• kanal krizi, 1950'lerin başında birleşik devletler ve ingiltere'nin, mısır'a asuan barajı'nın yapımı için söz verdikleri finansal yardımdan, mısır'ın sovyetler birliği ile ilişkilerini giderek geliştirmesi sebebiyle vazgeçmeleri sonucu, dönemin mısır devlet başkanı cemal abdülnasır'ın, uluslararası süveyş kanal şirketi'nin kontrolünde olan süveyş kanalı'nı bu olaya misilleme olarak millileştirmesi ile patlak vermiştir.
    avrupa'nın petrol ticaretinin önemli bir kısmı bu kanal üzerinden gerçekleştirildiği dolayısıyla, ingiltere ve fransa mısır'ı bu kararından vazgeçirmek için müzakareler başlatmaya karar verdiler. mısır'ın görüşme taleplerini reddetmesi ile beraber, bu iki ülke israil ile gizli bir anlaşma yapıp, mısır'ı işgal etmeye karar verdiler. plana göre, israil mısır topraklarını işgal etmeye başlayacak, fransa ile ingiltere barış gücü olarak, bu iki ülkenin askeri güçlerini ayırmak için mısır'a gireceklerdi. imzalanacak bir ateşkes antlaşmasıyla, mısır'ın süveyş kanal'ı üzerindeki hakları tekrar elinden alınacaktı.
    israil'in 29 ekim 1956'da mısır'ı işgal etmeye başlamasıyla plan resmen yürürlüğe girmiş oldu. nasır'ın fransa ve ingiltere'nin barış gücü olarak girme talebini reddetmesinen sonra, iki ülke mısır'ı işgal etmeye başladılar. işgal her ne kadar başırılı sürse de mısır'ın müttefiği sovyetler birliği'nin, londra ve paris'e atom bombası atması tehdidi ve birleşik devletler'in bu işgal hakkındaki negatif tutumu nedenleriyle, fransa ve ingiltere mısır topraklarından çekilmek zorunda kaldılar.
    kriz, uluslararası arenada bir çok büyük değişime sebebiyet verdi. sovyetler birliği, dünya çapında büyük bir prestij kazandı. nasır'ın askeri olarak başarısız olduğu halde diplomatik olarak büyük bir başarı elde etmesi, arap dünyasında büyük yankı buldu. dış politikada birleşik devletler'e güvenemeyeceğini anlayan fransa, nükleer teknolojisini geliştirmeye başladı. bir kaç asırdır dünyaya hükmeden batı avrupa devletleri'nin dünya üzerindeki hegemonyalarının bitmiş olduğu ortaya çıktı. birleşik devletler ve soveyetler birliği, yeni süper güçler olarak pozisyonlarını sağlamlaştırdılar.
  • hem sovyetler birliği, hem de amerika birleşik devletleri, fransanın ingilterenin süveys saldırısına karşı cephe aldılar. amerika ve sovyetler’in savaşa karşı ortak tavır koymaları, soğuk savaş’ın ender olaylarından biridir. sovyetler’in, mısır’dan çekilmemeleri durumunda paris ve londra’ya nükleer saldırı yapma tehdidi sonrasında ingiltere ve fransa ateşkes ilan edip geri çekilmek zorunda kaldı.
  • 1956 yılında israil, ingiltere ve fransa'nın oluşturduğu gizli ittifak ile mısır arasında yapılan savaştır. mısır lideri nasır'ın süveyş kanalını millileştirdiğini açıklamasından sonra çıkan savaş, sovyetler birliği'nin londra ve paris'e atom bombası atma tehditi karşısında ingiltere ve fransa'nın geri adım atmasıyla sonlanmıştır. süveyş krizi, ikinci dünya savaşı öncesinde dünyaya egemen olan batı avrupalı devletlerin mutlak egemenliğinin son bulduğunu ve artık amerika'nın desteği olmadan hareket edemeyeceklerini göstermiştir.

    (bkz: http://tr.wikipedia.org/wiki/süveyş_krizi)
  • bağdat paktı’ nın hemen ardından gelen bunalım.

    bu bunalım, eisenhower doktrini’ nin doğmasına neden olacaktır. truman doktrini, büyük britanya’ nın birleşik devletler’ e bir mektup yazarak, türkiye ve yunanistan’ ı boşaltma kararını bildirmesi üzerine ilan edilmişti. yerine abd geçti.

    süveyş bunalımı ise, ingiltere’ nin fransa ve israil ile anlaşarak süveyş’ e saldırması üzerine başlayacaktı. bu saldırı ile, ingiltere ve fransa, orta doğu’ yu da siyasal olarak, boşaltmak zorunluluğunu duydular. eisenhower doktrini ile yerlerini abd’ ye bıraktılar.

    bunalım, israil’ in mısır’ a saldırması ile başladı.

    bu bunalım süresince türkiye, abd’ nin bile yapmadığını yaptı. ingiltere’ nin yanında yer aldı. bir sovyet değerlendirmesine göre ;

    “yakın doğu bunalımının yeni aşaması süveyş bunalımı ile ilgili olarak türkiye’ nin tutumu, emperyalizmden yana dış politikasının yeni bir kanıtı oldu. türkiye 56 sonbaharında mısır’ a yöneltilen üçlü tecavüzü kınamayan tek yakın doğu ülkesi olarak kaldı ve hatta fiilen mütecaizlerin tarafında yer aldı.”
  • mısır'ın süveyş kanalı'nı kapatmasıyla ortaya çıkan tarihi kriz. güvenlik konseyindeki vetolar yüzünden olay genel kurul a taşınmıştır. rusyadan gelen nükleer bomba tehditleri ve amerika tarafından ingiltereye uygulanan finansal baskı yüzünden orduların mısırdan çekilmesi ile son bulmuştur.
  • avrupa, bunun rövanşını 2004 annan planını boşa düşürerek almıştır. annan planı (aslında abd planı) her iki kesimde yapılacak referandum ile kıbrıs'ın birleşmesini öngörüyordu. muhtemelen yılların bıkkınlığı ile iki kesim de onay verip adanın birleşmesi sağlanacaktı. sonra gelsin kargaşa, tekrar çatışma, hoop abd barış getirmek için adaya.

    avrupa buna karşı ne manevra yaptı? referandum onaylanmasa bile rum kesimini mevcut sınırları ile avrupa birliği'ne kabul ediyorum dedi. bunu duyan rum kesimi durur mu? erol taş kahkası atarak, ben ab'ye yalnız girerim, türk tarafı da girmesin diye referanduma onay vermedi. sonuçta abd istediğini alamadı. abd'nin bu planına en büyük destek veren ülke hangisi idi bilin bakalım?

    derler ki; abd hala kıbrıs'a yerleşmeye çalışıyor ama bir türlü fırsatını bulamıyor.

    tanım olarak da: ingiltere'nin artık tek başına dünya siyasetinde at koşturamayacağını belirten krizdir efenim.
  • cemal abdülnasırın süveyş kanalı'nı millileştirmesi sonucu ingiltere, fransa ve israil yapacakları askeri müdahalenin planını sevr'de yapmış ve askeri müdahalenin şeklini belirleyen bir protokol imzalamıştır.

    http://users.ox.ac.uk/…6 anatomy of a war plot.html
    http://en.wikipedia.org/wiki/protocol_of_sèvres
  • 1956'da cemal abdünnasır, kanal üzerindeki asvan barajı'nı tamamlamak istemektedir. arap ülkelerinin güçlü petrol bağlantısı "transarabian pipeline" hedefi ancak bu yolla sağlanacaktı. bunun için paraya ihtiyacı vardır ve avrupa'dan talep eder. ancak reddedilir. buna karşın, fransız ferdinan de lesseps tarafından 19. yüzyıl sonlarında açılan ve ingiliz-fransız şirketlerinin hükmettiği süveyş kanalını millileştirdiğini ilan eder. bunu duyan ingiltere ve fransa şoka düşer ve müdahale planı hazırlar.

    plana göre israil süveyş'e saldıracaktır ve ingiliz-fransız birlikleri buna müdahale edip bölgeyi kontrol altına alacaklardır. aynen tasarlandığı gibi yapılır ve bölge ittifakın eline geçer. bunu takiben abd ve sovyetler birliği meseleye şiddetle karşı çıkar ve işgal güçlerinin bölgeden ayrılmasını talep eder.

    abd'ye göre mesele, sovyet blokunu suçladıkları işgalcilik durumunun batılılarca yapılması ve kötü örnek teşkil etmesidir.

    sovyetler paris ve londra'ya atom bombası atma tehdidinde bulunur. işgal güçleri bunu takiben bölgeden çekilir ve abdünnasır büyük bir zafer elde etmiş olur. bölgeye yerleştirilen bm barış gücü askerleri 1967'ye kadar bölgede kalmışlardır ve onların da oradan çekilme vaktinde altı gün savaşları başlar.

    süveyş krizi arap dünyasında sol düşüncenin artmasını ve nasırist yönetim anlayışının benimsenmesine yol açmıştır. elbette nasır'ın da etkilendiği politik sebepler süveyş krizi'ne yol açmıştır. bu da 1951'de gerçekleşen, iran'da musaddık'ın petrolü millileştirme girişimidir.

    (bkz: muhammed musaddık)
hesabın var mı? giriş yap