tabanca

• (bkz: 21 eylül 2010 tophane artwalk galerilerine saldırı) hakkında (bkz: #20408809)
  
  "...sarhoşun sanatçısı, heykeltraşı, berberi, kamyoncusu yok. sarhoş sarhoştur. muhafazakar bir mahallede, mahallenin kurallarına uymayarak elin karısına kızına sarkarsan, amına koyarlar... "
  
  diyerek kıtlığını haykıran yazar. tophane'de açılışa gelenleri kendi gibi ergen abazan sanıp sanatçı olan, gözüken, sanatı seven bir medeni kızla flört edip diyaloğa gireceğine yoldan geçen "muhafazakar bir mahalle" nin muhafazakar kızına sarkabileceğini / sarktığını öne sürerek aklı başında herhangi birinin sinirini bozmaktadır. kız kardeşi varsa -sikerler- diye mini etek giydirmediği kesindir.
• dosta korku, düşmana korku veren bir oyuncak.
  
  …_…|..____________________, ,
  ……/ `—___________—-_____|]= = = = = o o o
  …../_==o;;;;;;;;_______.:/
  …..), —.(_(__) /
  ….// (..) ), —-”
  …//___//
  ..//___…
• büyüdüğüm ortam gereği çok muhattap oldum kendisiyle. bir insan tanıma yöntemidir. bununla övünen, ego yapan, show yapan adam kesinlikle korkaktır ve beş para etmez bir karakteri vardır. her türlü çirkinliği bekleyebilirsiniz kendisinden.
• hayret ki kimseler yazmamış. bizim bildiğimiz tabanca icat olup mertlik bozulasıya kadar memleket topraklarında bu kelimenin karşılığı sille, tokat, şamar idi. aslında tabanca, tam olarak avuç içinin baş parmağa yakın kısmına tekabül ediyor, ki bence bu osmanlı tokadı dinamikleri hakkında az biraz fikir veriyor. kimseye tokat atmışlığım yok çok şükür şimdiye dek, ama ana babadan bizzat yediğim ve sair yerlerde gördüğüm tokat pratiği biraz daha parmakları açmaya ve kuvveti parmaklara vermeye dayanıyor gibi geliyor. halbuki şöyle eli açıp o başparmağının ayaya bakan kısmındaki kitleyle allah yarattı demeden koyulsa direkt knock-out. ki ecdad u ahfadımız bunun bir numaralı uygulayıcılarıydı hamdolsun.
  
  neyse, ben kelimenin notunu düşeyim de yarın öbür gün 14. yüzyıldan 15. yüzyıldan bir metinde "gah urup birisinin yüzünü tabanca ile kararturdı" diye bir şey görüp "ohaa, osmanlılar tabancayı da ilk kullanan milletmiş! hey maşşallah be, bize de bu yakışırdı" diyesi böbürlenmelerin önüne geçeyim.
• bayramda sokakta oynayan çocukların elinde gördüm oyuncak tabanca.
  
  çocuğunun eline oyuncak olarak tabancayı yakıştıranlara lanet ettim.
• "askeri şehit düşüren, sevgiliyi yardan ayıran, kardeşi kardeşe düşürendir. senin zayıf noktandır. başkasının talihsizliğidir. şu ucundaki demiri görüyon mu? aynı mapus demiri gibi değil mi? kendi sonunu söyler gibi sanki. bu, sonun başıdır."^*
• kısa namluludur.insan üzerinde kullanıldığında kasten adam yaralama sınıfında cezai işlem aldıran ve mertliği tüfeğe nazaran daha pratik bozmak için icad edilen alettir.
• soğuktur. tabancayı eline ilk aldığın zaman, anlamazsın. o soğuk demir... bütün sıcaklığını çeker alır insanın; yavaş yavaş. anlamazsın! zaman geçtikçe sen de o demir gibi soğursun. elin soğur, yüreğin soğur! dünyaya buz gibi gözlerle bakmaya başlarsın.
• bir cemal süreya şiiri:
  
  sigara içenlere ateş etmeyiniz
  evli bir kadınla rakı içerken
  rozet gibi göğsüne takmış cesaretini
  ben mitridat'tan sözettim siz etmeyiniz
  
  eski bir osmanlı paşası gibi
  feodaliteyi süpüren bıyıklarıyla
  istanbul istanbul uzakta
  istanbul'a ateş etmeyiniz
  
  tutalım yanılıp ateş ettiniz
  şeker ahmet paşa'nın resimlerini
  eski hececilerin şiirlerini bir de
  ben çok seviyorum siz de seviniz.
• seviyorsa bence gidip konuşması gereken yazar.
  (bkz: abi seviyorsan git konuş bence)
  (bkz: ahmet necdet sezer'le abdullah gül'ün farkları/@tabanca)