• yok veriler tek tek incelenince, üç aşağı beş yukarı o paraya yakın miktarlar çıkmış gerçekten hazineden.

    ama bu paralar suriyelilere ne kadar ulaştı? veya türkiye piyasasında gerçekte ne kadar tutacak bir hizmetin karşılığıydı?

    çünkü suriyelilerin haline baktığımızda, söylenenlere bakmayın, ağır çile, ağır fakirlik. bizim vatandaşımızın çalışmayacağı işlerde yarı maaşa çalışıyorlar, o da iş bulabilirlerse.

    yani harcanan para o, ama adamlar bir elleri yağda, bir elleri balda yaşamadılar. (oysa 40 milyar dolar, adam başına on bin dolar para yapar, bu da türkiye'de çok ciddi para demek).

    işte o soru insanın canını yakıyor. çünkü o para bizim hazinemizden , yani cebimizden çıktı.

    tıpkı türki cumhuriyetlere yapılan yardımlar gibi.

    şaka maka asgari ücretle işçi çalıştıran adam bile her işçi için geçen senenin kuruyla, her ay 200 dolar devlete veriyordu. her aldığı mal için, her sattığı mal için, kullandığı elektrikten, satın aldığı ham maddeye.

    kuzey avrupa ülkeleri gibi vergi ödüyoruz. karşılığında mozambik vatandaşları gibi hizmet alıyoruz. aradaki fark nereye gidiyor? bir düşünmekte fayda var. yoksa bu ülkede ilkokul bitirip , porsche cayenne jeeplerle dolaşan işadamları bizden daha mı zeki, daha mı üretici, daha mı yaratıcı diye insanın aklına acayip sorular takılıyor gecenin bir vakti.
  • bazi arkadaslar kişi başına düşen miktardan yola çıkıp yazmışlar. suriyelilere kurulan çadır kentler, bunlara tahsis olunan ambulanslar,sağlık personelleri ve giderleri(durmadan üremeleri de içinde),yapılan hatta yapılmakta olan giyecek,yiyecek,güvenlik maliyetleri,onlar adına feregat edilen vergiler,harçlar,ulaşım ve dağıtım bedelleri vs. hesaba katıldığında eminim fazlası da gitmiştir.
  • reisin kekledigi kekliklerin yeni farkina varmaya calistigi palavra.
  • suriyelilerin muayene, ameliyat, yatak, ilaç masrafınında devlet tarafından ödendiği düşünülürse az bile söylenen masraflardır.
hesabın var mı? giriş yap