• roma 'nın filozof imparatoru marcus aurelius 'un günlük, "kendimle" olarak çevrilebilecek eseri. i. kitap 16. bölüme kadar tek tek kendisine yardımcı olan isimleri sayar.

    dedesi verus 'tan ahlaki değerler ve yöneticilik ateşini kapan (liber i,1) imparator marcus aurelius, babasının ününden yadigar dürüst ve yiğit (i,2) özelliğinin yanısıra annesinden aldığı pietas -dindarlık,sadakat,vazifeşinaslık- ve iyi karakteriyle , sadece kötü eylemlerden değil, kötü düşüncelerden de kaçınarak zenginlikten uzakta basit bir yaşamı (i,3) tercih etmiştir. büyük dedesi onu sadece devlet okuluna göndermekle kalmayıp, eve de özel hocalar tutunca (i,4) artık gösterilerde ne yeşil ne mavi, gladyatör dövüşlerinde ne parmularius ne de scutarius taraftarı oluyordu. ayrıca emek harcamanın değerini anlıyor, başka insanların işlerine burnunu sokmamayı, kendisine gelecek iftiralara hazırlıklı olmayı kabulleniyordu. (i,5)

    ailesinden edindiklerini sunduktan sonra sırasıyla; diognetus (boş işlere kafa yormamayı, sihirbazların seytanlar ve diger zırvalar hakkında söylediklerinden uzak durmayı , saklabanlar ve damızlık bıldırcınları dövüştürmemeyi ve böyle şeylere tutkuyla bağlanmamayı - yunan disiplinlerine ait ne varsa hepsine hakim olabilmek için-), rusticus (karakterimin gelişmeye ve disiplin edinmeye basladıgına dair bir izlenim, sofistike safsatalara papuc bırakmamayı, kuramsal konularda yazı yazmamayı, , ögüt verici uzun nutuklar cekmemeyi, disiplini pratikte algılamaya calısıp aslında bunu teoriye aktarmayan bir adam olmamayı, konusurken retorik sanatından,edebi yazımdan ve siirden kacınmayı, dısarı kıyafetlerimle evde dolasmamayı, mektuplarımı tıpkı rusticus'un anneme,sinuessa'dan yazdıgı mektuplar gibi sade yazmaya çalısmayı, beni kelimelerle incitenlere bana yanlış yapanlara karşı kolayca sakinleşebilme eğilimlini, bir kitabın yüzeyselligi ile tatmin olmamayı, cok konuşanlara hemen kabulumu sunmamayı, epictetus'un söylemlerini edinmeyi ), apollonius (özgür iradeyi, doğru bildiğim yoldan sapmamayı, başka hiçbir şeye bakmamayı, uzun bir hastalık veya bir çocuğun kaybında yaşanan keskin acılarda bile, daima aynı kalabilmeyi, br adamın aynı zamanda azimli ve verimli olabilip, hem de bilgilerini paylasmaktan kacınmadıgını,, bir adamın, felsefi prensipleri acıklarken, bilgilerini ve deneyimlerini erdeminin en kücük parcaları olarak kabul ettigini, begenilmeyi seven arkadaslarıma onları ne yok saymadan davranmayı ne de alcakgönüllü saymalarını sağlamayı), sextus (yardımsever yaratılışlı, ve babacan şekilde yönetilen aile gibi bir devlet örneğini, dogayla uyum icinde, etkilemeden baskı yapmadan cekici, arkadaslarının ilgi alanlarını gözeten, cahil insanlara toleranslı bir devlet yapısını ), gramerci alexander (hata bulmaktan kaçınmayı, anlamsız saçmasapan cümleler kuran barbarları azarlamaktan kaçınır bir yolla konuşmayı, ya da kabul eder ya da cevap verir gibi konusarak cevabın icinde bahsi gecen şeyi vermeyi kelimelerle değil, onların düşüncelerine uyar gibi söyleyerek yapmayı ), fronto (ikiyüzlülük, ihanet ve hilenin zalim bir hükümdarda nasıl gözlemlendiğini), platoncu alexander (sık sık gerekli olmadan hiç kimseye, mektup yazmayıp veya agızdan hicbir vaktimin olmadıgını, birlikte yasadıgım kisiler yüzünden görevlerimi ihmal edemeyecegimi kinayeli bir sekilde söylememeyi), catulus,(bir arkadasım hatamı zaman zaman sebepsiz yere de bulsa bozulmamayı, hatta o hatayı düzeltme yönüne gitmeyi , o hatayı düzeltme yönüne gitmeyi) tekrar aileden kardeşi severus ve maximus kişilerinden kaptığı öğreti ve inançlarını sıralar. (i, 6-7-8-9-10-11-12-13-14-15)

    ..

    i. 14.

    “erkek kardeşim severus'tan soydaşlarımı sevmeyi öğrendim, doğruluğu sevmeyi öğrendim ve adaleti sevmeyi öğrendim. onun sayesinde thrasea'yı, helvidius'u, cato'yu, dion'u, brutus 'u tanıdım. yine o'ndan herkes için tek bir yasanın geçerli olduğu devlet fikrini kaptım, herkese eşit söz hakkının, benzer değerlerin verildiği devlet idealini öğrendim,yönetilenlerin hemen hepsinin özgürlügüne saygı duyan kralcı yönetimi gördüm. ayrıca ondan felsefi çizgimde, tutarlılığı, yolumdan şaşmamayı, kararlılığı öğrendim, iyi eylemi gerçekleştirme yetisini kavradım. başkalarına hazır ve nazır bir biçimde özveride bulunabilmeyi, iyi umutlara deger verip arkadaşlarım tarafından sevildigime inanmayı ögrendim. ve o'nun suçlandığı hiçbir fikri saklamadığına şahit oldum. ve arkadaşlarının, onun fikirlerini tahmin etmeye veya ummaya gerek duymadıklarını gördüm, zira onun düşünceleri her zaman açık ve anlaşılırdı.”

    bu parçayı da ben çevirdim.
  • alfa yayınlarının antik çağ dizisinden yayınlanmış; furkan akderin tarafından eski yunancadan çevrilmiş
    romalı filozof/imparator marcus aureliusun bilge kelamları.

    "kendi içini kaz. çünkü iyilik içinde, sen kazdıkça o fışkıracak"

    (bkz: ton eis eauton)
  • http://farm4.static.flickr.com/…16_2293155c27_o.jpg

    "dalgalar tarafından sürekli dövülürken, hiç sarsılmadan duran ve etrafında köpüren suların sakinleşmesini bekleyen kayanın burnu gibi ol!"
    marcus aurelius, ta eis eauton 4.49
  • (bkz: ta eis eauton)
  • türkçe'ye çevirisi kendime gözleyişim(bkz: marcus aurelius) şeklinde olan eserdir.
  • her ne kadar bazı konularda çok farklı fikirlere sahip olsamda,gerçekten bize bir şeyler anlatan ve çevremdeki çoğu kişiye tavsiye ettiğim;marcus aurelius'un kendisi için yazdığı kitabı.aslında kitapta bir insanın nasıl yaşaması gerektiği madde madde anlatılıyor.kitabın içinde yaşam,ölüm,ün,zaman gibi bir çok konu hakkında da güzel düşünceler var.
  • sıkıcı bir fatalist fonu var bu kitabın.
  • "hepimizinki günübirlik hayatlar. hatırlayanın, hatırlanandan farkı yok. hepsi geçici. hem anılar, hem de onların nesnesi. her şeyi unutmuş olacağın günler kapıda, her şeyin seni unutacağı günler yakın. bil ki çok geçmeden hiç kimse ve hiçbir yerde olacaksın."

    bu satırları okuyunca, kimse olsun sanmam ki, sarsılmamış olsun.

    (bkz: ölüm anksiyetesi)

    (bkz: yalnızlık)

    (bkz: #54738147)
hesabın var mı? giriş yap