• (bkz: trudno byt' bogom)

    not: kitabın türkçe adına yazar adları ile bkz verip, başlık altında başka entry olmadığı için yazarların sayfasına yönlendirilmesine sebep olmak neyin kafası acaba?
  • arkadi ve boris strugatski kardeşlerin yazdığı 1964 yılında sscb de yayımlanan iyi bir kurgu anlatıma sahip kitap. dünyadan 'geri'de kalmış bir uzaylı topluluğunu incelenmesi üzerine kurulu azgelişmişlik ve topluma dair önemli vurguları bulunmaktadır.
  • ithaki yayınlarından çıkmış, hazal yalın'ın çevirisini yapmış olduğu bilim kurgu kitabı.

    henüz okuma fırsatı bulamadım ama kitabı ilk gördüğümde aklıma gelen, milyarlarca farklı insanın farklı farklı dertleri sebebiyle elbette tanrı olmak zor iş olmalı düşüncesiydi.
  • daha önce (bkz: kıyamete bir milyar yıl) ve (bkz: piknik na obochine)(uzayda piknik) ile genç yaşta tanıdığım sovyet edebiyatı'nın büyük yazarları (bkz: ştrugatski kardeşler)'den bir başyapıtı daha ithaki sayesinde okuma fırsatı buldum.

    --- spoiler ---

    toplum kontrolü adına bilim,sanat ve bilgi barındıran her şeye açılan savaş sonucu yönetimin geçirecek olduğu düşünülen evrelerin başarılı anlatımı ilk sayfalarda sizi içine kolay kolay çekemeyip, okuru zorluyor. fakat, sonraki sayfalarda dünyada kurulmuş ideal sosyalist düzenin, galaksinin uzak köşesindeki arkanar adı verilen toprak parçasına atadığı tarihçi anton, bulunduğu topraklarda asil don rumata olarak bilinen karakterimizin bu ilkel toplumu bir tarihçi gözü ile kaydetmesi sırasında yaşadıkları ve tarihçi,sosyalist kimliğini bir kenara bırakıp yavaşça değişimin bir parçası olması sizi kitabı elinizden bırakamayacak konuma getiriyor. kitabın sonunda arkadi strugatski tarafından yazıya geçirilen son söz ile beraber aslında aklınıza yazarların düşlediği ideal sosyalist düzenin ve hatta cesur bir genelleme ile ideal bir düzenin bazı insanların güç ve iktidar hırsı, diğerlerinin ise değişim ve değişmekten korkması sebebi ile asla gerçek olamayacağı ve iktidarın sürekli olarak farklı gruplar arasında el değiştireceği fikri geliyor ve gerçekten çevrenize de baktığınızda (ülkemiz dahil) okuduğunuz bu kitabın basit bir bilim-kurgudan öte olduğunu kolayıkla anlıyorsunuz.

    --- spoiler ---
  • tıpkı kıyamete bir milyar yıl'daki gibi bunun da sonu yok. yazacağınız hikayeye tüküreyim.
    olay muhtemelen şu, herifler bi eleştiri yazalım diyorlar. manifesto, makale yazsak kimse okumaz, bi hikaye yazıp oraya yerleştirelim deyip işe başlıyor. ne olacak bu hikayenin sonu? kıyamete bir milyar yıl da böyle saçma bitti zaten. ne oldu ne bitti anlatmıyor.
  • (bkz: #87471235)
  • ilk okuduğumda bazı kısımlarını 1984'e benzetmiştim ki bu kitabın kaliteli bir distopya olduğunun da göstergesi. gerçekten güzel bir bilimkurgu. (tavsiye edilir)
  • kitap ilk önce bir macera teması üzerineyken sonrasında sovyetlerde sanatçılara yapılan baskıların artmasıyla kitabın yazarları içinde eleştiri taşıyan daha ciddi bir romana yönelmişler.
    eleştiri sanata,sanatçıya,bilime ve bilim adamlarına adeta kabus olan erkin, gücünü öldürerek gösterdiği bir distopyada gösteriliyor. diğer bilim kurgu ve distopya eserleriyle de çokça ortak nokta barındırıyor tıpkı kitap yakan itfaiyecilerin olduğu gibi burda da kitaplar yok ediliyor, 1984 olduğu gibi özgürlük tartışmalı insanlar izleniyor zaman makinesindeki gibi burda da insanlık kendi kendini yok ediyor.
    kısaca bilim kurgu ve distopya gibi türleri seviyorsanız şans verin derim bu türde yeni yeni haşır neşir oluyorsanız önceliğiniz olmayabilir.
  • yazarlarını çok sevdiğim bu kitabı okurken iki kere bıraktım. ilk yarısını okumak çok zordu. ne anlattığını asla anlamıyorsunuz ve yorucu. ama yarısından sonra çok sarıyor.
    yine ve yine sonu olmayan bir kitap.
    eleştirileri, baş karakterin kendisi ile olan mücadelesi, kurguladıkları dünya çok iyi.
    kötülükle ilgili şu kısma bayıldım.

    --- spoiler ---
    biz bilimadamları için kötülük cehalettedir ama kilisede cehaletin mübarek olduğu, bütün kmtülüğün ise bilgiden geldiği öğretiliyor. bir köylü için kötülük vergiler ve kuraklıktır,bir ekmek tüccarı için ise kıtlık iyidir. köleler için kötülük sarhoş ve zalim efendidir, bir zanaatkâr için ise açgözlü tefecidir. peki mücadele etmemiz gereken kötülük nedir, don rubata? kötülük tükenmez. hiç kimse, onu yeryüzünde azaltmaz. kendi kaderlerini birazcık düzeltebilir ama daima başkalarınının kaderlerini kötüleştirme pahasına
    --- spoiler ---
hesabın var mı? giriş yap