• endurance / stamina..
  • bir şeyi yapabilme, başarabilme gücü, hal, derman.
  • ilk "a" yumuşak, ikinci "a" uzun okunan kelime.

    güç, kuvvet, iktidar diyor lugat, anlamı hakkında. inanmıyorum. bana çağrıştırdığı mana bu değil çünkü. tükenmekte olan gücü tasvir eder gibi. pek şedid` :şiddetli` bir kuvvet gelmiyor zihnime. nerede kaldı ki iktidar, güç ? olsa olsa derman ile kardeş. birbirlerine benziyorlar. ama derman biraz daha kuvvetli. çünkü "şifa" gibi bir niteliğe haiz yeri gelince.

    şefkat uyandırıyor. takati kalmayanlar, ne kadar sessiz beklerler. tıpkı ikinci "a"nın uzaması gibi, bekler, sabrederler.
  • istek vardir ama guc ve imkan yoktur bu durumda genelde

    boyle durumlarin ustune bir teoman sarkisini muslum gurses'den dinlersiniz mesela buyurun

    https://www.youtube.com/watch?v=hr7k-944t_u
  • ar. enerji
  • hayat bazen öyle şeyler yaşatır, öyle insanlar çıkarır ki karşımıza, iyi özelliklerimiz, güzel eğilimlerimiz, erdemlerimiz yetersiz, geçersiz kalır. bu sebeptendir, kendileri ve çevrelerince "iyi" olarak değerlendirilen insanların zaman zaman korkunç şeyler yapabilmeleri.
  • eski yazılışı tı-elif-kaf-elif-te harfleriyledir.

    enerji, güç anlamlarına geldiği halde her nedense günlük dilde hep olumsuz biçimde kullanılır. (bkz: takati olmamak)

    bir de tarabya taraflarında "takad sitesi" diye bir yer vardır. yokuşun en üstünde olduğu için mi adı öyle konmuş bilinmez.
  • yaş aldıkça yitirirsin bunu, kalmaz...
  • sebatın fizyolojik* kardeşi
  • dirayet, herkeste farklı seviyelerdedir. kimisinin acı eşiği yüksektir mesela. kimisi uykusuzluğa dayanamaz.

    en önemlisi ruhsal takat bence. o azaldı mı elden bir şey gelmiyor. günümüz türkiye'sinde ise gayet olası bir durum.

    hepimizin takatinin kalmadığı şeyler var. kimisini insanlarla paylaşıyoruz. kimisini içimizde yaşıyoruz.

    ben içinde yaşayanlardanım.
hesabın var mı? giriş yap