türkiye'deki en etkin cemaatlerden biri. nakşi kökenli. kurucusu
süleyman hilmi tunahan. vaizlikle temellerini attığı cemaatini kaçak kuran kursları kurarak bugünlere taşımayı başarmış. resmi kurumlar dine el attığında camilere personel karşılama işlevi etkisiz hale gelen cemaatin şu yıllarda bile diyanet ile bu konuda çekiştiği söyleniyor. bunun dışında giyim kuşam konusundaki kurallar ordunun gözüne batmamak üzerine kurulmuş.
kemal kaçar'a gelelim. postu süleyman hilmi tunahan öldükten sonra damat kontenjanından devralmış. cemaatin yurtdışında güçlenmesi kaçar'ın adalet partisindeki milletvekilliği dönemine denk geliyor. şu yıllarda ise top
mehmet beyazıt denizolgun ve
ahmet arif denizolgun arasında dönmekte. siyasetten verasete kadar aralarında türlü anlaşmazlıklar var. cemaat üzerinde ahmet denizolgun etkisi fazla.
mehmet denizolgun akp kurucularından. 2002 seçimlerinde istanbul'dan milletvekili seçilmiş. ahmet denizolgun ise ilginçtir ki akp'nin dini kullandığını düşünerek önce anap'ı, sonra dp'yi desteklemiş. mhp'ye göz kırptığı da olmuş. 91'deki refah partisi vekilliğini atlamak olmaz, şuraya ekleyiverdim onu da. (halen var olabilmelerini kırkıncı'nın evren'e yazdığı mektuba borçlu olan cemaatler genelde erbakan çizgisinden uzak durmuşlar ama bu da olmuş işte bi ara. 28 şubat'ta bu tür hassasiyetlerin pek işe yaramadığını ihlas sayesinde öğrenmiştik gerçi biz.) ha bir de
ismail amasyalı 'nın chp adaylığı var. chp'nin cemaate uzattığı el son anda havada kalmış. yayılalım dediysek bu kadar da değil mantığı güdülmüş olabilir.
cemaatin tarihinde iki önemli dönüm noktası var. ilki 1946'da chp'nin din hamlesi. ikicisi ise 12 eylül yönetiminin halkı kontrol etmek için dini kullanmaya karar vermesi. (süleymancıların malvarlığına el koymakla ilgili bir girişim mevcut ama ne oldu da vazgeçildi onu sorgulamak lazım!)
sonrası malum, parti isimleri değişiyor sadece. oylarını verip kadrolarını almışlar. gün gelmiş menderes'ten baskı da görmüşler ama siyasetin tam ortasında kalmayı hep başarabilmişler. bildiğim kadarıyla doğrudan sahibi oldukları televizyonları veya gazeteleri de yok. varsa da ben bilmiyorum. bu kadar mal, mülk, güç... kolay değil, gülen cemaati ile sürtüşüyorlardır muhakkak. afrikalarda dört nala at koşturan rakipleri sermayenin eksenine oturmuş tutabilene aşkolsun. ben de farklı konulara doğru at koşturmaya başlamadan önce mevzuyu kendininki hariç tüm cemaatlere savaş açan
ömer öngüt'ün süleymancılar için yaptığı şu tanımla bitirmek istiyorum: "dinleri süleymancılık, imanları para, huyları gasp, meslekleri de dilencilik olan cemaat."