• bu adam çalar; ben allah'a inanırım.
  • o zeybekleri okuyamayalı tam bir sene oluyor. bugün kendisini anmak için en güzel aktivitelerden biri şu talip özkan anma programını dinlemek olabilir:
    http://dildendiletitreimler.blogspot.com/…4-06.html

    (bkz: açık radyo)
    (bkz: dilden dile titreşimler)
  • bağlamaya belli bir felsefe ile yaklaşması bence en önemli özelliğidir. talip özkan bağlama ile arayışlarını değil bulduklarını icra eder. yani o arayışlarının sonrasıdır ezgilendirdikleri. zeybekler konusunda üstat olması bir yana, yörük tezenesi konusunda uzmandır ve bu tezene tavrı anadolu'nun bütün sahipli, sahipsiz türkülerinde kendini gösterir. ince memed'in sayfalarından fırlamış bir türkmen ozanını çağrıştırır, zeybeklerin, o amansız ölüm getiricilerin dansını bir resitale dönüştürür.

    tambur çalışı ise bambaşka bir sayfa. makamları dokunuşu sanki uzun saplı bir, ayrılık gibi. yaşarken, kıymetinin ve kadrinin bilinmediği aşikardır.
  • bir bağlama ustası olmak için, bağlamayı iyi çalmanın yanı sıra onun getirdiği görgü kültürünüde özümsemiş olmak gerekir. yaşamı ile, yaptıkları ile o misyonun altında ezilmeyendir.
    yoksa bağlamayı çok iyi çalan bir sürü zevzek var. ayrıca bağlama çalışı hakkında kafanızda bir tanım veya verebileceğiniz saçma bi örnek yok ise zırvalamayı bırakın da izleyin;

    http://www.facebook.com/….php?v=193315092377&ref=nf
  • türküler konusundaki katı yaklaşımı yüzeysel bir tutuculuktan ziyade, bir gelenek üzerine tefekkürün, sahip çıkma gayretinin ve adanmışlığın neticesidir sanıyorum. hele ki sahip çıktığı giderek unutulan, uzaklaşılan, yitirilen bir gelenekse, bu gayretle çalışan ve düşünen talip özkan'ın katı tutumuna hak vermemek mümkün değil. talip özkan derleme yapmaya, düz horon çalmaya, pınarın başında destin varımış söylemeye devam edecek ki, biz de halk müziğinin, sektörün popüler yanık seslerinin yorumlamaktan bıkmadığı o aynı beş on türküden daha fazla ve daha başka bir şey olduğunu bileceğiz. dünya dönüyor, deviniyor, değişiyor evet. ama kendini bu dönüşlülüğün bir parçası olarak görüp burada olan insanların yüzüsuyu hürmetine dönüşüyor. "buralar böyle olmuştu, ben de ne yapaydım böyle durdum" diyen insanların değil.
  • talip özkan - denizlili halk müziği ve baglama üstatlarından..
    uzun yıllar trt'de çalıştıktan sonra yurt dışına çıktı..
    selpeninde piriymiş (hasret gultekin'le beraber)
  • bağlamanın tanpınar'ı der hasan ali toptaş, üstad için.
  • 1939 denizli doğumlu, türk halk müziği'nin entelektüel yüzü. 20 sene trt'de çalıştıktan sonra paris'e gidiyor. université de paris'de etnomüzikoloji alanında doktorasını yürütüyor. rotterdam konservatuvarı'nda dersler veriyor. 2010'da izmir'de vefat ediyor. mezarı narlıdere'de imiş.

    paris'teki evinden bir video;

    https://www.youtube.com/watch?v=90mx0gggh5s

    https://www.youtube.com/watch?v=d_pk_k0fsru

    https://www.youtube.com/watch?v=asitkamjuda
  • yaşayan en büyük bağlama üstadıydı. türküleri bozmadan, özüne sadık kalarak dört dörtlük okuyabilen ender isimlerdendi. ve ülke olarak kıymetini bilemediklerimizdendi tabii...

    crr'de verdiği konserde okuduğu havada turna sesi gelir ve yağar yağmur nice zamandır dinlemediğim tek günüm yoktu. dinlerken de vereceği yeni bir konserin umudunu taşır dururdum. meğer nasip olmayacakmış.

    çok çok üzüldüm. nur içinde yatsın büyük üstad...
  • talip özkan bir müzik dehasıdır,ve her deha gibi günlük hayatın keşmekeşinde,kimselerin fark etmediği güzellikleri yakalayıp bizi hayran bırakmıştır...

    topal sipsi
hesabın var mı? giriş yap