• şeytan;

    tanrıyla şeytan'ın arasının bozulmasında suçlu tanrıdır. yeni birşeyler yaratıyorsun, sonra eskiden yarattıklarına bu sizden üstün, ona itaat edin diyorsun. düşünsenize yeni bir kardeşiniz olunca babanız size, "bu senden daha iyi bir prodüksiyon oldu, ona itaat edeceksin ve üstünlüğünü kabul edeceksin" diyor. ya haklı olarak isyan edersin ya da kabul edersin. kabul etsen bile içinde bir kırgınlık, dargınlık olur.

    hadi yeni gelen daha iyi olsa bile, eskileri rencide etmenin ne alemi var? yaratmışsın işte iyi kötü olmuş, niye yok yere ortalığı karıştırıyorsun ki? birbirimizi gördüğümüz ettiğimiz iletişimimiz bile yok. meleğin cinin bana itaatinin ne faydasını gördüm şu ana kadar sanki. al senin olsun hepsi.

    diyelim ki, sorunlusun, olduğun konumdan ötürü yalnızlık çekiyorsun ve olay yaratmaya çalışıyorsun. peki ya şeytan sana isyan ettiğinde aldığın tavır nedir? lan koskoca tanrısın, bana iman etmeyeni yakarım, lut kavmini helak ederim, ben istemediğimde kuş uçmaz tadında otoriter takılan sen, şeytan sana meydan okuyunca olayı müsabakaya çeviriyorsun. koskoca mike tyson 3-5 yaşındaki veletlerle ben seni döverim muabbeti yapıyor düşün.

    madem bu kadar astığın astık, kestiğin kestik, yok et şeytanı tüm alemlere ders olsun. koskoca tanrı, kuluyla kumar oynuyor. ortadaki bahis de bizim hayatlarımız. çok seviyor insanları, o yüzden zar atıyor üstümüzden.

    adem ve havva;

    şeytanla giriştiği entrikadan çabuk sıkılan tanrımız, bu sefer cennette olay çıkarmaya çalışıyor. yasak elmayı niye yaratıyorsun? onun yerine hayırlı birşey yaratsan olmaz mı? hadi yarattın niye ademle havvanın gözüne sokuyorsun? sen söylemesen fark bile etmeyecekler, etseler ilgilerini bile çekmeyecek belki ama illa ortalığı karıştıracaksın dimi?

    üstüne bir de kendi oyununda şeytana yenilip, faturayı bize kesiyorsun. rulet masasında kaybedip, kırmızıya siyaha kızan adamsın. kaybeden sensin cezayı çeken biz.

    iman;

    koskoca tanrısın. herşeyi sen yaratmışsın, apayrı bir konumdasın ve bizden tapınma bekliyorsun. söylesene ne değişiyor? 13 milyar yıllık galaksideki trilyonlarca objenin üstünde hepi topu 60-70 yıl geçiren benim sana inanıp inanmamam ne değiştiriyor. entrikanı, kumarını, tutarsızlıklarını yedik bir de başımıza ego çıkardın. diyeceksin ki, sen benim için değil kendin için inanacaksın. benim için de birşey değiştirmiyor kardeşim, ben yine aynı hayatı yaşıyorum.

    korku;

    benden korkun diyorsun. neyinden korkayım? yapacağın herhangi birşeyi engelleme şansım var mı?yok. seni gördüm ettim tanıdım mı?yok. korkmazsam ne olur, bulutlar yaklaşıp tepeme şimşek mi düşürür?yok. cehenneme giderim...e kardeşim sen zaten şu ana kadar var olmuş insanların en az yüzde altmışına bu dünyada cehennemi yaşatmışsın, köle olmuşlar, katledilmişler, işkence görmüşler. bir de hala cehennem falan diyorsun. neyime yarayacak bu korku söylesene. beni geçtim senin derdin ne. tatmin mi oluyorsun kendinden küçükleri korkutunca?

    güven sorunları;

    güya kendini koruyucu, kollayıcı, merhametli olarak tanıtıyorsun. söylesene kimi korudun şu ana kadar. bizi yaratıp diğerlerini kırdın, hayatımız üzerinden şeytanla kumar oynadın, dünyaya gönderdin. 15 temmuz 1099 günü, kudüs'te, güya senin evinde kadın,çocuk yaşlı demeden sana dua etti. sonuç; hüsran. koskoca tanrısın, tutupta haçlıların kafasına "şehirden kovalım gitsin" düşüncesini sokamadın mı? yoksa sokmadın mı? her gün hastası, yaşlısı sana dua ediyor, kendi hallerinde basit insanlar, hangi birinin hayatını kolaylaştırıyorsun? ama tabi, onlar dua ettikçe kuvvet alıyor, oh ne ala be, insanların azminden kendine pay çıkarmayı biliyorsun, ama günahlara gelince cehennemde biz yanıyoruz, ondan pay yok mu kardeşim. beni sen böyle yarattın. cibiliyetsiz olacağıma dünyalar tatlısı da olabilirdim.

    bütün bu yaptıklarının üzerine yarın bir gün ölüp huzuruna çıktığımızda desen ki "ben sizi kandırdım, kafama göre cennete cehenneme koycam", ne olacak? hem juri, hem hakim hem de yargıç sensin, böyle bir adalet mi var?ama tabi sen ebedi ve kutsalsın en iyisini sen biliyorsun.

    o kadar iyi biliyorsun ki daha ilk denemende şeytan yasak elmayı verdi eline.

    sana son sözüm şudur; bırak uğraşma bizimle, tüm kainatı, herkesin tavşanlarla oynadığı bir çocuk bahçesi yapabilirdin, yapmadın. bari bundan sonra karışma, git şeytanla barbut, 21 falan oyna gözünü seveyim.
  • bi herşey benim etrafımda dönsüncülük, bir herkes beni sevsincilik, bi en popüler olayım çabaları..

    edit: hatalı harf
  • çayda dem cennette kıdem kavramını bir anda ortadan kaldırarak şeytanı isyana yönelttiği iddia edilen tanrıya, şeytandan sert açıklamalar!

    şeytan tarafından cennet bahçesinde yapılan açıklamada tanrıya karşı büyük bir meydan okuma yer alıyor. ayrıca şeytan bu konuşmayla reisliğini ilan etti.

    açıklama yaptığı sırada ateşin farklı tonlarından oluşan ekose ceketi şeytanı olduğundan da uzun gösterdiği dikkatlerden kaçmadı.

    işte o konuşmadan satır başları:

    -bunlarrrr kendilerinin topraktan geldiğini unutuyorlar. ey ademoğlu sen kimsin ya sana secde edeceğim?
    -neymiş, vay efendim ben bunlara secde edecekmişim. bak bak bak yahu ben daha kıdemliyim farkında değil misiniz? toprağa mı tapacağım?
    - cehennemden başka bir yer daha kurup beni oraya atacakmış, cennetteki yerimi de geri vermeyecekmiş. vermezsen verme be, bize nefsler yeter nefsler!

    daha sonra cehenneme alınan yeni kazanların açılışına katılan şeytan, bir önceki açıklamalarının tepki görmesi üzerine tekrar bir açıklama yaptı:

    - ben tapmam demedim,topraktan yaratmışsın ben ise ateştenim. merak etme onları yakmam dedim.
    - biz, secde etmesini de iyi biliriz. secdeye kapanmayı ademoğlundan öğrenecek de değiliz elhamdülillah.
    - ama bunların derdi üzüm yemek değil, bunların derdi bağcıyı dövmek. bakın azraile. azrail söylemlerinin değil, aldığı kellelerin hesabını vermeden beni neden suçlu gösteriyorsun ki?
    - biz bu attığınız cehennemden, cennetin zalim yönetimini devirmek için yola çıktık, kefenimizi giydik geldik
    - bunlar hep dış mihrakların oyunları. ama benim günahkar tebaam büyük resmi gördü çok şükür.

    tüm bu olanların arkasında cetö*'nün olduğunu belirten şeytan; "cetö tarafından kandırıldık, oysa ne istedi de vermedim" diyerek serzenişte bulundu.
    şeytan açıklamalarını şu sözlerle sona erdirdi:

    - beraber düştük biz bu sırattan, beraber kavrulduk aşırı sıcakta, şimdi ateşlediğim her kazanda bana herşey sizi hatırlatıyor!

    kaynak: ahiret haber ajansı - egemen makara

    edit: kaynak eklendi
  • aslında insanın sorunlarıdır.

    sana verilen akıl ile; bu aklı yaratanı sorgulamaya çalışmak. bu tüm bu varsayımların ne kadar aciz ve komik olduğunu açıklıyor sanırım.

    düşünsenize(size verilmiş akıl ile); siz aklınızın yetmediği bir olguyu akıl ve mantık yöntemi ile açıklamaya/yadırgamaya/yargılamaya ve ya önemsemeye/itaat etmeye vs.vs. çalışıyorsunuz.

    olgu diyor ki; benim doğum batım yok, zaman ve mekanım yok. ben her yerdeyim. her zerrede.

    bu evrende her zerrede bulunan şey nedir enerjiden başka ?

    "onu düzenleyip içine ruhumdan üflediğim zaman, onun için hemen saygı ile eğilin"

    ah güzel insanlık. kafanı boş beleş şeylerle kurcalayacağına düşün sana verilen iki lob organla. cevaplar zaten verilmiş, bulacaksın. aklının ermediği yerde ise isyan bayrağı açmak seni çözüme götürmez.

    ister her şeyin bir tesadüf olduğuna inanırsın, ister tüm bu sonsuzluğun sadece seni sınamak için yaratıldığına.

    neye inanırsan inan bu hiç bir gerçeği değiştirmeyecek. ve bunu öğrenemeyeceksin, inançlı biri olarak ölsen de bu bilinçle gidemeyeceksin inandığın ahirete, inançsız biri olsan da öldükten sonra karanlıktan başka bir şey olmayacak o son anda göreceğin.

    iyi ol sen, tüm dinlerin özünde bu var, senin özünde de bu var. bastırma bunu, iyi ol sen; kazanacaksın bir şekilde.
hesabın var mı? giriş yap