• şu ana kadar 3 ayımı geçirdiğim, önümde umuyorum ki daha sıcak ve yeşil 2 ayımın daha olduğu sabredemeyip sonunda hakkında entry girdiğim yaşanılası, çok güzel bir finlandiya şehri. helsinkiden sonraki en büyük ikinci fin şehri. -tabi espoo'yu helsinki'ye bağlı sayarsak.- //edit: nisan 18, hala kar yağıyor sözlük.

    nasijarvi ve pyhajarvi adlı iki gölün birleştiği noktada kurulmuş olan tampere tarihsel ve kültürel olarak çok önemli bir yere sahip değil. 250 bin nüfuslu bir fin şehri olan tampere bize göre küçük, nordik ülkelere yeterince büyük bir yerleşim yeri. doğal güzellikler açısından yeterince doyurucu olan şehir, aynı zamanda helsinki'yi 3-4-5e katlayacak iyilikteki insanıyla rahatlıkla kalbinizi kazanabilir. bu bakımdan turistik anlamda çok zayıf kalsa bile bu huzur dolu yanıyla yaşamanın çok büyük zevk verdiği yerler listesine girebiliyor.

    üniversite

    bu kuzeydeki yerleşimin birimin ülkemizde normal şartlarda olduğundan çok daha fazla popüleritesinin olmasının sebebi ise elbette benim de burada olma nedenim, erasmus. burada bulunan tampere university of technology (tut) ve university of tampere (uta) ülkemiz de dahil olmak üzere birçok üniversite ile erasmus anlaşması yapmışlar, bu sayede her yıl tampere'ye önemli miktarda erasmusçu gençler geliyor. bu okullardan tut hervanta adlı şehrin güneyinde kalan bölgesinde iken uta ise şehir merkezindedir. her ikisinin de gayet güzel okullar olduğunu söyleyerek, bu başlığa muhtemelen bu amaçlarla gelmiş olan erasmusçuları da sevindireyim.

    iklim

    tabi finlandiya hakkında konuşurken soğuğundan bahsetmemek olmaz. ankara çocuğu olarak bana bir şey olmaz, aralıkta tshirtle gezmiş adamım tadında gayet özgüvenim yüksek gelsem de tampere'nin soğuğu bir başkaymış bunu anladım. özellikle ocak şubat aylarında -10 ve -30 arasında değişen sıcaklıklar gerçekten götünüzü sağlam donduruyor. hatta bu bölümde 10-15 dakika yürüme mesafesinde olan okuluma giderken bıyıklarım ve sakalım dondu. önerim ise güzel bir mont satın almanız, kayak yaparken kullandığınız eldivenleri yanınızdan ayırmamanız, çift çorap ve içlik giymeniz. ayrıca kesinlikle kat kat giyinin, soğuk diyarlara gidiyorum diye t-shirt almamızlık etmeyin çünkü girdiğiniz neredeyse her mekanda montunuzu asmanız için askılık olacak ve mekanların içi de gayet sıcak.

    tampere'nin en güzel ayları ise havanın ısınması ve her tarafın yeşermesiyle mayıs-haziran-temmuz.

    saat

    bu kadar kuzeyde olan bir şehir olarak gece-gündüz saatleri de son derece farklı ve ilginç. tampere'de en kısa gündüze sahip olan 21 aralık'ta güneş sadece 4 saat 56 dakika görülürken, 21 haziran'da tam 19 saat 2 dakika güneş göreceksiniz. bu da demek oluyor ki yaz aylarında güneş 23e kadar batmıyor. yalnız bu demek değilki 23ten sonra zifiri karanlık oluyor. hayır efendim. güneş batsa da kuzeye doğru baktığınızda hala bildiğimiz aydınlık gökyüzünü görebiliyorsunuz. bugün günlerden 29 mayıs, saat 00.30 ve hala kuzey aydınlık durumda. bu arada saat demişken tampere de finlandiya gibi türkiye ile aynı saat diliminde.

    havalimanı

    tampere'nin en güzel yanlarından biri ise havalimandan dünyanın en ucuz havayolu olan ryanair'ın kalkması. gerçi tampere'den seferler kısıtlı ama gene de avrupa'ya olan gidiş dönüşleriniz için bulunmaz bir fırsat. tampere havalimanı ise çok küçük, şehir merkezinden 45-50 dakika uzaklıkta 5 euro vererek gidebileceğiniz bir havalimanı. duty free'si bile yok. bu bölümü açmamın nedeni ise ryanair'ın genellikle bağlı olduğu şehirden 1-2 saat uzaklıkta, unutulmuş ve vergisi minumum olan havalimanlarını tercih etmesi. şu ana kadar tampere'den ve tampere'ye ryanair kullandığım şehirleri yazarak en azından neler ile karşılacağınızı göstermek istedim. şu anlık liste;

    bremen- havalimanı şehir merkezine 15 dakika uzaklıkta. tramvaya binip çok rahat ulaşılabiliyor.
    frankfurt hahn- resmen ebenin amında. frankfurt'tan 120 km uzaklıkta. buraya ulaşmak için resmen 50 euro verdim.
    milano bergamo- milano'dan 1 saat ötede. tren garı önünde otobüsler kalkıyor, gidiş 10 euro. ryanair resmen burayı evi yapmış, hiç beklenmeyecek derecede büyük bir havalimanı.

    fiyatlar

    avrupa'ya göre bile finlandiya pahalı olunca bizim için çok daha pahalı oluyor. neyse ki helsinki'de değiliz çünkü helsinki, tampere'nin 1.5-2 katı daha pahalı. hibenin tek başına yetmesi mümkün değil. biraz fazla harcama yapacağınızı dikkate almanız gerek.

    yemek

    her ne kadar gitmeden önce her tanıdığım finlandiya'ya gidiyorsun bak orada ne güzel balık yersin dese de gerçek böyle değilmiş. yemekhanede bile somon 3-4 haftada 1 anca çıkıyor. fin mutfağı gibi bir şeyden bahsetmek neredeyse mümkün değil, sadece patatesten oluşuyor bile diyebiliriz. bir de geyik eti tabi ama o da her gün yenilen bir yiyecek değil, daha çok özel günler için. dışarıda ise zaten 8-9 euro aşağısına yemek imkansız olunca seçenekleriniz evde yemek yapmak ve yemekhane oluyor. öğrenci olduğunuz için yemekhaneden çok ucuza yararlanabilirsiniz, ama tabi yiyecekler çok lezzetli değil.

    bir de fast food hakkında konuşacak olursak tampere'de bulunan belli başlı fast food zincirleri mc donalds, hesburger, subway. ayrıca tüm şehirde pizza-kebap konseptiyle pizzacılar açık. fat lady'in yanında türk bir abimizin bu konseptte day and night adında fast food tarzı bir restaurantı var. kendisi çok iyidir, yemekleri de başarılıdır. giderseniz selamımı söyleyin.

    alkol

    bir başka önemli bölüm ise gece hayatı. türkiye'nin daha doğrusu ankara'nın aksine oturup muhabbet edilen barlar pek fazla yok ki tunalı, tunus ve bestekar bunlarla dolu. tabi var elbette ama türkiye kadar gece hayatının önemli bir bölümünü kapsamıyor. zaten dışarıda alkol pahalı olduğu için evde pre-party şeklinde içerek çıkmak çok daha ucuz, eğlenceli ve popüler. barlarda %4.5 alkollü rezalet fin birasının 4 euro olduğunu da ayrıca belirtiyorum. ayrıca fin birası demişken;

    (bkz: olvi)
    (bkz: karjala)
    (bkz: karhu)
    (bkz: lapin kulta)
    (bkz: koff)
    (bkz: sandels)

    şahsen şişede satılan 33lük olvi, alabileceğiniz en iyi fin birası. tanesi 1 euroya denk geliyor. biralar üzerinde gördüğünüz roman rakamlarıyla yazılmış i, ii, iii, iv ise biranın ne kadar alkollü olduğunu gösteriyor. iv görünce öyle hemen mutlu olmayın, bizim bildiğimiz tuborg kırmızı ile alakası yok, maksimum %5.2 gibi bir oranı.

    alkol demişken tüm finlandiya'da olduğu gibi tampere'de de alkol üzerinde büyük bir devlet kısıtlaması var. sabahın 7sinde alkol almak için sıra bekleyen ayyaşları gördükten sonra biraz hak veriyorsunuz tabi. marketlerde %5ten daha fazla alkollü içkilerin satılması yasak. 9dan sonra market açık olsa bile bira alamıyorsunuz. daha yüksek alkollü içkiler ise alko'da satılıyor. aslında normalde de alkol alırken önemli vergi veren bir toplumdan geldiğimiz fiyatlar çok uçuk değil ama gene de siz alko'ya hiç uğramayın. gerek tallinn, stockholm feribotlarından gerek duty free'den çok daha ucuza alkol bulacaksınız. hatta feribota bile gerek yok, estonya veya rusyadaki herhangi bir marketteki fiyatlar bile gayet makul. bu arada finlandiya'nın has içkisi ise minttu. %50lik peppermint olanını çok beğendim. bir de long drink adında tadı komik bir içkileri var ama pek beğendiğim söylenemez.

    gece hayatı

    gece hayatına dönersek, gece kulüpleri şehrin başarılı olduğu yanlarından bir tanesi. ankara'dakilerin yanına yaklaşamayacağı güzellikle gece kulüpleri bulunuyor. en güzel noktalarından bir tanesi de burada erkek olarak yanınızda karşı cinsten biri olmadığında bile insan sayılmanız. yemin ederim bir kere bile damsız almıyoruz kardeş tarzında bir muhabbete girmedim. hatta yanında kız olmasını başarı sayıp, damsız niye buraya geliyorsun lan tarzı aşağılamalarla karşılaşmamak biz türk erkekleri için mutluluk verici olsa gerek. hala nasıl oluyor bilmiyorum ama bu güzel, insancıl politakalarından sonra içeride 50e 50 kız erkek oranı oluyor. hatta bir gün 80e 20ydi ne oluyoruz lan diye bayılıyordum. kız ve erkeklerin güzellik/yakışılıklık olayına da gelecem merak etmeyin.

    belli başlı gece kulüpleri şunlar:

    fat lady - tampere'nin en meşhur gece kulübü. içerisi bana biraz yapay dursa da çevremdeki birçok insan çok sevdi. sürekli popüler şarkılar çalıyor. sakın gidip long island almayın, yemin ederim beni götümden kan almaktan daha beter yaptılar. kasada gördüğüm 18 euro yazısının şokunu hala atlatamadım.

    tivoli - 3 katlı güzel bir gece kulübü. buradaki erasmus partilerini kaçırmamakta fayda var.

    ruma - bana kalırsa tampere'nin en güzel mekanı. muse'dan tutun da foster the people, the black keys'e birçok güzel gruptan birbirinden eğlenceli şarkılar çalıyorlar. arada fin şarkıları abarttıkları olsa da çok şeker bir yer. hatta gecenin sonuna doğru 2-3 şarkıda metale dönüp pogo bile çıkardıları oluyor. fin kültürüne en iyi yansıtan gece kulübü diyebilirim. buraya gelince long island içmeden de dönmek olmaz tabi.

    kuuba - salı günleri birası çok ucuz olan bir başka gece kulübü. hatta bir ara gece 12e kadar bira bedavaydı.

    miami - burada ise zenci bir dj abimiz çalıyor. bazen kendi taraflarının müziğini fazla abarttığı için pek sevdiğim söylenemez ama en şanslı olduğum mekan olması da ayrı bir ironi işte.

    klubi - tampere'ye bir grup geleceği zaman çıkacağı mekan ne derseniz işte orası klubi. duyduğuma göre konserler dışında gitmek gereksiz ama konser varsa soluğu burada almakta fayda var. (bkz: the subways)

    senssi - vappu partisi için 1 saat sıra bekledik. çok bir olayı yok ama güzeldi. katlı matlı.

    volume - 2 kere gittim, 2si de çok kötüydü. zaten burada master yapan arkadaş bile adını duymamış. yanında çok güzel bir hamburgeci, karşısında ise güzel bir irish pub var aklınızda bulunsun. (bkz: zarillo) (bkz: o'connells irish pub)

    semafori - tren garının yanında ilginç bir mekan. yandan trenler kalkıyor siz dans ediyorsunuz. bir kere gitseniz yeter muhtemelen.

    ilona - burası da bir fat lady veya senssi tarzı haylice büyük farklı konsepte olan odaları bulunan bir gece kulübü. neden popüler değil bilmiyorum ama yaş sınırından olabilir. +24. yalnız kapıda türk bir bodyguard abimiz var ki kendisi çok cana yakındır. size yardım eder.

    ayrıca bana dans etmek ters tarzı düşünce yapılarına hiç girmeye gerek yok. şu yaşıma gelip 1 kere dışarıda dans eden biri olarak neler kaçırdığımı şu an anlıyorum. en kötü ihtimalle alkolü dikin sonra kendinizi dans pistine atın.

    ayrıca mekanlar saat 2den itibaren erkekler tarafından işgal edilmeye başlar, 3te ise dans pistinde egosunu tatmin etmek isteyen hatunlar dışında sadece abazalar kalır.

    karaoke

    finlandiya'nın olmazsa olmazı. özellikle tampere'de neredeyse her barda bir karaoke alanı bulunur. hatta ilona'da bildiğin bunun için ayrı bir oda ve sahne yapmışlar. finliler en büyük eğlencelerinden biridir. tabi önce kafayı bulmaları şart.

    kızlar & erkekler

    ve sıradaki konu kızlar. sanılanın aksine hepsi sarışın değil ancak hepsi beyaz tenli. hal böyle olunca siyah saç da sarışın saç da(hmm böyle bir tanım var mı bilemedim) o kadar çok yakışıyor ki. gözlemlerim beni şaşırtmıyorsa sarışın-siyah arasında da gördüğüm kadarıyla 50e 50 bir oran var.(itiraz geldi 70 sarışın 30 siyah saçlı diyorlar, bir de ifşa olduk iyi mi?) tabi kişiden kişiye değişir ama çok basit bir şekilde söylemek gerekirse ben hayran kaldım. herkes nasıl mavi gözlü olur lan, hani baskın gen kahverengiydi diyip fen hocamı kovalacağım yeminlen. balık etli olsalar bile yüzleri illaki güzel oluyor. kendi cinsin hakkında yorum yapmak her zaman zordur ama şimdi açıkçası her şey çok net olduğu için dolandırmaya gerek yok. erkekleri de uzun boylu, hepsi sarışın, renkli gözlü muhteşem insanlar. asıl övülmesi gereken fin erkekleriyken nasıl fin kızları bu kadar ülkemizde popüler olmuş onu baya sorguladım ki daha paragrafın başında kızları ne kadar övdüğümü hatırlarsınız.

    edit: önemli bir not ve istisna tabi. gece kulüplerinde ise bir çok hödük fin erkeği ile karşılaşma imkanınız da var. bunlardan kısmen kaçınmak içinse:

    (bkz: ruma)

    toplu ulaşım

    melih gökçek başkanımıza selamımı çakarak belediye otobüsleri konusuna geçiyorum. şehir merkezinden satın alınan elektronik bir kart vasıtası ile belediye otobüslerini kullanabiliyorsunuz. bu karta ise çoğu noktada görebileceğiniz rkioski'lerden para yüklüyorsunuz. sakın bu kartı almamazlık etmeyin, hatta ilk işiniz bu kartı almak olsun çünkü kartsız binerseniz veya kartınızda para kalmazsa 2.50 euro veriyorsunuz oysa kart ile olan ücret sadece 1.18 euro.
    biraz gereksiz uzattım ama şimdi en önemli noktaya geliyorum. tampere'de belediyemiz sırf biz dışarı çıkalım, şehir merkezine inelim diye cuma-cumartesine özel gece 12ye doğru ek seferler koyuyor yani 23ten 24e kadar her 10 dakikada bir otobüs geliyor ki bunun normal süresi 20-30 dakikadır. aynı zamanda tabiki şehirden dönüşte de sürekli otobüsler bulunuyor. sadece 24-5 arasında otobüse binerseniz gece tarifesi ödüyorsunuz o da normal ücret + 2.5 euro. cuma-cumartesi dışında da seferler her ne kadar gece 12 gibi bitse de-daha doğrusu seyrelse de- 03.40 gibi orta bir saate ayrıca sefer koymuşlar ki o gece dışarı çıkan halk evine dönebilsin. tampere belediyesine ithafen;

    (bkz: gel öpücem)

    toplu taşıma için ayrıntılı bilgi;

    http://aikataulut.tampere.fi/?lang=en

    hervanta'ya dönmek için 13, 23, 30tan herhangi birisine binebilirsiniz. havalimanı için 61, ikea için 3.

    wappu veya vappu

    finlandiya'nın en baba günü/festivalidir. öğrenciler 19 nisan'dan itibaren vappu kutlamalarına başlarlar. 1 mayıs'a kadar bu kutlamalar artarak devam eder, her gün çeşitlikli etkinlikler ve partiler sonrasında 30 nisan'a gelinir. 30 nisan'da neredeyse şehrin tamamı merkezde bulunan koskipuisto adı verilen yeşil alana akar. mayfest'in tüm şehri içine alacak bir versiyonu tampere'de görülür. normalde 2-3 aracın bile arka arkaya gelmediği tampere sokaklarında trafik bile oluşur. gece yarısı yaklaştıkça siz tersini beklerken alan doldukça dolar. en sonunda tampere köprüsü trafiğe kapatılır. tam 00.00da bir öğrenci, heykelle teekkari cap dedikleri üniversite öğrencilerinin sadece giyebildiği bir şapka takar. halk bunu şampanyalarla kutlar. kutlamalar ertesi sabaha kadar devam eder.

    1 mayıs ise artık içmekten daha çok tüm vappu'nun yorgunluğunu atmak için kullanılır. halk gene sokaklara dökülür, yürüyüşler piknikler yapılır. bu günün en önemli özelliği ise teekkari dipping'tir. bir diğer değişle benim en büyük pişmanlığım. dev bir vinç sayesinde yeni üniversite öğrencileri bir kafese konulup soğuk suya daldırılır. bunu yapmak için fuksi adında saçma puanlar toplamanız lazım, ancak zor bir şey zannetmeyin. sadece benim haberim yoktu ve şu an bu olayı yaşayamanın üzüntüsünü yaşıyorum. illaki bu konuyu sorup soruşturun.

    vappu genel olarak çok eğlenceli geçer, dedikleri gibi finliler bu bayramı en iyi şekilde kutlayan millettir. bahar döneminde gelmenin en güzel sebebidir.

    - 1 haziran 2012'e itibariyle hoşçakal diyerek kendisini geride bıraktığım şehir. bu entryi ise, aynen aşağıda da belirttiği gibi burada yazılanların hiçbiri doğru değildir ifadesi ile bitiriyorum. ben burada sayfalarca yazsam da siz tampere'ye gelip keşfetmedikçe hiçbir şey ifade etmeyecektir. moi moi tampere!

    https://mapsengine.google.com/…re-arde.kfngi7ufgpvi
  • coğrafi konum olarak helsinki nin biraz kuzeybatısına, göllerin ve tampere rapids in arasına kurulmuş, otobüsle (expressbus) helsinki ye 2 saat 10 dakika mesafede bulunan, 220.000 lik nüfusuyla finlandiya nın 3. büyük şehridir.

    kuzey ülkerelerindeki şehirler arasında denize kıyısı olmayan en büyük şehir olma özellikleriyle gurur duymaktadırlar.

    ortasından geçen tek bir caddesi ve şehir tiyatrosunun önündeki şehir meydanıyla tipik bir anadolu şehrini andırsa da oldugunuz yerde durup önünüzden geçen her 10 kızdan 8 inin ciddi anlamda güzel olduğunu gördüğünüzde bu coğrafyanın anadolu dan çok çok uzakta bulunduğunu tam anlamıyla hissedersiniz.

    şehirde sayılı birkaç gece klübü vardır. bunlar:
    - sokeri (cuma, cumartesi giriş: 5 euro bira:4 euro (0.5 lt) vestiyer:1.5 euro yaş sınırı:18 üstü müzik: pop-club)
    - senssi (cuma, cumartesi giriş: 5 euro bira:4.30 euro (0.5 lt) vestiyer:2 euro yaş sınırı:18 üstü pop-club)

    yukardaki ikisine genelde yaşça küçük gençler daha çok gelir

    - onnela (cuma, cumartesi giriş: 8 euro bira:4 euro (0.5 lt) vestiyer:2 euro yaş sınırı:22 üstü müzik:herkatında ayrı bir müzik türü çalmakta) eğer amacınız sadece dans etmek ve içki içmek değilse kesinlikle öneririm çünkü herkes orda...tampere nin en piyasa yeridir

    - yö talo (cuma, cumartesi giriş: 5 euro bira:4 euro (0.5 lt) vestiyer:2 euro yaş sınırı:18 üstü müzik: rock-alternatif bazen club da çalıyorlar) genelde rock dinleyen gençler ordadır.

    otobüslerin fiyatları 2 euro dur ancak saat 12.00 den sonraki seferler çift ücret alırlar bu yüzden genelde taksiler tercih edilir.

    eğer hervanta da oturyorsanız barda tanıştığınız güzel fin kıza ilk etapta söylememenizi öneririm. hele mikontalo da yaşıyorsanız kesinlikle bahsetmeyin bile.
  • 2006 senesinin subat ayinda gittigim ve 6 ay kadar yasadigim fin sehri.sehirle ilgili soyleyebilicegim en vurucu sey ne olurdu diye dusundugumde aklima direk gelen su oldu: 6 ay boyunca hic korna sesi duymamis ve dogru duzgun trafik isigi gormemis olmam...bunu ancak 6 ay sonrasinda turkiyeye donunce, ankarada yaya gecidini kullanarak karsidan karsiya gecmeye calisirken farketmis olmam ayrica guzeldir...
  • yagmurlu bir mayis gununde sadece bir kac saat gecirdikten sonra, geride hos bir ruyadan uyanmisliga ya da eski bir kitabin tasvirlerine benzeyen tad birakan sehir. arka planda yabanci fakat sakin insanlarin anlasilmaz bir dilde mirildanmalari vardir, bir de yesil ve mavi kalir zihinde tampere'ye dair...
  • koma seslerin kullanılmadığı müzik kalıplarının tümü.
  • helsinki vantaa havalimani'ndan tampere'ye gitmek icin terminalin icinde cikis kapisinin hemen karsisindaki giseden otobusun saatini ogrenin ve biletinizi alin. tek gidis 24€ ve 13 numarali duraktan kalkiyor. otobusten de bilet almak mumkun ama seferler cok sik omadigindan disarda beklemek gereksiz. hemen otobuse oturup yayilmayin cunku kalkistan yaklask 10dk sonra baska bir otobuse aktarma yapacaksiniz. bavullarin tamami iki otobus soforu tarafindan transfer ediliyor ama yine de diger otobuse binmeden bavulunuzun sizinle ayni otobuste oldugundan emin olun. yolculuk aktarmalar vs dahil yaklasik 2s 20dk suruyor ve ellerinde bavullarla otobuse yetismeye calisan, uguruna taammuden adam oldurulecek guzellikteki fin hanimlari almadan yola devam edecek kadar da dakikler.
  • buradan helsinki istikametinde giderken yol üzerinde nokia kasabasını görürsünüz. ki işte bu bildiğimiz nokia firmasının bir lastik fabrikası olarak kurulduğu yerdir.
  • plevna panimoravintola adli bir birahane/restoran vardir bu nadide fin sehrinde. adini da plevne savasi'ndan almis, megerse rus ordusunda savasan bir takim finli askerler varmis.
  • finlandiya'nin en kalabalik 3., icerisinde bulundugu pirkanmaa bolgesinin en kalabalik sehridir.

    sahip oldugu yuksek ogrenim enstitüleri nedeniyle, nufusuna oranla en cok ogrenci (ve yabanci ogrenci) bulunduran fin sehirlerinden biridir. yuksek ogrenim enstitüleri su an icin 3 tanedir. tty (tampere teknik universtiesi) ve ut (tampere universitesi) yakin zamanda birlestiginden bu sayi az gibi gorunse de, ogrenci sayisinda azalmaya neden olmamistir. benzer bir birlesme 2010 yilinda tamk ve pamk arasinda da gerceklesmistir.

    kisisel bir bilgi olsa da, fince ogrenmek isteyenler icin uygun bir sehirdir, cunku konusma dilinin yazi diline, gorece olarak, yakin oldugu bir dialekt konusulur. ayrica isvecce etkisi azdir. bu konuda en uygun sehir (finler arasinda da cogunlugun belirttigi uzere) jyväskylädir, fakat bunu baska bir entry konusu olarak birakalim. tarihi olarak, konusurken kullanilan bir unlem olarak "nääs" kelimesi gecer, fakat gunumuzde bu kullanim daha cok fikralar ve sakalarda kalmistir.
  • pyynikki gözlem kulesinin tepesinde elimde kahvem burnum dona dona güneşin batışını izlemeyi, karlarla kaplı tertemiz caddelerinde sokaklarında boş boş gezmeyi, hameenkatu'da biraz dolaştıktan sonra tammerkoskiye inip sakin sakin akan nehri izlemeyi, hervanta'daki saçmasapan öğrenci etkinliklerine katılıp güzel akşamlar geçirmeyi özlediğim finlandiya şehri.

    ev.
hesabın var mı? giriş yap