• bünyesi dahilinde izlediğim ilk filmde de, son fılmde de gozlerımden yaşlar süzülerek ayrıldığım sınemadır.

    hiç unutmuyorum halam gotürmüştü beni ilk defa sureyya sinemasına. film mi?... l ours... haliyle gözlerim dolmuştu. sonuncu gidişmde ise eşşek kadar olmuştum ve bu sefer anılarım hatrına, sürreyya'nın hatrına, sinemanın son geçidi için bıraktım göz yaşlarımı... ilk sevgilimi orada öpmüştüm... vay be...
  • ilk sinemamı izlediğim* mekan. olması gerektiği gibi tekrardan operaya dönüştürülerek kadıköy'ün yakın geçmişindeki en isabetli en güzel şey gerçekleşmiştir. böylelikle emiroğlu süreyya ilmen'in de kemikleri artık sızlamayacaktır. restore edilmiş bugünkü haliyle sahnelenecek gösteri opera-bale-dans-oratoryo ne olursa olsun koltuklarına oturup salonun tavanını, avizelerini, duvarlardaki figürleri seyretmek, o nostaljik kokuyu solumak bile keyif almak için yeterlidir.

    sinema diye tutturanlar: buyurunuz avm'leri tercih ediniz. hem sayısız yemek seçeneğiyle film öncesi ya da sonrası bir şeyler yersiniz, amerikan kahve zincirlerinde sosyalleşir check-inleşirsiniz. ha illa süreyya da süreyya mı diyorsunuz? her gün ayrı bir etkinlik var buyurunuz gidiniz, farklı bir şeyler yapıp vizyonunuzu genişletiniz.

    edit:imla
  • bence kesinlikle restarosyon edilmemesi gereken bir fenomendi süreyya sineması.okuldan kaçılıp, dönemin populer filmlerinin izlendiği bir mekandı her dönemin lise ve ortaokul gençliği için. hem fiyatı uygundu hem de öyle bir yerde sinema izlemenin keyfini çıkarırdık. film başlamadan önce oturur filmle ilgili konuşurken tavandaki resimlere bakar, perdenin açılmasını bekler ve salona övgüler yağıdırırdık. daha orda film izleme keyfini yaşaması gerekn çok kişi vardı. yaşamış olanların da bir daha ve bir daha yaşaması gerekirdi kanımca.
    kültür merkezine dönüşmesiyle yine insanların kafasında yer edinebilecek, gençliği çekebilecek, bizlere güzel saatler yaşatabilecek bir mekana dönüşebilecekse bir yere kadar ama ben oraya yeğenlerimi, çocuklarımı götürüp okul anılarımı anlatmak isterdimn açıkcası."bizim zamanımızda burası sinemaydı" demek yerine oturup orada onlarla, o büyük muhteşem salonda, beraber film izlemek isterdim...
  • jurassic park ta kuyrugu boganin etrafinda dondurten eskilerin efsane sinemasi simdinin efsane opera binasi
  • simdilerde her onunden geciste, insanda ic sizlatan bir his uyandiran mekan. eger opera binasi olarak kadikoy'de yer alacaksa, bunun hem bir ilk olacagi icin ozel olacagina, hem de bu sekilde adina ve tarzina yarasir bir kimlige burunecegine inandigim cocuklugumun sinema salonu. subat tatillerinin sinema solenleri ve kucucukken icerinin kirmizi rengine, localarina bakakaldigim, o zamanlar bana dev gibi gelen yapi.
  • bir süre öncesine kadar ankara aydınlıkevler'de de bir tane bulunan sinema. şu an sanırım düğün salonu olarak faaliyet gösteriyor.
  • bence anadolu yakası'nın gelmiş geçmiş en görkemli sinema salonlarından biriydi, ki operaya dönüştürülmek üzere restore edilen binası halen bahariye caddesi'nin bir harikası olarak yükselse de, hem içi, hem dışı açısından eski halini tercih ederim. yeni bir opera binası yapılsa ya da başka bir salon restore edilseydi keşke.
  • benim için dünyadaki tüm sinema salonlarından daha fazla değeri olan salon. o kocaman perde , kabartmalar, yüksek tavan ve eskinin kokusu eşliğinde nice filmleri hayranlıkla izlemiştim. büyük filmler **** geldiğinde kuyruk sinemanın önünden boğaya kadar giderdi ve saatlerce söylenmeden beklerdik. mekanlar değişse de anılara zarar verecek bir silah çıkmadı en azından.
  • sinema salonu olduğu dönemlerde nedense her izlediğim filmde bir grup izleyicinin alkışlayarak* sevincini/heyecanını/vs.. dışa vurduğu akustik mekan. görkemli mimarisi ve efsanevi salonuyla en az bir kere gitmiş olan herkesi daha salonun girişinde büyülerdi. tadilat sonrası çok büyük ihtimalle de büyülemeye devam edecek.
  • sinema olduğu günleri yaşamak ayrı bir mutluluk, film arasında tepenizdeki motifleri seyretmek insanı kölesi olduğu sigaradan 10 dakika da olsa uzak tutar...
hesabın var mı? giriş yap