• netflix in 6 bölümlük mini belgesel dizisi..ünlü fotoğrafçıların muhteşem tabiat görüntüleri peşindeki hikayeleri anlatılıyor. ilk bölümde okyanuslar, ikinci bölümde himalayalardan görüntüler var...doğa tutkunları için kaçırılmayacak bir hazine..tek olumsuz yanı bölümlerin kısa sürmesi:20 dak.
  • netflix'te üçüncü sezonu bugünlerde yayınlanmış enfes belgesel. kahvaltı ederken izleyin sonra alın makinenizi çıkın fotograf çekmeye, öyle güzel gaz veriyor.
  • orlando bloom eşliğindeki 3. sezon ilk 2 bölümü bangladeş de çekilmiş, işçi çocukların hayatlarını gözler önüne sermiş hemde insan olmanızdan utandırmıştır.
    izleyin, izlettirin
  • 2 senedir bıraktığım fotoğraf makinemi elime almama vesile olan belgesel serisi.
  • fotoğrafa ucundan bucağından bulaşmış herkesin muhakkak izlemesi gereken netflix belgesel serisi. fotoğrafla nelerin başarılabileceğini göstermesi etkileyici.
  • fotoğrafları temaşa eyleme tutkusuna atlas, national geographic türkiye, voyager ve diğer benzer dergiler sayesinde bulaşanlardan olduğum için; fotoğrafçıların dünyasını, çalışma "sahalarını" ve karelerini şekillendiren hikâyeleri gözlemlememizi sağlayan bu belgesel dizisini de pek beğendim. tuhaf "seçimleri" ve bilhassa sözlükteki abartılı yorumlar yüzünden netflix'e mesafeliyim ama, böyle emek içeren, güzel bir yapıma da ekranında yer verdiği için hakkını beş yıldızla teslim ettim.

    bölümlerden "panorama"da antarktika olduğu için müthişti; "paradise in peril"in 1'inci kısmındaki hayalet vatozların süzülüşüne bayıldım, öyle ki derin deniz korkumu bile unutturdu o görüntüler; "adrenalin" bölümüne ise gerilmekten çok bakamadım, itiraf edeyim. ip üstünde yürümeyi anlayayım diyorum ama, o ipin nerede gerili olduğuna bakınca, ı ıh, çarpıntım tutuyor, bakamıyorum.*
  • üçüncü sezonun ilk iki bölümü* uykularımı mahvetti. dünyanın ne kadar şanslı bir köşesinde yaşıyoruz. bir çocuk yığını düşünün ki altı sıvı üstü katımsı çöplük yığınlarından plastik çerçöp toplayarak ailesine yardım etmek zorunda. insanlar büyük şehirlerde yer bulamamaktan tren raylarına derme çatma ahırdan hallice yapılar kurup pislik içinde yaşıyorlar.

    kimlere kızdığımı bilemiyorum. düzenler kurallar sağlam olmayınca neden yaşadığımız çevremizin içine sıçıyoruz? neden bu insanlar kendiliğinden organize olup yaşam kalitelerini yükseltmeye çalışmıyorlar? neden çerçöpü toplamak yerine pisliğin içinde iyice pisliğe batıyorlar? bu kadar basit gördüğüm, bu kadar içselleştirdiğim çevre temizliği duyarını başka yerlerde görememek şaşırtıyor beni.

    eğitim almazsak hayvandan bir farkımız yok. el kadar kendi bebelerimizi daha az çalışalım diye vücutlarının dayanmayacağı işlere göndermek hayvanlardan daha aşağılık olduğumuzu gösteriyor hatta.
  • belgesel boyunca adı geçen fotoğrafçıların ınstagram hesapları;

    1.sezon
    1: su altı daren jew
    2: himalaya ve dünya festivalleri richard l’anson
    3: adrenalin; krystle wright
    4: yaban; art wolfe
    5: panaroma; peter eastway
    6: kabileler; art wolfe

    2.sezon
    1: kutsal doğa; johnathan & angela scott
    2: yanlış anlaşılan yırtıcı hayvanlar; erich cheng
    3: yaşam ve ölüm stephen dupont

    3.sezon
    1: muhtaç çocuklar; simon lister
    2: cennette sorun var ; shawn heinrichs
    3: yerli kültürü korumak ; dylan river

    öneri;
    1. sezon;kabileler:
    bu bölüm içerisinde huli wig men ve dudak diski ile favori kısımlarım. 1. sezon yerine 3. sezonda dylan river yerine art wolfe'un olmasını tercih ederdim. fotoğrafın bir hikaye anlatmak için çekilmesi gerektiğini söyleyerek, bana göre güzel hikayeler yaratmıştır.

    2. sezon; yanlış anlaşılan yırtıcı hayvanlar:
    erich cheng ve dalgıç jim abernethy birlikte güzel bir uyum yakalamışlar gerçekten, suyun altında köpek beslermiş gibi, köpekbalığı seviyorlar.

    2. sezon; yaşam ve ölüm:
    stephen dupont hayranlık duyduğum bir ölüm fotoğrafçısı ölüm fotoğrafçıcı mı olurmuş demeden izlemenizi öneriyorum - bergen belsentoplama kamplarından, hindistan'ın insan yakma ritüellerine, hatta çöllere kadar giden bir abimiz belgeselde en favori bölümüm buydu hiç bitmesin istedim.

    3. sezon ; muhtaç çocuklar:
    unicef‘in iyi niyet elçisi orlanda bloom ve fotoğrafçı simon lister‘ı bir arada izliyoruz bu bölümde de, yer yer göz dolduran bir bölüm olmuş. çocuk işçi sorununa dikkat çekmek için bangladeş gibi bir ülkeyi ele almışlar. herkes tarafından izlenmeli diye düşünüyorum.

    3. sezon; cennette sorun var:
    raj ampat'da vatoz fotoğrafları çekmekten hoşlanan çevre koruyucusu shawn heinrichs'in, su altı dünyasını korumak için yaptıklarını konu almış bölüm. içinde şöyle de bir cümle geçiyor; "fotoğrafçılık ve filmciliğin işimizde çok önemli olduğunu anladım. çünkü nihayetinde yapmaya çalıştığımız şey davranışları etkilemek."
  • az önce yanlışlıkla 3. sezonundan başlamış olup bende ciğer bırakmamış bir netflix belgesel dizisi. ‘uzun zamandır fotoğraf makinemi elime almıyorum, bu diziye başlayayım belki gaza gelirim’ dedikten sonra hayatımı gereksiz yere sorgulayıp, saçma sapan şeylere üzüldüğümün farkına vardım.
  • raja ampat gibi bugüne dek gerçekten balta girmemiş tropik ormanlara ve binlerce km2 resif mercanlarına sahip bölgelerden haberdar olmanızı sağlayan enfes belgesel dizi.
hesabın var mı? giriş yap