taflan
-
bir ağacın adı olan; söylemesi dile, duyması kulağa hoş gelen güzel kelime.
aynı zamanda bir hilmi yavuz şiiridir:
taflan
ne zaman dinecek, ne zaman
bu taflan, bu taflan?
ey uçurum gözlü sevgilim!
ne zaman baksam
bir 'hiçlik tadı'
ve ağzından
yıldızlar uçuran
ergin, yeşil ve yabanıl
bir yaz gecesi gibisin
yüzünde yolların gülüşü
ve yaz göğüne ilişkin
bir esenlik üretiyorsun
geçip giden fırtınalardan
ey uçurum gözlü sevgilim!
ne zaman baksam
aşkların büyük yarlarıyla
kuşatılmış görüyorum kendimi
safran
ve ezilmiş yazlardan
bakışlarının kıyısız
açıklarına
gurbet ve cevahir taşıyan
bir gülüş söylencesi
geçer bir yazdan ötekine
derin anlatılardan
ey uçurum gözlü sevgilim!
ne zaman baksam
bir dağın yırtmacından
ince bir dere yatağı
gibi kayan
yeşil tenini görüyorum
akşam
nasıl da yakışıyor yüzüne
ve sanki bir kayalığın içine
durmadan kendi kendini oyan
bir ferhâd gibiyim ben
ya da pusuda, karanlık
bir gül gibi
hem solan hem solmayan
ne zaman dinecek, ne zaman
bu taflan, bu taflan?
ey uçurum gözlü sevgilim! -
çok feci osurtturan meyvedir. hatta osura osura bi taflan ağacından diğerine konulabildiği rivayet edilir*
-
doğu karadeniz'de yaşayanlar hariç kimsenin bilmediği bu yüzden de tasviri zor olan mevye.
- ııı...böyle üzüm gibi salkımları var, ama kiraza benziyor. tadı da şey gibi...
ama çok şifalı bir meyvedir. taflandan yapılan pekmezlerin kavanozları diğer pekmez türlerinin 3-4 katı fiyatla satılmaktadır. -
şeklen kiraza benzeyen ama tadı hiçbir meyveye benzemeyen, buruk meyve. genellikle karayemiş diye bilinir. doğu karadeniz'e özgü bir meyve olduğu düşünülürken, istanbul üniversitesi'nin havuzlu bahçesinde ağacına rastlanınca dumura uğratan meyvedir aynı zamanda.
-
ağacının yaprakları kızıldericilik oynamaya pek müsait, ben dışında da birilerinin taflan olarak bilmesi ile mutlu olduğum meyve.
(bkz: bilindiği halde anlatılamayan şeyler) -
gürcü kirazi- hind kirazi-prunus laurocerasus- mongo da denirmiş.nisan-mayis aylarinda küçük ve beyaz renkli çiçek açan, rutûbetli ve gölgeli yerlerde yetisen 2-6 m yüksekliginde yaprak dökmeyen agaçlar. yapraklar çok kisa sapli, derimsi, tüysüz ve oval sekillidir. çiçekler 30-35 tânesi bir arada olup, gruplar teskil ederler. meyveleri 1 cm çapinda kiraz görünüsünde parlak, koyu kirmizi veya olgunlukta siyah renktedir. avrupa’ya istanbul’dan yayilmis olup, süs bitkisi olarak yer yer yetistirilmektedir. lâz kirazi ve karayemis olarak da bilinir.bitkinin yapraklari siyah hidrik asit veren bir glikozit tasimasi sebebiyle zehirlidir. bu yüzden yapraklarinin baharat olarak kullanilmasi tehlikelidir. fakat yapraklardan elde edilen taflan suyu öksürük dindirici olarak kullanilir. tâze meyveleriyse meyve olarak yenilmektedir. kurutulmus meyvelerinin tohumlariysa seker hastaligina karsi kullanilir. tâze meyveleri tas düsürücü olarak da kullanilmaktadir.* *
-
sadece karadeniz bolgesinde yetistigini bildigim, yemeye devam ettikce buruk tadinin ortadan kalktigi farkedilen bir meyve
-
meclis bahçesinde çokça bulunup, afrodizyak olduğu söylentisi ile bir dönem milletvekillerince talan edilmiş meyve. kiraz taflanı, keçi taflanı, haziran taflanı, öküz taflanı vs. gibi şekillerine ve meyve verme tarihlerine göre türleri mevcuttur. saf bir meyve olup, genetiği bozulmamıştır.
-
karadenizli uyanıkların istanbuldaki vatandaşlara ağaçlara dadanmasınlar diye "zehirlidir" diye yutturdukları meyve. güzeldir, yararlıdır. görüldüğü yerde tüketilmesi evladır. karayemiş en yaygın ismidir.
-
ondokuzmayıs'a gelmeden yazlıkların bulunduğu samsun beldesi.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap