• 29. uluslararası istanbul film festivali'nin sinemada insan haklari yarişmasi bölümünde gösterilecek olan, saddam rejiminin yıkılışından sonra irak'ı boydan boya kat eden tekinsiz bir yol filmi.
  • sonunda midenize yumruk yemiş gibi olduğunuz filmlerden. çok etkileyici.
  • (bkz: whore of babylon)
  • bir kürt erkek çocuğunun, babanesi ile, saddam'ın düşüşünün ardından enfal operasyonları'nda kaybolmuş babasını aramak üzere kuzeyden güneye doğru yaptığı bir yolculuğu anlatan iyi çekilmiş bir dram; yol hikayesi.
  • cok garip bir film. dengesiz ve tekinsiz demek daha dogru. boyle geliyor, geliyor, geliyor. gidiyor...

    yonetmeni ile guzel bir roportaj var. baslik aslinda cok sey anlatiyor: al-daradji: “irak’ta ölenler rakam değil, insan”
  • özellikle ortadoğu da geçen ve çok sayıda savaş filmi izlemişimdir. bunun kadar savaşı hissettiren bir film izlemedim desem yeridir. yönetmen bu kadar kaliteli bir yapımla ucuz numaralara başvurup bizi hüngür hüngür ağlatabilirdi film boyu ama mesajı kaçırırdık.
    shea body butter'ın dediği gibi bu ucuzluğa düşmeyerek midenize yumruk yemiş etkisini yaratmış. her şeyiyle dört dörtlük.
  • ırak savaşını ve savaşta katledilen onca insanı konu alan film. izleyeni helak ediyor, bence hiç izlemeyin. ha illa izleyecekseniz de bi kutu açılmamış selpakla* yalnız izleyin.
  • berlin uluslararası film festivalinde insan hakları ödülü ve barış ödülüne layık görüldü. şimdi tekrar izleyince; yanı başımızda ki bir diğer savaş. senelerdir suriye'de olan biten bundan yıllar sonra nasıl film edilecek, merak ettirendir. kendisi ise; bir yol hikayesi olmasının yanı sıra; "umut etmek nedir?" onu gösterendir.
    ... 1.5 saatte hayatı, o büyük sorunların(!) hayatımızda ki aslında nasıl büyük bir hiç olduğunu anlatır.
  • film 2003 yılında saddam hüseyin’in devrilmesinden üç ay sonra kürt bir annenin yolculuğunu anlatır. filmde kürt annenin 12 sene önce 1991 ırak- kuveyt savaşında öldüğünü sandığı oğlu ibrahim’in aslında ölmediği haberini almasıyla torunu ahmad ile birlikte ırak şehirlerinde ibrahim’i aramaya çıkmasıyla başlar. filmde bir annenin oğlunu ve bir oğulun babasını arama yolculuğuna şahit oluruz. ibrahim’den annesine bir oğul, oğluna ise bir flüt geriye kalmıştır. biz çorak toprakların sesi duyulmamış kaderi acıyla soslamış kürt insanlarının hikayesine şahit oluruz. anne-torun yolcuğunda saddam’ın kürtlere yönelik el-enfal katliamına ve 2009’a kadar saklanan cesetlerin, faili meçhullerin saklı toplu mezarlarına şahit oluruz. filmde saddam hüseyin’in kirli kanlı emperyalist politikasının gerçeğine şahit oluruz. filmde devletten zorla emir aldığını söyleyen musa’nın kürt soykırımı olan el-enfal operasyonunda yer aldığını öğreniriz. acılı kürt anne tüm ölümlere rağmen musa’yı affeder. toplu mezardaki bir kadının acılı anneye bakarak ‘’kürtçe bilmiyorum ama acını anlıyorum’’ demesi bir acının anlaşılması için dilin bilinmesine gerek olmadığını önemli olan hissetmektir. oğlunun ne ölüsüne ne de dirisine ulaşan anne toplu bir mezarda herhangi bir insan iskeleti başında oğluna binayen ağıt yakar. oğlunu bulmayan anne eve dönüş yolunda 12 yıldır çektiği oğul acısına daha fazla dayanamaz babil’in asma bahçelerinden geçerken ölür, ahmad flütüyle yalnız kalır. film biterken bile hala açılmamış, yeri tespit edilmemiş toplu mezarlar olduğunu ve hala ibrahim gibi yüzlerce kayıp insan olduğunu öğreniriz. ‘’40 yılda 1 milyon insan kayboldu. 2009 yılında içerisinde 150 – 200 bin arası ceset olan 300 yüz toplu mezar bulundu büyük bir çoğunluk hala kayıp ya da kimliği tespit edilmedi.’’ (dipnot: en-enfal operasyonu, 1986 – 1989 döneminde ırak’taki saddam hüseyin rejimi tarafından yürütülen ve liderliğini ali hasan el-mecid’in yapmış olduğu, esas olarak kürtleri hedef alan bir operasyondur, operasyonun ismi kur’an’daki enfal suresinden gelir. / halepçe zehirli gaz saldırısı, yine en-enfal operasyonun altında yürütülen 1986-88 iran-ırak savaşı esnasında saddam hüseyin’in ırak’ın kuzeyindeki kürtlere yönelik katliamıdır.)
  • allah affetsin şark bülbülü diye okuduğum hede.

    gözlerim bir çığlık, bir yaralı haykırış su an.
hesabın var mı? giriş yap