• sylvester doğmuştur. anası babası kavgalı olduğundan orada burada bir çocukluk geçirmiş falan. 10'dan fazla okuldan, disiplinsiz davranışları sonucu atılmış ve 15 yaşındayken, okul yıllığındaki isminin altında, "elektrik sandalyesinde görülmesi en hoş olacak kişi", veya buna benzer bir şey, yazılıymış.

    bu durumlar kendisine çok koyunca, felç yüzünden sola çeken dudağına, hırıltılı, anlaşılmaz sesine de isyan ederek gitmiş porno film yildizi olmuştur ve "italian stallion - italyan aygırı" sıfatını da bu porno'lar sayesinde, hatta aynı isimli bir filmden sonra kazanmıştır (daha doğrusu, rocky'e, italian stallion diyerek, bu sıfatı pekiştirmiştir). pornosunu izledim, ayna karşısında kas gösterisi yaptıktan sonra, yatağında hazır bulunan kadını yastık gibi kullanıyordu. ama kadın da uyuşturucudan dolayı kendinden geçmiş, insan kütlesi gibi bir şeydi, canlı olduğu konusunda bile şüphelerim war.

    sanırım bu filmden sonra, erkekliğinden olan silvester, artiz olmaya karar vermiştir... tutunmak için bir acansa yazılmış, çay getir, orkid götür işleriyle ilgilenirken "şurada duracak bi adam lazım" anlarında, ufak çaplı roller canlandırmıştır. godfather seçmelerine de katılan silvester, konuşması ve yüzündeki problem yüzünden, reddedilmiş, iyice bunaltıya, karabasana vermiştir kendini.

    daha sonra günlerden bir gün, "böyle olmayacak, oturayım kendi filmimi yazayım" diyip, üç günde yazıp çizdiği ,rocky hikayesiyle film şirketlerinin kapısını aşındırmaya başlamış, ve sonunda filmi çekilmeye değer bulunmuştur. başrolde kendinin oynaması şartıyla filmin haklarını satıp, çekilmesine izin vermiş; "adriyan adriyan" diye haykırdığı bölümü çıkartmaya çalışan yapımcılara, rest çekmiş, "orası olmazsa filmin önemi olmaz, içtiğimiz alkolün sebebi adrıyan" diyerek kafa tutmuş, pazı şişirmiştir. rocky'de çizdiği, az gelişmiş, utangaç, mağrur, kimsesiz, aptal aşık tiplemesi ile oscar'a aday gösterilmiş, 1.1 milyon dolara çekilen, rocky'nin de 76 yılında oscar'ları toplamasıyla piyasada yer edinmiştir. aynı zamanda rocky en iyi aktör dalında aday olan birinin, en iyi senarist olarak aday olması açısından, silvestır'a ayrı bir ün getirmiştir, zira, silvester'den önce ancak charlie chaplin ve orson welles bu başarıya nail olabilmişlerdir.

    sonrasısıra, her oscar sahibi oyuncuya olduğu gibi ona da, gelen film teklifleri artınca bi kaç filmde oynamış ama rocky 2'nin senaryosunu yazıp, rocky 2'yi yöneterek yine ortalığı kawurmuştur. daha sonra ününü kat kat artıran rambo [first blood], cobra, bir bilek güreşçisinin para muabbeti etrafında dönen over the top gibi filmlerde de senaristlik, yönetmenlik ve oyunculuk yaparak, kas görüntüsünü ve kariyerini geliştirmiş, imzasını yetkinleştirmek için, 8 ay boyunca orhan gencebay'dan ders almıştır.

    action/drama 'dan ayrı olarak komedi(oscar, stop! or my mom will shoot (dur yoksa annem ateş edecek) kara film, gelirim gibi film türlerini de deneyen sly abi, her zaman "oyunculuğumu göstereyim" arzusu içinde yanıp tutuşmuştur. neticede, copland için bütün kaslarını hiçe sayarak 30 kilo almış, film başına 20 milyon $ alıyorken, üç kuruşa bu filmde kendini kanıtlama uğruna, büyük fedakârlıklar yapmıştır ki başarılığı olduğu konusunda hem fikir olmayan yoktur sanırım; ayrıca yine eski filmlerinden biri olan ve jimmy hoffa'nın hayatından esinlenerek senaryolaştırılan fist'de de silvester'in karakter oyunculuğu ve yaşlandığında ne hale geleceği görülebilir.

    "ben başarırım, ben yapabilirim"ci silvester abi, rocky 4 çekimleri sırasında çalışma sahneleri ciddi olsun diye, el arabasındaki milleti havaya kaldırırken damarı falan patlamış, tango & cash'de "bırakın yükseklerden atladığımı da kanıtlayayım" derken sol bacağını burkmuştur, başka olayları olduysa da, takip edemedim, kafam basmadı. ufak bir detay olarak da, annesinin fanatiği olduğu jackie chan ile çok iyi arkadaş olduklarını belirteyim, zaten film piyasasında sly'ı sevmeyen yokmuş, öyle de bir iyi arkadaşmış, şaşırırsın.

    ne olursa olsun, başarılı ve kara bir adamdır silvester; en kıytırıktan filmi bile hasılat açısından yapımcıları zarara uğratmadığından, büyük bütçeli aksiyonların tercih edilen simasıdır. ressamlığa gönül vermiş bir duyku adamı; polo denen gubidik bir oyuna meyletmiş asilzade özentisi; senarist, yönetmen, prodüktör, hatta şarkıcı ve oscar ödüllü oyuncu; ve sinemanın kült karakterlerini canlandırmış biri olarak önemli, artık 56 yaşına varmış bir amcadır.

    çok fazla popüler ve çoğu zaman basit olmak, hep ve hep eleştirilmek, şöhretin azizliklerindendir. ve silvester'ı özellikle senaryosunu kendi yazdığı filmlerle tartmak daha doğru olur, çünkü hep başka bir silvester vardır o filmlerde. artis.
  • sylvester stallone müthiş bir sinemacıdır. 80'lerde rocky ve rambo'yu sinema ikonu haline getirdikten sonra bir başka karakteri daha, los angeles polisi teğmen cobretti'yi de ikonik hale getiriyordu.

    cobra'dan önce sylvester stallone aslında başka bir polis filmi üzerinde çalışacaktı. (filmde oynayacaktı demek eksik olurdu, stallone filmin her detayına müdahale eden bir stardı o yıllar). başrolünde eddie murphy'nin olduğu 1984'ün en büyük hitlerinden biri haline gelen beverly hills cop

    stallone'un uzun süredir yapmaya meyilli olduğu gibi, beverly hills polisi senaryosunu kendisi yeniden yazmaya, komediyi kaldırmaya ve projeyi yapımcıların isteyemeceği bir bütçeye sahip, büyük ölçekli, kurşunlarla dolu bir aksiyon filmine dönüştürmek istedi. ancak, stallone'un o film için yapımcılar don simpson ve jerry bruckheimer'dan çok farklı bir vizyonu olduğu için erkenden projeden ayrıldı. ama stallone, beverly hills cop senaryosunu elinde tuttu ve sonunda onu cobra haline getirdi.

    karakterinin soyadını ilk olarak beverly hills cop'a dahil edildiğinde bulmuştu. kendi yazdığı senaryosunda kahramanın adını elly axel'den axel cobretti'ye değiştirmişti. (filmde, eddie murphy axel foley olarak son halini verecekti). stallone, terk ettiği beverly hills cop projesindeki malzemenin çoğunu cobra'ya taşıdığında, soyadı da geldi. ancak karakterin ilk adı için başka fikirleri vardı. cobra'yı modern bir kovboy olarak tasavvur eden stallone, ona en ikonik beyaz perde kovboyunun adını verdi: john wayne. wayne, her ne kadar ünlü bir maço film yıldızı olsa da, asıl ismi kendisine göre biraz naifti: marion mitchell morrison. stallone, karakterin adını marion cobretti olarak belirledi.

    filmin son hali epey şiddetli olunca değerleme kurulundan geçmesi için biraz kırpıldı. orijinal halinin düşük kalite vhs kopyalarının olduğu bilinmesine rağmen resmi bir tam sürüm asla yayınlanmadı. sansür endişelerinin yanı sıra kırpılmasının başka bir nedeni daha vardı: top gun filmi. böyle bir gişe rekorları kıran filmin gölgesinde filmi gösterime sokacak olmak, stüdyonun cobra'nın süresini bir buçuk saatin altına düşürmekte ısrar etmesinin temel nedeniydi. warner bros, filminn top gun ile rekabet edemeyeceğinden korkuyordu ve daha kısa gösterim süresinin, sinema salonlarının her gün daha fazla gösterim almasını sağlayacağı ve daha fazla izleyicinin filmi izlemesine yardımcı olacağını umuyordu. top gun, o zamanlar şaşırtıcı olan 356 milyon dolarlık gişe hasılatıyla gösterimini tamamlarken, cobra saygın ama nispeten yetersiz 160 milyon dolar gişe hasılatı getirmişti. genel olarak top gun kadar iyi hasılat yapmamış olsa da cobra, açılış haftasonunda 15,6 milyon dolarlık hasılatla abd gişe 1 numarasıydı. şimdi küçük kalabilir ama warner bros'un o ana kadar sahip olduğu en büyük açılış hasılatıydı. ve filmin bütçesinin 25 milyon dolara mal olduğu düşünülürse (yine bugün çok değil ama o zamanlar çok fazlaydı), 160 milyon dolarlık son hasılatı çok önemli bir getiri olmuştur.

    sylvester stallone gibi sinemacı çok kalmadı. filmin başrolüne kendini koyup senaryo ve bir çok detayda ağırlığını hissettiren. ama yukarıda ima edilen çok özel biri daha var: tom cruise. hâlâ filmleri gişe rekorları kırmaya devam ediyor. ve stallone, sonraki yıllarda gözden düşüyor gibi olsa da zamanında kimlerle aşık atmış görünüyor.
  • adam hem rocky hem rambo amina koyim, gelmis gecmis en buyuk aksiyon aktoru ama sinemada yeri yok. kucukken kafanin ustune mi dustun amk.
  • türkçe seslendirmesini yapan sezai aydın ile özdeşleşmiştir.
  • türkie'de sezai aydin tarafından seslendirilmektedir, başkası seslendirirse alışamayız, sezai aydın ölürse, onu da, artık izlemeyiz..
  • rocky filmini çektirmek için geçirdiği süreç, "tutkunun peşini bırakmamak" konusunda çok ilham verici bir süreç olarak steve jobs'ın marc zuckerberg'in hikayesini sollayabilecek seviyededir.

    ucuz filmlerde figüran rolleri oynayarak geçinmeye çalışan stallone, o kadar fakirdir ki, sahip olduğu tek dostu olan köpeğini bir barda 50$'a satmak durumunda kalmıştır. bir gün evde oturup muhammed ali ile foreman'in boks maçını izlerken, ilk roundda nakavt olması beklenen foreman'in 11 raunt direnmesinden etkilenen stallone 3 gün içerisinde rocky'nin senaryosunu yazar ve yapım şirketlerinin kapısını çalmaya başlar.

    elindeki senaryo ile aylarca gittiği her kapıdan dönen stallone'ye bir gün bir yapım şirketi 100.000$ önerir. çok paraya ihtiyacı olmasına rağmen, stallone'nin asıl istediği iş aktörlük yapmaktır ve filmin baş rolünde kendisinin oynaması istediğini söyler ve reddedilir. yapım şirketi sonrasında sadece senaryo için meblayı 400.000$'a kadar çıkarır ama stallone halen baş röllük konusunda ısrarcıdır. sonrasında sadece senaryoya 400.000$ öneren yapım şirketi ile senaryo + baş rollük için sadece 25.000$ karşılığında anlaşma sağlar ve filmin baş rolünü kapar. sonrasındaki hikaye malum, film 76milyon dolar gelir yaparak "oyuncu stallone"ye istediği ünü getirir.

    filmden aldığı 25.000$'ın 15.000$'ını da, önceden 50$'a sattığı köpeği geri almak için harcar. rocky'nin filmdeki köpeği de işte bu köpektir.
  • first blood'daki tiradı yeter tek başına. benim için rocky'den ziyade rambo ile özdeşleşmiştir kendisi. severiz, sayarız. tatlı adamdır. iyi oyuncudur.

    ayrıca:

    (bkz: i am the law)

    o yüzden bir siktiriniz, gidiniz.
  • çok kişi bilmez ama ornella muti ile beraber oynadığı oscar isimli komedi filminde ciddi güldürmüştür.
  • ulan hangimizin gözleri dolmadı be mic öldüğünde. sylvester başarısız diyenin de kesin favori oyuncusu necati şaşmazdır.
  • andrey tarkovski, federico fellini, jean-luc godard, david lynch, ingmar bergman beşlisine karşı cesurca savaşan kahraman. eğer rocky ve rambo'yu çekmeseydi belki de çocukluğumuz sekiz buçuk, yedinci mühür, eraserhead gibi filmlerle zebil ziyan olacaktı. ona ne kadar dua etsek azdır.
hesabın var mı? giriş yap