• susurluk merkez ışıklarda yer alan, sadece özel araç sahiplerinin gelip geçerken durduğu ve nefis susurluk tostu ve bilimum yeme içme çeşitleri ile son derece şık bir gel geç dinlenme tesisi.
  • bandırma'dan çanakkale'ye giderken kuzenimle soluklandığımız mekan. hayatımın açık ara en iyi tostunu burada yemişimdir. izmir'de lezzet konusunda bunun yanından geçebilecek mekan olsa hiç çıkmam oradan bu kadar da net söylüyorum. sucuk kaşardan oluşan tostun nesi fark edebilir ki denebilir belki fakat bir şekilde artık sucuğundan mıdır havasından mıdır bilmem ama gerçekten müthiş lezzeti vardır. yanında o meşhur susurluk ayranı da içildi mi orgazmdan daha zevkli anı yaşarsınız.

    kuzenle burada yediğimiz tost-ayran bizi akşama kadar tutmuştur. öyle de doyurucudur yani. yolu düşenlerin muhakkak tost-ayranı denemelerini öneririm.
  • köfteleri gerçekten lezzetli. kara yoluyla susurluk'tan geçiyorsanız ve açsanız mutlaka girip bir şeyler yiyiniz. tavsiyedir.
  • tostunu daha sonra eve dönünce de yiyebilmek için oradan tost için kullandıkları peynirden satın almak gerekiyor ama o hafif kremamsı gibi, koca bardağın 1/3 lik kısmı müthiş köpük olan ayran için yapılacak bir şey yok. kim gitse şakasına "ayranla tost getir" desem de getirseler göbek atmamı sağlayacak olan tesis.
  • ilk kez 2006'da izmir'e arabayla giderken durmustum. tam da istanbul'dan yola cikip en yorgunluk hissettigim, aciktigim yerdeydi.
    ufak bir yerdi eskiden.
    iki kasa vardi, biraz sira bekler, kasarli tostu, domates corbasini soyler ahsap tokmagi alip masaya oturur beklerdin.
    sonra corba gelirdi once...
    bol kasarli ve sicak...
    böyle lav gibi eriyik halde o kasar nasıl bir lezzet nasil bir guzellik...
    derken corba bitiyor hop tost geliyor...
    adeta peynir arasi koy ekmegi yiyorsunuz.
    mihalic peyniri isirik aldikca uzuyor kopmuyor.
    tost dedigin bu diyorsun...
    yedikce yiyesin geliyor.
    kesmiyor bi tost daha bi de ayran diyorsun...
    kopuklu boyle miss...
    o da bitmek bilmiyor...
    o gazla ver elini izmir sonra bir solukta...
    ve her ege seyahatinde ayni guzel rutinini iple cektiriyor insana...
    simdi yillar sonra yeniden geldim.
    sabahin 4'u, o ufak yasa olmus koca tesis...
    muthis guzel...
    hala ayni tokmaklar var.
    tostlar hala ayni, corbalar hala lav...
    mis gibi cayi taze sabahin 4'unde...
    yol uzun...
    bodrum'a bir kez daha gitmek...
    daha iki hafta once anilarla yasamisken...
    aksam donuste yine burdayiz o belli.
  • saplar hiç affetmez
  • burada sadece çiğ börek yemek için duruyorum. hayatımda başka yerde de çiğ börek yemiş bir insan değilim. gel gelelim istanbul'dan izmir yönüne falan gidiyorsak otobandan değil de gemlik, orhangazi üzerinden susurluk'tan geçerek gitmek daha bi hoşuma gidiyor, otoban bazı noktalarda çok paralel bir güzergah olsa da daha üniversite öğrencisi olduğum yıllardan beri bu güzergahta yol gitmekten ayrı bir keyif alırdım o yolculuğun rutin durak noktası da burada akşam/gece serinliğinde çiğ börek gömmek olurdu. bir diğeri de festiva outlet
  • arabanızı parkettiğiniz yerde gerçekten on numara elemanlara sahip bir yer. beton dökülmüş kaportaya, dedi zaten "abi ben onu yumuşatır çıkarırım" diye geldiğimizde. adettendir zaten bahşiş verilir. bursa istikametine çıkarken de ışıklarda ters yöne giriş yapılırken sağolsunlar yardımcı oluyorlar.

    yıkamasınlar mı istiyorum mesela, silecekleri kaldırıyorum yıkamıyorlar.
  • (bkz: anlamlı tashih)
    susurluk kazası'ndan sonra yasaların tatile çıktığı tesisler.
  • eskiden bardakları deterjanlı suya batırıp çıkarıp temizleyen köhne bir mekandı, şimdilerde modern oldu
hesabın var mı? giriş yap