• ortaya çıkması zor olan durumdur.

    ilginç bir biçimde, yapılan analizler hala soğuk savaş paradigmasından hareket etmekte. bu dönemde ülkeler hala kapalı birer sistem gibi hareket etmekte idiler. yani ulusal ekonomi esastı, herkes kendi iç dünyasında olabildiğince dengeli bir bütçeyi ayakta tutmaya çalışıyordu vb vb. oysa küreselleşme oyunun kurallarını değiştirdi. bugün yapılacak analizler bu nedenle daha karmaşık olmak ve daha çok parametre içermek durumunda.

    bugün çin bir ekonomik dev olurken, topladığı serveti yine abd tahvillerine yatırmakta. yani her ne kadar ayrı ve bağımsız bir unsur gibi gözükse de bu iki ülke arasında göbekten bir bağ oluşmuş durumda. abd sanayisinin bir bölümü maliyet nedeniyle çin'e taşınmış durumda çin'e para kazandırmakta ve istihdam yaratmakta. ve çin de kazandığı parayı dünyada en güvenli yatırım olarak gördüğü abd tahvillerine yatırarak bu ülkeye ekonomik destek vermekte. rusya ise bu süreçte geri kaldı ve sovyetlerin çöküşünden beri deyim yerindeyse taş taş üstüne koymadı. ancak uzay ve askeri teknolojide kısmen bazı şeyleri "devam ettirdi" ama yeni bir atılımı yok. hep cepten yemekte. bu arada komünist sisteme alışmış ülkenin yapısı kapitalizme geçmekte zorlandı ve ülke aslında bir tür korporatizm üzerinde duruyor. rusya'nın doğal kaynakları ve bundan geliri olmasa bugün ayakta kalması zor. ihracat gelirinin %60'ı petrol, doğalgaz ve yan ürünlerinden ibaret. teknolojik bir atılımı yok. petrol fiyatlarının düşüşü ile yapılan manevra ile de ciddi darbe aldı. ayrıca, masraflarını kısmak için kızıl orduyu küçülttüğü için artık eskisi gibi kapsamlı bir kırım savaşına verecek seri üretim asker ve silahı da yok denebilir. rus savunma doktrinleri dahi zorda.

    şimdi bu türden bir ortamda savaşa girmek deliliktir. kazanamayacağı için değil, kazansa dahi yapacağı bir şye olmayacağı için. avrupa ve türkiye, rus doğal gazının en büyük müşterisi. kim kendisine para ödeyen en büyük müşterisine saldırır? savaş her şeyin durması demektir. eskiden savaş daha kolaydı çünkü ekonomi daha kapalıydı. oysa şimdi savaş çıkarsa her ülke ortalığı çok karıştıracaktır. öyle kolay değil efelik taslamak. rusya gireceği bir savaşta kapitalizmin tadını almış ekonomisinin tamamen çökeceğini bilmektedir. çöken ekonominin yerine komünizm gibi bir alternatif koyma niyeti de olmadığına göre, artık o da serbest piyasa ekonomisinin egemen olduğu bir dünyada yeni kurallara göre oyun oynamak durumunda. bakın ambargolar nedeniyle nasıl bir ekonomik zorlanma yaşadı. bir de savaş mavaş olursa kimse toparlayamaz ülkeyi. putin maaşları ödemek için avrupa'ya muhtaç. o nedenle hala türkiye ya da yunanistan üzerinden batıya doğal gaz hattı döşemek için çırpınıyor.
  • nükleer silahlara sahip ülkelerin savaşacağına inanmak bence saflıktır, ki suriye özelinde rusya'nın müdahalesinin içten içe nato'yu sevindirdiğini düşünüyorum ben. abd'nin pisliğini rusya ve iran temizleyecek ne güzel.

    dünya savaşı kısmına gelirsek, tabi ki uçlarda rusya ve abd düşünülüyordur. ancak başlangıcı geçelim savaşı ilerletelim biraz, eninde sonunda bir taraf aşırı zayıflayacak ve köşeye sıkışacak. köşeye sıkışan ve kaybedecek tarafın sadece 1 tane nükleer silah kullandığını düşünün.

    2. dünya savaşı insanlara çok şey öğretti, bunlardan biri de işin içinde kitle imha silahları varsa savaşı kazananın olamayacağıdır. soğuk savaş dönemini araştırın, şimdiki gerilimler o zamankinin yanında cilveleşme kalır. o bile sıcak savaşa dönmediyse şu an dönmesi imkansızdır.
  • abd ve rusya gibi iki imparatorluğun yarım yüzyıllık soğuk savaş süresince onlarca olaya rağmen doğrudan çatışmayıp dünyanın göt deliği için savaşacağına inanamak mallıktan başka bir şeydir. adamlar zaten yıllardır taşeronları, ileri karakolları vasıtasıyla anavatanları dışında çok kez savaşmış, olan çimlere olmuştur. en kötü senaryoya göre yine mandasındaki ülkeri yada örgütleri birbirleriyle çatıştırarak kimin siki daha uzun oyunu oynar. bu coğrafyadaki diktatörler de kum havuzlarında bölgesel lidercilik oynar.

    raad olun genjler yüzyıldır buralarda oynanan oyun tekrarlanıyor. kaza kurşunundan uzak durun yeter.
  • özetle "hiç bi sikim olmaz" diye yanıtlayacağım dönüşmedir. en fazla "bilmem kaçıncı global bilek güreşi" olur. abd bugüne kadar bu işi uzattıysa israil'e kıyak ve afganistan'dan beri dünyada biriktirdiği radikal islamcı öbeklerini konsolide edip eritmek içindir.
    her iki taraf da vurulandan memnun. gerilim yalnızca nüfuz konusundadır, e o da süper güçlerin varlık nedenlerinden biri. rusya ve çin abd'ye "höst" dedi, o kadar. dünya savaşı falan çıkarmaz dayılar. dünya aksiyon filmlerindeki manyakların elinde değil, hollywood aksiyon ve atraksiyonları beklememek lazım.
  • kerem çalışkanın odatv için yazdığı yazının konusu.

    bir dünya savaşı daha olup olmayacığı nostradamus da bilemez nick rockefeller da. bu coğrafyada bir fırtına kopacak, bu kadar gerilim bir yerde patlayacak.

    ve konjoktür bize ne yapmamızı söylüyor. bizim görevimiz dünya tarihinin geleceğini tahmin edip goygoy yapmak değil, kendi can güvenliğimizi öncelik bilmek. ülkenin bölünmez bütünlüğü bile senin ve benim çocuklarımızın geleceğinden daha mühim değildir. yapmamız gereken, şovenizm'i bırakmak. halkı bir sakinleştirip, elini yüzünü yıkadıktan sonra dış politikada kendi geleceğini değil halkın çıkarlarını kollayacak bir lider çıkarmak. ancak diktatörler halkının can güvenliğini gözden çıkarılabilir bir koz olarak görür. yeri gelmişken söylemek istiyorum, kendisini ben de severim ama "atam kalk yerinden" diye yaslar tutmak, ağlaşmak şovenizmden daha zararlı bir tutum olacaktır. şimdiye kadar böyle oldu böyle devam edecektir.

    bu lider kim olacak sorusunun herkesçe farklı bir yanıtı vardır illaki. ama gezi öncesi umutsuzluğumu bıraktık hiç değilse. artık hepimiz biliyoruz ki uzunun yerine geçecek milyonlarca alternatif var*. ancak birey liderini kendinden üstün olamayacağını ve alternatiflerinin olduğunu bilirse, o lider had, vazife bilir. lider beşerdir, beni o kadar yüceltirseniz ben de biraz güderim ne yalan söyliyeyim. ve olması gereken demokrasi budur. böyle bir bilinç ile ancak (çoğunlukla ekonomistlerin deyişiyle) en az zararla krizi atlatabiliriz.

    yani koyayım dünya'ya sana bir şey olmasın.
  • olasılık dahilindedir.
    ortadoğu dünyanın en önemli konumudur. israil iran rusya almanya ingiltere abd ekseninden bakmak lazım.
    enerji savaşları ve bop burnumuzun ucunda duran büyük bir gerçeklik.
    sığ bir bakışla kürdistan bölünme su bu diye değerlendirmek ahmaklık.
    küresel düzen yeniden şekilleniyor.
    hiçbir ülke 2000 öncesi konumda değil.
    tepedekiler için kalabalıkların hiç bir önemi yok.
    milyar insan ölse de umurlarında olmaz. o yüzden böylesi bir savaş hem yeni dünya düzeni hem de dünya nüfusunun kontrol altında tutulması açısından er geç olacak.
  • önlenmezse sonuç zaten bunu gösteriyor dediğim çıkarım.

    nedense aklıma böyle zamanlarda nostradamus'un kehanetleri gelir kıyamet kopmadan önceki karışıklıklar ilk ortadoğu'dan başlayacak ve dünya'ya yayılacak diyordu yanlış hatırlamıyorsam. işte son yaşanan olaylar bunu mu gösteriyor artık, yorum size kalmış.
  • nato ve rusya gibi iki büyük gücün direkt bir savaştan kaçarak yani kendi topraklarında değil de suriye gibi bir ülke seçilerek kozlarını paylaşması olayıdır muhtemelen. bu şekilde fazla gürültü koparmadan kim ağa kim maraba anlaşılacak ve bundan sonra herkes ona göre ayağını denk alacaktır. öteki türlü açık bir savaşa kimsenin götü yemez, nükleer devreye girer ve bu da dünyanın sonu olur.
hesabın var mı? giriş yap