• george frederic handel'in 1724 tarihli operası. ankara savaşı'nın kahramanlarından timurlenk hep kültür dünyasının uğrak noktalarından biri olmuştur. tamburlaine, tamerlane bunlara örnek olarak verilebilir. tamerlano operası, tamerlano, nam-ı diğer timurlenk ile bajazet, yani yıldırım bayezid'i mercek altına alır. vakti zamanında timurlenk rolünün castratolar tarafından canlandırıldığını da belirtmeliyiz. günümüzdeki prodüksiyonlarda bu açığı genellikle kontraltolar doldurmaktadır. 32 uluslararasi istanbul muzik festivali kapsamında derek lee ragin'den dinlediğimiz tamerlano'nun ah dispetto aryası aslında bir ayrıcalıktı aya irini'de olanlar için. eser, yüzünü doğuya dönmüşlüğün güzel örneklerinden biridir...
    (bkz: lamento di mustafa e bajazet)
  • aynı konuyu işleyen ve vivaldi'nin bestelediği (bkz: bajazet) adlı operadan 11 sene önce bestelenmişitir.
  • şu sıralar mehmet ergüven tarafından ankara devlet opera ve balesi sahnelerine konulan, ilk perdesi muazzam uzun ve sıkıcı bir handel operası. operanın librettosu neredeyse binlerce kez tekrarlanan cümlelerden oluşmakta, son derece basit bir aşk, fazlasıyla uzatılarak sunulmakta.
    araya çıkan bir dinleyicinin eleştirisi konuyu fevkalade öz bir şekilde betimlemektedir: "yahu bu operanın ilk perdesindeki konu ve sahnelenen şey, inanın bana istanbul'dan ankara'ya otobüsle gitmek gibi bir şey!"
    orijinal eserde timur ve andronico'yu oynayan castratoların soyları soyluca tüketildiğinden mütevellit, rollerde kadın(alto) sanatçılar görülmektedir.
  • bunun ilk perdesini bir daha izlemek mi, yoksa 40 satır mı diye sorsalar 40 satıra razı gelirim, o derece sıkıcı. başta asteria'yı canlandıran soprano mehlika karadeniz olmak üzere tüm sanatçılar çok güçlü ama timurlenk'i ve yunan prens andronico'yu canlandıracak erkek sanatçı bulunamamasından dolayı mecburen kadınların canlandırması ise devlet opera ve balesi'nin geldiği nokta açısından çok üzücü. böylesi bir eser sırf bu yüzden müsamere havasına bürünüyor.
  • ekşi yazarlarına bu derece sıkıcı gelmesi eserin opera seria denilen 18. yy.'da popüler olan ancak günümüz seyircilerine kesinlikle hitap etmeyen bir yapıda bestelenmiş olmasından kaynaklanır. nitekim bu tür klasik dönemde gluck'ın opera alanında yaptığı reformlarla tamamen bırakılmış handel'in operaları da neredeyse 200 yıl boyunca sahnelenmemiştir. bu opera seria maalesef katı bir düzenden oluşur. bu düzen uzun reçitatifler ve da capo aryaların sırasıyla sunulmasından ibarettir. bu tür düet, trio, quartet gibi ses grupları ve final kısmı hariç koro içermez. zaten operalarda kullanılan librettolar da bu türe göre düzenlenmiştir. burada problem operanın kendisinde olmayıp bu eseri sahneye koyan yönetmenden kaynaklanmakta. sahneleme seyircinin ilgisini çekecek şekilde modernize edilip reçitatifler de eserin konu bütünlüğünü bozmayacak şekilde mümkün olduğunca kısaltılıp aryalar öne çıkarılarak eser bugünkü dinleyiciyi sıkmayacak şekilde düzenlenebilir. aslında tamerlano handel'in en iyi operalarından biridir ve müziği de oldukça güzeldir. iyi bir yönetmenin elinde bugünkü seyirciye hitap edecek şekilde de düzenlenebilir.

    operadan iki güzel arya için:
    forte e lieto
    empio per farti guerra
hesabın var mı? giriş yap