• kardeşim, sülün osman'da değil ki hüner! asıl hüner, zokayı yutan balıkta. sülün osman gömüte girdi belki ama "zoka olsa da yutsak" diyen balıklar gani gani vallahi...

    daha bir ay önce falan, sözlük yazarlarından biri (mahlasını unuttum ibnetorun) annem kanser, şu bizim evin eşyalarının yenilenmesini çok istiyorum ama olmuyor falan deyip banka hesap numarasını verdi. direkt inandı yurdum kekosu, ne var ne yok yolladılar herife. :-)) aklı başında bir iki kişi de önceki yazılarından birkaçını okumayı akıl etti ki, adam arabası evi olan, yurt dışlarına seyahate giden gayet de iyi durumda biri. :))

    bizi dolandırdın diye de günler boyu zırladılar sözlükte. keriz silkelemek iyidir, demeyeceğim belki ama yararlarının olduğu kesin... akılsızı akıllandırmak, bir yerine bin düşündürtmek gibi...
  • 1923-1984 yılları arasında yaşamış olan sülün osman'ın gerçek adı osman ziya sülün.

    kendisi dolandırıcılar kralı diye biliniyor. yaptığı işlerle(!) dolandırıcı lafını tam manasıyla hak edenlerden biri.

    sülün osman'ın ilk kurbanı 1948 yılında fatih'te yeni tuttuğu evin sahibi ancak bu olayın nasıl olduğuna dair pek bir detay yok. o'nu asıl özel kılan şey ise bu başlangıçtan sonra yaptıkları...

    sülün osman'ın nam salmasını sağlayan olaylar 1950 ve 1960'lı yıllarda yaşanıyor. galata kulesi'ni, eminönü meydanındaki saati, şehir hatları vapurlarını ve boğaziçi köprüsü gibi kamu mallarını vatandaşlara satan ya da kiralayan sülün osman, bu sayede tanınan biri haline geliyor.

    dolandırıcılar üstadının taksim'in girişine paspas koyup gelenden geçenden para almışlığı bile var.

    anlatılanlara göre sülün osman, bu işin inceliklerini kumkapılı bir rum'dan öğrenmiş. sonrasında ise işe kendi yorumunu da katarak inanılmaz boyutlara ulaşmış.

    1962'de hapishanede "alınteriyle yaşamak" adlı bir konferans bile vermiş sülün osman.

    şöyle efsane bir alıntı ile noktalayalım:

    "benim dolandırdığım insanlar dolandırıcıydı aslında. yani bana yaklaşma sebepleri beni dolandırmaktı. on tane bilezikle geliyorum adamın önüne akşam vakti. kuyumcunun kapısındayız. ve dükkân kapalı. karımın hastalığını anlatıyorum, acilen bilezikleri bozdurmam gerektiğini, o an nöbetçi eczaneye gidip hastaneden istedikleri ilaçları almamın şart olduğunu söylüyorum falan. hakiki olsalar bileziklerin fiyatı bin lira. diyorum ki 300 liraya ihtiyacım var. paranın gerisi umurumda değil, yeter ki karım ameliyat masasında kalmasın... adam sabah kuyumcuya gidip bilezikleri bin liraya bozdurabileceğini ve birkaç saat içinde havadan 700 lira kazanacağını düşünüyor. o arada benim ayakçım da ortaya çıkıyor ve o almak istiyor bilezikleri. telaşlanıyor adam kazanç imkânı kaybolacak diye. 300 lirayı verip alıyor bilezikleri, be de kayboluyorum ortalıktan. adam ertesi sabah kuyumcuya gidip de bileziklerin sahte olduğunu öğrenince, dolandırıldım, diye karakola gidiyor. ben aranıyorum. demiyorlar ki ona, be adam 1000 liralık bileziği 300 liraya almayı düşünürken aklında ne vardı, diye. gayet açık ki, beni dolandırmayı planlamıştı. ben hayatım boyunca beni dolandırmaya kalkışmamış tek bir kişiyi dolandırmadım."
  • kendisi izmir'de de meşhur saat kulesini ve 1980 yıllarına dek çalışan elektrikli treleybüsleri dahi satmaya kalmış zamanında. treleybüsü köylü bir amcaya satmış sözüm ona. treleybüse binen amcam da şöföre "çek bizim köye!" diye seslenince şöförle arasında pandomim kopmuş tabii. zamanında nayli nam yapmış bir dolandırıcılar kralıymış bu zat. ama 1984 yılında istanbul'da bir otel odasında perişan bir haldeyken ölmüş.
  • (bkz: vay anam vay serhat neler dönmüş) modunda okuduğum başlıktır. abimize saygılar sevgiler
  • bir benzeri uyanıklar dünyası adlı yerli filmde mehmet ali erbil'in oynadığı dolap osman rolüyle karakterize edilmiştir.
  • bozdu bu adam beni. yeminle bozdu.

    ergenlik zamanında ilk okudum bu adamın hikayesini. çok ilgimi çekti. güldüm, eğlendim.
    sonraki yıllarda birkaç defa derinlemesine araştırdım. acayip eğlendim. rahmetli zeki alasya'nın anlattığı hikaye falan.

    ulan geçenlerde tekrar okudum yine bi eğlenmek istedim.
    sonra içimde böyle bir pazarlamacı büyümeye başladı. kontrol edemiyorum. ama kazıkçı, dolandırıcı bir pazarlamacı.
    o günden beri millete bir şeyler satmaya çalışıyorum. ama işte jargonu pek bilmiyorum.
    bir şey satamadım henüz. ama inanıyorum birilerine bir şeyler kitleyeceğim. paranın önemi yok, mühim olan miktarı.

    - şimdi ablacım elimde şöyle bir şey var ki, tam senlik. çin malı ama kaliteli. garantisi falan direkt benim. kırılma bozulma olursa sen hemen getir. giydikçe hem açılıyor o. ayağın alışır, dert etme.

    satayım sana?
  • son çiftlikbank olayından sonra aklıma gelen meşhur dolandırıcı. yukarıdaki entry'lerden birinde de paylaşılmış olan şöyle bir anısı var, ava giderken avlanan milletimizin halini özetliyor;

    "benim dolandırdığım insanlar dolandırıcıydı aslında. yani bana yaklaşma sebepleri beni dolandırmaktı. on tane bilezikle geliyorum adamın önüne akşam vakti. kuyumcunun kapısındayız. ve dükkân kapalı. karımın hastalığını anlatıyorum, acilen bilezikleri bozdurmam gerektiğini, o an nöbetçi eczaneye gidip hastaneden istedikleri ilaçları almamın şart olduğunu söylüyorum falan. hakiki olsalar bileziklerin fiyatı bin lira. diyorum ki 300 liraya ihtiyacım var. paranın gerisi umurumda değil, yeter ki karım ameliyat masasında kalmasın... adam sabah kuyumcuya gidip bilezikleri bin liraya bozdurabileceğini ve birkaç saat içinde havadan 700 lira kazanacağını düşünüyor. o arada benim ayakçım da ortaya çıkıyor ve o almak istiyor bilezikleri. telaşlanıyor adam kazanç imkânı kaybolacak diye. 300 lirayı verip alıyor bilezikleri, be de kayboluyorum ortalıktan. adam ertesi sabah kuyumcuya gidip de bileziklerin sahte olduğunu öğrenince, dolandırıldım, diye karakola gidiyor. ben aranıyorum. demiyorlar ki ona, be adam 1000 liralık bileziği 300 liraya almayı düşünürken aklında ne vardı, diye. gayet açık ki, beni dolandırmayı planlamıştı. ben hayatım boyunca beni dolandırmaya kalkışmamış tek bir kişiyi dolandırmadım."
  • kankam olmasını çok istediğim şahsiyettir.
    o değil de acaba aksaray külliyesi ni .ak parti seçmenine kaça satardı , merak ettim :d
  • filmi çekilmesi gereken şahıs.

    (bkz: the galata hustler)
  • dolandırıcılık suçundan 1962 yılında mahkum olan ve "alın teri ile yaşamak" konulu konferans veren ünlü dolandırıcı.
hesabın var mı? giriş yap