susam

• sari renkli, pirinc buyuklugunde bitki ve taneleri..simitlerin uzerinde bol miktarda bulunur, acaip kalorilidir, hatta yagi bile cikarilip kullanilir..
• cihangir'in meşhur sokağı olmasının yanında, aynı sokaktaki barın da ismidir susam..
  
  bar olarak, sarayburnu'na değin uzanan bir manzarası vardır susam'ın, ha leb-i derya desek olmaz imdi istanbul'un orta yerinde.. neyse, susamcığı vaktiyle cevat tuksavul bey açmıştır; çetin sinan beyler de kafika'dan önce ortak mıydı neydi, öyle kalmış dimağımın bir iki köşesinde..
  
  susam da, aynı safran veyahut çiçek bar gibi, sosyetenin avamları içün birebirdir, birdirbir'dir..
• babillilerin yemeklerde kullandıkları tek nebati yağın hammaddesi.baya iyiydi
• dokuldugu masa sehba vb gibi yerlerden istege gore kuru ya da yalanmis bir isaret parmaginin ustune bastirilmasiyla yapistirilip tek tek yenmesi cok zevkli olan tahilimsi. bilinmedik yuzeylerden yalanmamasi tavsiye edilir.
• simidin susamı gibi düşmüş yere
  kırılmış tüm kemikleri
  toplamış senden yana ne varsa
  meyhane kokmuş saçları
  dokunmuş sigarının dumanı kirpiklerine,
  kara önlüğündeki kırmızı kurdela
  birde
  cümlenin sonuna koymadan gittiğin nokta
  kalmış aklında.
• hâlâ daha birlikte kullanıldığı besinlere, şöyle ağza ulaşana dek, yapıştırılması becerilememiş, her daim kırıntı muamelesi gören, yarısından fazlası yağ içerikli, bir o kadar da faideli, israf mahsuru bitki.
• doğu'da (mesela malatya) küncü olarak bilinir.
• sahibi tarafindan calisanlarina devredilen ve marmaris bufe olma yolunda ilerleyen, kendini bozan tiki-nti yeri.
• bar ya da konser sonrası acıkınca rumeli tarafındaysanız gece gidilecek/götürülecek alternatif yerlerden biri. waffle mutlaka denenmeli.
• babamin bana ve kardesime alerjisini miras biraktigi ^*, her yiyisimde ellerimi kasintidan kipkirmizi yapan ve yanaklarimda her adimda tadima bakmis bir sivrisinek konaklamis etkisi birakan hede.