesinde süleyman çakır istemeden de olsa hatta her ne kadar pişman da olsa testere necmi’ye kazık attığı için hüsrev ağa’nın dikkatini çekmiş onun ortağı olmuştu. işte o yüzden testere necmi’yi uyuşturucuya yönlendiren baron mehmet karahanlı’nın emriyle süleyman çakır’ın kalemi kırılıyor.

    ek olarak belirtmek istiyorum. mehmet karahanlı’ya bu kararı verdiren ve sinirlendiren sebeplerden birisi de süleyman çakır’ın uyuşturucuyu okullardan temizlemek istemesinin yanı sıra torbacıların okul önünde extacy hapları içirilerek öldürülmesi ve basının önünde “uyuşturucuya savaş açmış gibi” gösterilmesi, işlerini sessiz hâlletmeye çalışan karahanlı’nın yapısına ters olması. peki bu torbacıların bu şekilde öldürülmesi ve reklamının yapılmasının fikri kime ait? tabi ki polat alemdar’a. zira süleyman çakır sessiz sedasız öldürtecekti.

    hepsini toparlarsak, süleyman çakır’ın ölümüne giden yolun taşlarının polat alemdar tarafından döşendiğini net şekilde görebiliriz.

    geçtiğimiz günlerde katledilişinin 14. sene-i devriyesinde süleyman çakır’ın aziz hatırası için bu entryi yazmak istiyordum ama bugüne yetişti. ey gidi süleyman. bu dünya kimseye kalmazdı da senin gibi mert bir adamı en yakınındaki adamın ihaneti öldürdü ya. beni en çok kahreden de bu oldu.

    düzeltme: entryler içinde 2 nolu madde hakkında bir uyarı var. halit’in yeğeninin ölüm sebebi elif değil kardeşi eren eylül’ün cezaevinde şişlenmesi olacak. haklı.
  • kuzenime kız istemeye gittiğimizde muhabbetten sıkılıp damat adayı olan kuzenim eskilerin kurtlar vadisi fanı diğer kuzenimle birlikte youtube'dan kolaj videolarını açıp izlemiştik ben o zamanlar küçük olduğum için bazı şeyleri tam hatırlamıyordum ama zamanında kaşe mont alan kuzenimin söylediğine göre (bkz: seray sever) taş gibi hatundu *.
  • (bkz: vay anam vay neler dönmüş serhat ya)
    ulan bu diziyi izlememekle hata ettim galiba... 14 yıl önceki mevzuya kafa yorduruyor... benim merak ettiğim 14 yıldır bu mevzuya kafa yorupta mı bu sonuca ulaştın ki o da bi başarı... yani adamı etkilemiş bu olay baya ki düşünmüş, hep aklında yer etmiş tekrar tekrar ayrıntılarıyla düşünmüş, allah bilir yazılmayan çekilmeyen şeyler de düşünmüştür ... neyse olayın tekrar tekrar üzerinden geçerken bazı şeylerin farkına varmış...
    hepimize olur... devamlı düşünürüz bazı şeyleri tekrar tekrar... sonra farketmediğimiz şeyleri farketmeye başlar ya önceki düşüncemize dayanak bulur ya da tam tersi çıkarımlara varırız...
    neyse bir dizi için bu kadar düşünen kafa da lazım ülkeye... diyelim...
  • polat alemdarın yapmış olduğu plan ile, şevkonun ilk kurşunu atan taraf olması için, sniper ile kurşun yemiştir. bu durum tezgah olsa bile, kendisini feda etmiştir.
  • ikisinin de amk.
  • polat alemdar'ın ortamlara dahil olmasında süleyman çakır'ın rolü çok büyüktür. fakat polat alemdar yeterli baskınlığı gösterdikten sonra süleyman çakır'ın ortadan kaldırılması kurtlar vadisi operasyonunun başarılı bir şekilde sonuçlanması için gerekliydi.

    bu yönden bakılırsa süleyman çakır'ın ölümü kurtlar vadisi operasyonunun yararınaydı. yeterince sivrilen polat alemdar, çakır'ın adamlarını yanına, laz ziya'yı arkasına almış bi şekilde direkt mafya ve konseyin ortasına dahil olmuştur. ama dizinin gösterdiğine göre çakır'ın ölümü operasyonun bir parçası değildi.

    polat'ın yaptığı bütün aksiyonlara çakır karşı bir tepki göstermemiş, hatta onaylar bir şekilde davranmıştır. ölümüne yol açan aksiyonlarda bu yönden çakır'ın da payı mevcuttur. bence zaten kurtlar vadisi operasyonu gereğince ilerleyen zamanlarda aslan akbey tarafından çakır'ın kalemi kırılacaktı. hatta bunu büyük ihtimalle bu konuda duygusal davranıp kendisiyle çatışacak olan polat alemdar'dan habersiz yapacaktı. esas hedef çakır'ın değil polat alemdar'ın büyümesiydi. çakır sadece katalizör görevindeydi.
  • yanlıştır. halit’in yeğeni, eren şişlendikten sonra infaz edilmiştir. polat durup dururken hadi yiğen avına çıkalım dememiştir. keza eren de hapisteyken çakır’ın en has adamlarından ve öz yeğenlerinden birisi olmuştur. yani çakır da polat kadar o uçkuruna düşkün herifi öldürtmeyi istemektedir. ayrıca polat, metoyu kestikten sonra çakır kalkıp onu azarlamamıştır. gayet de desteklemiştir. elinde olsa kendi keserdi.
  • çakır fazla düşünen bir adam değildi. basit düşünürdü. asarım, keserim, sıkarım kafasındaydı. polat onun zayıf yanlarını tamamladı ve çakır ile birlikte hızlıca sivrildi. çakırın ölümü gerekli bir ölümdü.
  • ölümünün halit’ten değil de testereden ya da kılıç tarafından olsa daha anlamlı olurdu. sen koskoca sefir ol sonra da baldızının önünde rütbece altındaki adama av ol.

    çakır tedbir amaçlı bir iki adamını alması gerekirdi. anasını kesmiş testerenin lafına uyarsan olacağı o. hangi raconda korumasız bir yere gidildiği görülmüş? en kötü kapıda beklerler. neyse, çakır zaten evinden içeri racon yapıldığında bitmişti. ahlakları jargonları yoktur dediği adamlar karısını kızını bağışladı.

    koskoca sefir olup da fethinin gavatlıklarına plan biçip seviyeyi oraya düşürürsen, seni halit de vurur ondan küçüğü de.
  • yanlıştır. çakır kendi etti, kendi buldu.

    1- sefirlik kendisine verildiğinde, süleyman çakır : "ben yüreğim, sen beyinsin (polat alemdar) , dayı bilek ( seyfo dayı) , memati yumruk demiştir (https://www.youtube.com/…nuu&feature=youtu.be&t=151). yani ta en baştan bir nevi emir komutayı kendi elleriyle polat'a verip, kendi kendini pasifize etmiştir. polat ne derse itiraz etmemiş, otorite falan kalmamıştır. kusura bakma çakır efendi, iş başka arkadaşlık başka. polat'ın her dediğine tamam deyip konseye artislik yaparsan ve seyfo dayının lafını dinlemeyip konseye karşı sefir gibi hareket etmezsen, konsey de adamın götünden kan alır ki aldı da. cerrahpaşalı kevgire çevirdi seni kaşar baldızının karşısında.

    2- polat alemdar, yine geçmiş bir bölümde kendi kendine deli hikmet hakkında konuşurken, " ali iken deli arkadaşım vardı, şimdi daha da delisiyle (süleyman çakır) arkadaş olduk diyerek çakır'ı gerçekten dostu olarak gördüğünü belirtmiştir. tabi bu kurtlar vadisi operasyonundan saptığı anlamına kesinlikle gelmez. şefi aslan amca'nın talimatlarını çakır ölene kadar bile harfiyen yerine getirmektedir. ileriki dönemlerde aslan amca ile de fikir ayrılığına düşecektir zaten, orası ayrı.

    3- polat, çakır'ı hastaneye yetiştirirken, meral :"sanki birşey diyor, duyamıyorum ki" dediğinde polat " ben duyuyorum, diyor ki, bu nasıl araba kullanmak, ben şimdi bursa'ya varmıştım, beni hiç mi sevmiyorsun diyor" diyor ve bunu derken de bildiğin ağlayor koca polat alemdar.

    4- polat'ın çakır ile dost değil, arkadaş değil, sadece yakın olmasının bile kurtlar vadisi operasyonunun sorunsuz işlemesi için gerekli olduğunu göz önünde bulundurursak, polat her türlü çakır'ın yaşamasını isterdi.

    özet: çakır öfkeyle kalkmış, zararla oturmuş, testere'nin tuzağını kestirememiş ve bedelini canıyla ödemiştir. sefir adam beyin olur, beyinliği polat'a verirsen seni de kevgire çevirirler.
hesabın var mı? giriş yap