takım taklavat^*

• 1) alet edevat.
  2) alet cantasi.
  3) azteklerde tuz ruhu tanrisi.
  4) fesat insanlar icin argo kültürüne malzeme.
• en sevdiğim,, her şey yerine kullanılabilen kelimeler grubu..
  -abi kapatıyım mı takım taklavatı
  -ulan bu zencilerde ne takım taklavat var
  -hadi çocuum gidiyoz toparla takım taklavatı..v.b.
• ingilizce "equipment" kelimesini karşılar, ispanyolca ise "herramientos"
• aynı zamanda mükemmel bir halı saha takım ismi
  
  (bkz: alsenal)
  (bkz: werder weremem)
  (bkz: halı saha takım isimleri)
• (bkz: matrakuka ve kampanalar)
• (bkz: moderator)
• hepsi, hep birlikte.
  örnek kullanım olarak; "pencerelerin arkasında silme yıldız bir temmuz gecesi, takım taklavatıyla, görkemli bir donanma şenliği gibi kuruluyor"- a. ilhan
  
  demiş tdk.
• argoda erkeğin cinsel organı ve testislerden oluşan bölgeye verilen isim.
• ilk kelimenin ardına eklenen kelimeyle elde edilen isim tamlaması vasıtasıyla mevzu bahis kelimenin anlamını kuvvetlendiren hadiselere bir örnektir kendisi.
  başka örnekleri de var haliyle:
  
  (bkz: düğün dernek)
  (bkz: torun torba)
  (bkz: jazz blues) ^*
• nihat genç'in ' edebiyat dersleri' adlı kitabında yer verdiği ' tahir öğretmen'in gün boyu eylemlere katılmaktan bitap düşmüş vücudunun işlemez hale geldiğini, karısının kendisinin cinsel organını yoklamasının ardından dile getirdiği tamlamadır.
  
  '' hanım takım taklavata karışma, bugün çok yorgunum''