sümbülteber
-
ilk baharın başlangıcında çiçek açan, nefis kokulu bir bitki. zambakgillerden olduğuna vehmediyorum.
-
(bkz: sümbülbebek tohumu)
-
beyaz cicekleri frezyayi andiran, ama frezyadan daha uzun sapli, cicekleri de daha derli toplu, uzun bir hat boyunca siralanmis olan bir cicektir.
-
elinde sumbulteber bir turgut uyar $iiri:
-kirlardan geliyorlar-
kırlardan geliyorlar ellerinde sümbülteber
elbette kırlardan kırlardan gelecekler
başka türlü nasıl güzelleşir bu akşamüstleri
söyleyin nasıl dayanılır dükkânlara depolara
bu katran kokusu başka türlü nasıl geçer
sonsuza varmadan bir önceyiz sanki
-o sayının da bir adı vardı unuttum-
her şey öyle saydam öyle madensel
kapıların kilitleri açık ve herkes uykusuz
hepsinin elinde bir saat bir sümbülteber
eskiden şaşardık bazı şeylerin yokluğuna
artık bu yokları var etmeyi usladık
ağaçları budadık ormandan balıkları tuttuk denizden
hani bazı açılmaz sanılan kapıları omuzladık
çünkü herkesin elinde bir saat bir sümbülteber
hey koca dünya nasıl avucumuzdasın
nasıl da parlıyorsun ey gözleri maden
çözdüğüm bütün bulmacalardan zorludur yüreğin
elbette kırlardan gelecekler kırlardan
kırlardan gelecekler ellerinde sümbülteber
ey güzelim sümbül ve teber ey canım
gördüğüm sanki o değildi
sanki kuşlar albümünden bir maden
turgut uyar
(kayayı delen incir'den)
kaynak:
http://www.imece.org/siir/kirlardangeliyorlar.html -
puskulsuz tohumu bir can yucel olan cicek.
// (...)
bilmem hangi keloğlanın fesiydim
bir püskülsüz sümbülteber tohumu
(...)//
ic. evrensel kultur aylik kultur sanat edebiyat dergisi, sayi: 80/agustos 1998.
(bkz: belkim bir kertenkeleyim) -
tarık dursun k'nın seçme öykülerini topladığı kitabın adıdır.
-
ece ayhan anlatıyor. bir gün arkadaşlarının evinde otururken turgut uyar, kırlardan geliyorlar şiirini okuyor ve merak ediyorlar şiirden sonra sümbülteber neymiş diye..
"sümbül çiçek, teber de bektaşi'lerin baltası. en sonunda balta gerekiyor. belki gaddarca ama bir şey yapmak istiyorsan bu böyle. çok ölüm olursa tarih biraz ilerler. kötülükle ilerliyor tarih. iyi, fazladan bir şey."
(bkz: öküz'lemeler) -
okurken başka diyarlara götüren bir çiğdem sezer şiiri:
bunu yoksul günler için
çektim perdeleri, karanlığı törpüledim
siyah beyaz bir film, bir kadın
adı sümbülteber
koynunda kaçak tütün kokusu
yatağında geceden kalma izler
gökyüzü yastığının altında
bedeninde yıldızlar ve daha neler
geldim bir bahaneden çıktım bir ihtimale
dünyanın taç giyme günüydü, şaştım
ve ziller zurnalar ve defne
kral kim, soytarı nerde
dünya kaygan bir yerdi
sümbülteber bahane
çektim kapıları, duvarları yokladım
kan izi kin izi diş izi
bir ip boğazımda uzadıkca uzadı
burası dünya, tekin bir yer değildir
çekip gitmekle gitmemek arası
kalmanın binbir yaması söküğü ve oyuğu
ve kanlı bir bulutu
giyip çıkarmaması
burası dünya, acının ucuna bucağına
varmanın yol haritası
minneti yok sağ gözüne, bir kadın, adı sümbülteber
sol gözünde menevişler ve daha neler
( bu sana bakmaklığım
binbir geceden kalma
bunu yoksul günler için
unutma)
ah kalbim, beter ol, beter ol, beter -
adıyla, kokusuyla ve içinde geçtiği turgut uyar şiiriyle bugün tanıştığım, adeta bir yaz bahçesi gibi kokan çiçek.
-
bir çiçeğe şiir yazmaktan öte, baharı getirenlere övgüyle başlar... kırlardan gelen, madenin rengine sümbül süren ve dahi emeğinin kokusu baharı borana çevirendir... kırlardan geliyorlar ellerinde sümbülteber... sümbül ve teber...
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap