• 8 mile'da, battle sahnelerinde beati duyulması mümkün olan mobb deep şarkısı.
  • uygun olanın hayatta kalması.
    darwin’e değişme yoluyla türeyiş kavramı üzerinden atfedilen yanlışlıktır. kendini takip eden spencer demiştir. ancak viktoryan ingilterenin sonraki dönemlere aksettirdiği yanlışlıktan bir kaçından biri değil, binlercesinden biridir.
  • hayattaki mottom en sevdiğim laf ve gerçekliğine bir çok kez şahit olduğum , inandığım felsefemsi
  • koronavirüs ülkemizde survival of the fittest challenge'a dönüşmek üzere.
  • doğrusu "survival of the göttest" olacak!
  • en güçlü olanın değil hayatta kalması değil, en uyum sağlayabilenin hayatta kalmasıdır.

    ki zaten fit; uyum sağlamak, uygun olmak anlamlarına gelmektedir.

    nereden çıkıyor güçlü lafı anlamıyorum.

    spor yapıp dengeli beslenenlerin girdiği durum olan fitten çıkarıyorsanız bu kadar dolaylı düşünmek cidden zararlı.
  • üstteki arkadaşın dediği gibi, güçlü olanın değil uyum sağlayanın, ayak uyduranın* hayatta kalmasıdır. yani adapte olanın. zor durum karşısında kendi ayakları üzerinde durup, kendi başına o durumla savaşıp var olanın hayatta kalması.
  • güçlü ile uyumlu çok farklı şeylerdir. bizim millet olarak bu tarz çok basit, temel düzeydeki kavramsal farklara karşı bile bir çeşit körlüğümüz var. çok daha basit denklemler üzerinden yorumlamaya alışığız hemen her şeyi. bu da sanıyorum okumamakla, araştırmamakla, konuları derinlemesine ele almamakla ilgili. survival of the fittest deyip, büyük balık küçük balığı yer diye açıklayan bile var bunu. şaka gibi. o zaman neden hala bu kadar çok çeşitlilikte küçük balık var?

    tavus kuşunun renkli tüyleri bir güç değildir mesela, hatta belki başka şartlar altında avantaj bile olmayabilir. ama belli bir ortama, belirli şartlara uyum gösteriyor. ya da buğday, mısır gibi bitkiler örneğin. çok narinler, nazlı yetişiyorlar ama insanlar sayesinde popülasyonları bu kadar kalabalık. ama bu şartlar her an bir değişim içinde. yarın bir gün insan ırkı yok olsa, buğdayların evrimi açısından da bambaşka bir süreç işlemeye başlayacak. ya yeni şartlara uyum sağlayacak, ya da yok olup gidecek.

    bu kadar basit bir mesele aslında. ama yok, biz illa güçlü olan ayakta kalır şeklinde yorumlamaya çalışıyoruz. daha da komiği, sonra kıçından anladığımız bu tanımlama üzerinden de diyor ki birileri “e hani güçlü olan ayakta kalıyordu, bak işte rengarenk çiçekler, çeşit çeşit böcekler, hayvanlar güçlü olmadığı halde ayakta kalıyorlar. allah’ın hikmet’i değilse nedir?” e güzel kardeşim o yüzden survival of the fittest deniliyor zaten, survival of the strongest değil, biggest hiç değil.
  • en iyi olanın hayatta kalması çevirisi yanlıştır. doğru çevirisi en uyumlu olanın hayatta kalmasıdır. zaten durum da budur. örneğin neandertaller modern insandan daha güçlü, daha dayanıklı ayrıca o zamana göre daha büyük bir beyin hacmine sahipti. ancak nesilleri tükendi, kazanan insanlar oldu.
hesabın var mı? giriş yap