• söylenenler şöyledir ki galatasaray spor kulübü'nün bu stad ve arazisi üzerinde %50'lik bir payı varmış. sonra stad yıkılıp arazi park olunca da gümleyip gitmiş. kaç allah kuruşuna alınmış merak ediyorum o hisse?
  • aek klubünun atinaya taşınmadan önce kullandığı stadyumdur.
  • türkiye futbol tarihinin ilk gece maçının yapıldığı stad.
  • 9 eylül 1939 tarihinde ilk gece maçının yapıldığı stadyumdur.

    maçın hakemi $azi tezcan, maçta ilk golü atan futbolcu ise fenerbahçe'li (küçük) fikret kırcan'dır.
  • taksim kislasi'nin ic avlusudur. gezi parki'nin ortasindaki dusuk seviyeli mekanda genel botuylari hakkinda fikir edinilebilir.
  • eskiden şu an taksim meydanı'nın bulunduğu yerde olan, birçok büyük futbolcunun top koşturduğu, zemini yağmur yağınca balçık olan, kuru havada ise kaskatı bir toprak haline
    gelen stad.kapasitesi ise değişik kaynaklarda, 12.000, 15.000 ve 18.000 olarak gösterilmiştir.
  • yuzyil baslarindan 30'larin ortalarina tum onemli futbol karsilasmalarina ev sahipligi yapmis stad. 1930'larda istimlak edilerek taksim parki yapildi.
    26 ekim 1923'de romanya ile oynanan ilk milli macin da mekani olarak da onemi var.
  • 13 kasım 2012 günü medyanın iddia ettiğinin aksine, temelleri taksim'i yayalaştırma projesi hafriyatı esnasında bulunmamış olan, tekrar edelim, bulunmamış olan futbol sahası.

    ilgili havadis şöyle,

    http://www.dha.com.tr/…on-dakika-haberi_387066.html

    haber ajansları cidden saçmalıyor. bir kere, taksim stadı diye bir bina yoktu; taksim stadı olarak bilinen yer, taksim kışlası'nın futbol sahası olarak kullanılan avlusuydu. ikincisi de, o saha, taksim projesi dahilinde kazılan yerin uzağında, şimdiki gezi parkı'nın ortasındaydı. o bulunan duvarlar, tarlabaşı caddesi genişletilirken yıkılan binaların temelleri, bodrumları vs.
  • taraftarların o dönemde takım elbiseyle maç izlemesi şehir efsanesi değilmiş.

    görsel
  • pandemi döneminde evde mesaiyi bitirip kafa dağıtmak için istanbul'daki sahalar ile ilgili okumalar yaparken, ali sami yen stadı'nın geçmişi kafamı çok kurcalamıştı. çünkü stadın arazisinin nasıl bulunduğu, nasıl alındığı, kime ait olduğu, geçen aşamalar, ilk açılış, ikinci açılış, üçüncü açılış derken bu bilgiler hem galatasaray internet sitesinde hem farklı kaynaklarda tutarlı değildi. ali sami yen stadı'yla ilgili biraz daha derin araştırmalara girince, taksim stadı'nın da geçmişine girmeden olmadı tabii...

    1900'lü yılların başında istanbul'da futbol oynanırken, mevcut takımlar daha çok istanbul'un asya yakasını, kadıköy'deki papazın çayırı'nı tercih ediyor. futbol meraklıları artmaya başlayıp peş peşe takımlar kurulunca, başka muhitlerdeki boş arazilerde de futbol maçları oynanmaya başlıyor. özellikle işgal yıllarında (1918-1923) çok sayıda yabancı takım da bulunuyor.

    istanbul'un merkezinde kurulan takım sayıları çoğalıp talimhane bölgesinde de futbol oynanmaya başlayınca, beyoğlu'nda mukim spor alemi gazetesi sahibi çelebizade said*, burhan felek ve ahmed robenson ile bir araya gelip, türk takımlarının yabancılarla mücadele edeceği mini bir olimpiyat ve futbol turnuvası planlıyor. bir başka amaç da yabancıları bu spor müsabakalarında yenmek ve tabii ki izleyici çekmek, para kazanmak.

    said bey stadyum için istanbul'u mecidiye köyü'nden* surlara kadar adım adım geziyor ve 1812 yılında inşa edilen daha sonra mali zorluklar nedeniyle satılan ve kışla olarak kullanılmayan topçu kışlası'nın avlusunun bu iş için biçilmiş kaftan olduğuna kanaat getiriyor. avluyu stada çevirmeyi kafasına koyan said bey, çalışmalara başlıyor.

    o dönem kışlanın ve haliyle avlusunun sahibi fransız périer bankası, (banque périer), ancak işletmecisi muhacir ruslar imiş. ruslar avlunun başına maltalı rum "borg" isminde birini koymuş... o dönem hayvan yarıştırılan bu alan için çelebizade said bey, maltalı borg ile görüşmüş, burayı bir futbol sahasına dönüştürebilmek için harcanacak parayı eldeki parasını kullanarak, kalanını da borç ve kredi ile temin etmiş ve kışlanın dev avlusu bir stadyuma dönüştürülmüş.

    said bey'in planladığı turnuva organizasyonunda muhtelif fikir ayrılıkları olup, türk takımları katılmama kararı alınca, turnuva erteleniyor ve nihayet binbir güçlük ile meydana getirilen stad 9 haziran 1922 cuma günü oynanan ilk maçla kapılarını hem futbolculara, hem de izleyicilere açıyor. ismi taksim stadyumu. ancak azalan takım sayısı nedeniyle 4 gün sürmesi planlanan turnuva, 2 günde bitiyor. bu hayalkırıklığının ardından said bey stadyumdan elini eteğini çekmek zorunda kalıyor ve "borg" burada futbol maçları oynatmayı sürdürüyor.

    nitekim kurulan gayriresmi türk milli takımı da burada ilk maçını 15 haziran 1922'de, ingiliz karmasına karşı yapar. ilerleyen günlerde stad, türk takımlarının ingiliz takımlarıyla karşılaşmaları için fiks adres olur ve neredeyse her cuma saat 5'te türk takımı ile yabancı takım arasında bir maç oynanır. türk ordusunun istanbul'a yaklaşması ve yabancıların istanbul'u terk etmeye başlaması sonrası, stadı 1 yıl boyunca işleten ve ciddi paralar kazanan borg, işletmeyi said bey'e devrederek atina'ya göç eder.

    stadın kenarına, avlu içine ahşaptan kapalı bir tribün yapılmış ve bu şekilde kullanılmaya devam edilmiştir. stadın açılmasından sonra, beyoğlu'nda kurulan ve bir beyoğlu takımı olan galatasaray da bölgedeki bir çok takım gibi maçlarını burada, yapar. türk milli takımı ilk resmi maçını yine bu stadda 26 ekim 1923 günü romanya'ya karşı oynamıştır*.

    1920'lerin sonlarında said bey ve ortağı hisselerini menazırzade abdülaziz bey'e devretmiş, abdülaziz bey de daha sonra hisselerini spor kulübü yöneticilerinin kurduğu ortaklığa devreder. söylenene göre o dönem stadın idaresi galatasaray ve beşiktaş tarafından birlikte yürütülmektedir. hisselerinin bir kısmını satın almış olan beşiktaşlı şeref bey, çırağan sarayı'nın yanındaki araziyi de satın almış, stadyum inşaatına başlar.

    1933 yılında şeref bey vefat ettikten sonra vârisleri bu hisseleri, galatasaray'dan ayrılanlar tarafından kurulan güneş spor kulübü'ne satacaktır. beşiktaş şeref bey'in satın aldığı araziye yapılan ve şeref bey'in açılışını göremediği stadına* geçer, galatasaray ve güneş spor kulübü aralarındaki rekabete rağmen taksim stadı'nı bir süre daha ortak olarak kullanır.

    beşiktaş'ın şeref bey stadı'na yerleşmesi ve maçlarını orada yapması, fenerbahçe'nin papazın çayırı'nı kullanması nedeniyle, taksim stadı'nın yıkılması halinde galatasaray'ın başının çaresine bakması gerektiği sonucu ortaya çıkar.

    yazımın başında dedim ya, ali sami yen stadı'nın hikayesini öğrenmek için başlamıştım okumalara... o nedenle araya bunu ekleyeyim: bu dönemlerde, galatasaray'a ait olan ve galatasaray'ın maçlarını yapabileceği, merkeze yakın bir stadyum inşa etme fikri doğrultusunda yer arayışları başlar. o dönem şehir, yeni inşa edilen apartmanları ile öne çıkan şişli'de (şimdiki şişli camii'nin olduğu, bir dönem süvari kışlasının bulunduğu arazi civarında) son buluyor. şişli'nin ötesi tek tük evler, büyükdere'nin kuzeyinde kalan mecidiye köyü, dutluklar ve 1930 yılında inşa edilerek faaliyete başlamış olan likör (ve kanyak) fabrikası...

    ali sami yen o sırada 1922 yılında kurulmuş bulunan türkiye idman cemiyetleri ittifakı'nın (türkiye futbol federasyonu) başkanı. başta onun gayretleri ile mecidiye köyü'ndeki likör fabrikası'nın yanındaki boş arazinin satın alınması amaçlanır. gayretler sonuç verir ve 1932 yılına gelindiğinde, likör fabrikası'nın yanındaki tekel'e ait geniş arsa satın alınır. zemin hazırlanır, saha kuzey-güney ekseninde çizilir, eldeki imkanlar ile demir borular ve tahta sıralar kullanılarak bir tribün de inşa edilir. galatasaray maçlarını burada oynamaya çalışır ama, stad pek tutulmaz. hem şehre uzak, hem stadın bulunduğu konumun râkımı ve konumu nedeniyle çok rüzgar alması, hem oynayanlar hem izleyenler için maçları keyifsiz hale getirir. seyirci gelmek istemez. 1 aralık 1936'da sahaya stad kimliği verecek nitelikte betonarme tribün inşası için temel atılsa da ikinci dünya savaşı'nın patlak vermesi, maddi imkansızlıklar ve ülkece tasarruf sürecine girmemiz neticesinde stadın inşası işi yarım kalır.

    yeniden taksim stadı'na dönelim... dönemin merkezi sayılan taksim'deki tek stadyumun eskiliği, eksikleri, kapasitesinin düşüklüğü (yapılan eklerle birlikte maksimum 8000 seyirci alabildiği söyleniyor) herkesi rahatsız eder. stadın yenilenmesi için galatasaray ve güneş spor kulübü başbakan celal bayar'a dahi başvurur. ancak sonuç alınamaz.

    her ne kadar topçu kışlası avlusu'nun taksim stadyumu haline dönüştürülmesinden çok uzun bir zaman geçmemiş olsa da, binanın eski oluşu, bakımının zorlu oluşu, talebin artması ve esasen yapının tam olarak bir stadyum olmayışı nedeniyle yeni bir stadyum yapılması fikri hız kazanır, yer olarak da yenibahçe telaffuz edilir. ancak burası da merkezin dışında kaldığı için itirazlara konu olur.

    öte yandan ilk kez bir gece maçı oynanabilmesi için ışıklandırma yapılır ve 9 eylül 1939 fenerbahçe beyoğluspor maçı oynanır. 1939 yılının ekim ayına gelindiğinde ise stadın mülkiyeti belediye'ye devredilir ve stadın yenilenmesi talepleri kabul edilmediği gibi, o dönem istanbul'un imarı kendisine teslim edilmiş olan henri prost'un da tavsiyeleri ve planları doğrultusunda topçu kışlası ve dolayısıyla açılışından 17 sene sonra taksim stadyum'u yıkılır. böylece türk futbolu'nun ilk yıllarına damga vuran bu stadın defteri de kapanmış olur.

    ali sami yen stadı'na dönecek olursak; taksim stadı'nın yıkılması ve galatasaray'ın maçlarını yapacak yer bulması sorunu ciddi bir gündem haline gelince. mecidiye köyü galatasaray stadı olarak bilinen sahaya 15.000 seyirci kapasiteli tribün yapılması ve stadın maç yapmaya uygun hale getirilmesi kararlaştırılır.

    tevfik ali çınar, sedat kantoğlu ve muslihittin peykoğlu'nun çabaları sonucunda osman dardağan'ın başkanlık döneminde mimar fazlı aysu ve şinasi şahingiray'ın projesi doğrultusunda 25 nisan 1943'te temel atılır ve bir tanesi likör fabrikası'nın yanında, biri onun tam karşısında ve bir tanesi de güney cephe tarafına (eski açık) tribünler yapılarak 3 eylül 1944'te stad maçlara açılır. ilk maç, elektrik ile emniyet arasında oynanır. galatasaray ise, kendi adını taşıyan staddaki ilk maçı 24 eylül 1944'te süleymaniye ile oynar ve 7-0 galip gelir... devamı daha sonra ali sami yen stadı başlığında...

    taksim stadı ile ilgili güzel bir derleme için şu internet sitesine bakabilir.
hesabın var mı? giriş yap