süzülüp gelen
-
şükrü erbaş'ın kimliksiz değişim isimli kitabında yer alan şiiri:
ve günün çalkantısı duruldu
indi bir bir perdesi evlerin ve yüzlerin
kendi derinine gömüldü her şey…
öyle dilsiz ki kuyusu gecenin
nerdesin, nerdesin, nerdesin…
bir taşıttan bir taşıta savrulan kalabalık
açılan kapılar, kapanan kapılar
yollar çarşılar içinde iyiliği yiten telaş
iğdiş yalan, bencil sevgi, güvensiz gülüş
bir pazar tezgâhında yanılmış yağmalanmış içtenlik
eğildikçe onuru fire veren güçsüz beden
sokak sokak eskiyen düşleri gencecik yüreklerin
akşamın avuçlarında bir babanın üşüyen teri
odalardan büyük yorgunluğu ufalmış kadınların
çocukların gün günden acılaşan oyunları…
ve ay düşmüş çatılarda uğuldayan yalnızlık
avazı kederi biçimleyen elçileri gecenin
o puhu kuşları… puhu kuşları…
süzülüp geldi sesin sesler içinden
sesin bir ince iplik bir ışık çizgisi mavi bir damar
yatağı duygulardan köprüsü düşlerden
sesin bir usul su yolu dünyanın alnında
içinden ömrüm akan, içinden ömrüm akan…
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap