• sûtra: buda'nın öğütleri.

    ayrıca şöyle bir şey var: "budizm, çağlar ve kültürler boyunca, her budist okulunun palice, sanskritçe, çince ya da tibetçe yazılmış kendi sûtralarını derlemesiyle, hiç durmadan ilerleme kaydetti".
    le roi, le sage et le bouffon'dan.
  • sanskritçe "özdeyişler" demektir.
  • ıclerinde en kisa olani heart sutra olan ogretiler. tam cevirisi the heart of the perfection of wisdom'imis. hicbir seyin kalici ve birbirinden bagimsiz olmadigini, insanin varligi da dahil olmak uzere her seyin manasiz oldugunu ve bu yuzden de degisime, kayiplara direnmemek gerektigini anlatiyormus.

    kisa olmasindan dolayi japonya'da bazi tapinaklarda shakyo (sutra copying) deneyimi yasayabiliyorsunuz. her ne kadar kagit uzerinden kopyaliyor olsaniz da, kanji karakterleri firca uclu kalemle yazmak kolay olmuyor. ben de sutra'ya yeni kanji karakterler ekleyip, anlamini degistirmis olabilirim. sonuc olarak, bunu kopyalayarak yazmak da bir meditasyon ve sutra'nin anlami olan, her seyin manasiz olduguna odaklanip anda kalmak esas.

    internetlerde de orneklerini bulmak mumkun ilgilenenler icin.
  • celikmetrenin sanskritce kaynaklarina gore pamuk ipligi demektir. guney dogu asya geleneginde kitaplar, kenarindan pamuk ipligi ile dikilerek bir arada tutulurmus, bu nedenledir ki, x kitabi demek yerine x sutra** demek alisila gelmis.
  • boşnakça'da yarın anlamında kullanılan kelime.
  • shaolin tapınağı’ndan 19 budist keşiş, 1 heykeltraş * ve polonyalı bestecinin szymon *işin içerisine karıştığı koreograf sidi larbi cherkaoui ve sadler’s wells tarafından hazırlanan modern dans gösterisi yapan ünlü grubun adı.

    16-17 eylülde zorluda gösterileri varmış.
  • sankritçe’de, ip anlamına gelir.

    bir buda’nın sözlerini bir araya getirip dizmek demektir.
  • thomas william rhys davids pali canonlarını batıya çevirmiştir, ve budist-külliyatının tanınmasında ön ayak olmuş isimlerdendir. ya da işte bir diğer iflah olmaz çilecilik beyaz ve siyah giyenler: jainleri çeviren alman hindolog hermann jacobi gibi. vedic tales'lerde yine batıya arthur anthony macdonell tarafından aktarılmış.

    dizeler ve methiyelerden oluşan mahabharata vb. kadim eserler özdeyimlerle doludur. bir nevi ezeli sutras denilebilir bunlara.
  • ey ışık saçan; bu deneyim iki nefes arasında aydınlanabilir. nefes içeri girdikten sonra dışarı çıkmadan hemen önce; iyilik.
  • `ey shakti, her özel algı kısıtlıdır, kadiri mutlakta kaybolur.`

    gördüğümüz her şey sınırlıdır, hissettiğimiz her şey sınırlıdır, her algı sınırlıdır. ama sen gözlerini açtığında sınırlı olan şey sınırsız olan şeyde çözülür. yukarıya gökyüzüne bak. sen onun sadece sınırlı bir kısmını göreceksin; gökyüzü sınırlı olduğu için değil, senin gözlerin sınırlı olduğu için, bakış açın sınırlı olduğu için. bu sınırlamanın senin çıkış noktanda, senin gözünde olduğunu, gökyüzünün sınırlı olmadığını anlarsan o aman sınırsızlıkta sınırların nasıl açıklandığını göreceksin. gördüğümüz her şey bakışımızla sınırlı olacak. bunun dışında varoluş sınırsızdır, başka her şey başka bir şeyde erir. her şey hep sınırlarını kaybeder, her an okyanusta dalgalar başlar. ve hiçbir şeyin başı ve sonu yoktur. her şey hep başka bir şeydir. nerede sınırlara çarparsan bunu düşün: öbür tarafta sınırlar yok olur, sınır çözülür. hep onun üzerinde bak, hep daha fazla.

    bunun için bir çalışma; ağacın altına otur ve bakıl açına her ne geliyorsa ona bak, onun dışına çık, onun öbür tarafına bak ve hiçbir yerde durma. bu ağacın nerede bittiğine bak. bu ağaç, bu senin bahçendeki küçük ağaç bütün varoluşu kapsıyor! o her an onunla eriyor. güneş yarın sabah doğmuyor olsa bu ağaç hemen ölür, çünkü ağacın hayatı güneşin hayatına bağlıdır. aralarındaki mesafe çok uzak; güneş ışınlarının yeryüzüne ulaşması zaman alıyor. on dakikalık zaman! on dakika, bu çok uzun, çünkü ışık çok hızlı, oldukça fazla bir hızla hareket eder. ışık bir saniyede yüzseksen mili geride bırakır, güneşten ağaca ulaşması için ışığın on dakikaya ihtiyacı vardır! hemen hemen düşünülemez bir uzaklık. ama güneş artık olmadığında ağaç yok olacaktır. onlar birlikte varlar.

    ağaç her an güneşle birlikte ve güneş de ağaçla birlikte erir. güneş her an ağacın içine girer, onu canlandırır sen nereye bakarsan bak: onun ötesinde ne olduğuna bak ve durma. hep daha ileriye git, aklını kaybedene kadar, bütün sınırlı düşünce örneklerini kaybedene kadar. birden sende bir ışık aydınlanıyor. bütün varoluş sadece birdir!

    bütün varoluş büyük bir bütün olarak gözlerinin önünde duruyor, her şey her şeyle birlikte eriyor, her şey başka bir şeye dönüşüyor.
hesabın var mı? giriş yap