• tanrıtanımazların dünyaya verdiği zarar tanrıtanıyanlara göre çok az kalır. inananlar da günah işliyor çünkü. bu dünya herşeye rağmen soyut bir cennetten çekici. ama inanmayıp da dürüst ve doğru kalan bir insan, inanıp da doğru ve dürüst kalan bir insandan daha değerlidir çünkü onun ödülü yoktur. ötekine cennet vaat edilmektedir. bir şeyin korkusu olmadan, birşey beklemeden iyi olmak asıl mesele.
  • tanrıtanımaz, çok yerinde bir sıfat, yani işaret ettiği şeyi çok iyi anlatan cinsten.

    farkında değilizdir amma kahir ekseriyetimiz tanrıtanımazdır. zıddı olan anlamı açarsak bu sıfatın aslında neye delalet ettiğini anlarız. tanrı'yı tanımak, yani tanrı kimmiş, adı, sıfatı, fiili neymiş bilmek demektir ki bu biliş bilmelerin en zoru ve dolayısıyla en üstünüdür. bu bilişe* ulaşmayı istemek, insanı insan yapan yegâne özelliğidir. tanrı'yı tanıyana kadar herkes tanrıtanımazdır. yani biri ben tanrıtanımazım dediğinde bir bilişten çok bilgisizliğini, tanrı'yı tanımadığını, tanrı konusundaki cehaletini açığa vurmaktadır. merdi kıpti şecaat arzederken sirkatin söyler hesabı.

    ayşe'yi tanıyor musun? diye sorulduğunda tanımıyorsak tanımıyorum, tanıyorsak da tanıyorum, deriz. ne kadar basit değil mi? tabii bu basitlik, çalıştığımız fabrikanın patronunun ayşe olduğunu, mayışımızı onun verdiğini, dahası fabrikanın bir dışı olmadığını anlayana kadardır. sonrası ise, ayşe mayışımızı artırsın, bizi ayın elemanı seçsin, terfi ettirsin, sağ koluyla yemeğe çıkarsın, bizi odasına çağırsın, vekillikten asilliğe yükseltsin diye canını dişine takarak didinmekten ibarettir. ayşe'yi tanıdıktan sonra illâ ayşe'dir yani, illâ da ayşe. ayşe de ayşe.
  • tanrıyla tanışmamış ve belki de hiç tanışamayacak kişi.
  • tanri var orda bir yerde ama tanimiyor bu onu ibneligine gibi duruyor bu. sakincali olabilir. "olmayan bir seyi tanimamazlik yapamazsin demek ki tanri var" filan gibi oeh neyse..
  • - merhaba daha önce tanıştık mı?
    - ben seni tanıyorum aslında ama sen beni tanımamazlıktan geliyorsun...
    - bu bizim kafamızda kurguladğımız bişey olmasın? hadi barış çubuğu tüttürelim.
    - sen o çubuğu....... neyse soldan gidiyosun. kırmızılığa doğru........
  • o tanrıya inanmazdı. öldüğünde ise, tanrıyla karşılaşır karşılaşmaz birbirlerine aşık oldular ve sonsuza dek mutlu yaşadılar.
  • dintanımaz benzeri.

    karısından korkmayan tanrıyı tanımazmış. ama öğrenir, öğrenecektir.

    "papalar, moruk papazlar, tütsüler, parastalar, süprüntü değil de ne! ölenler ve yeni doğanlar: hepsi tanrıtanımaz! evlenme ve vaftiz: günahtan başka birşey değil! ilahiyat: açgözlülük! tanrı aşkı- tanrı bizi hepsinden korusun." panait istrati - hayduklar

    "bir tanrıtanımazın ilkeleriyle, en yüce, en dindarca şeyleri yazıyordu; içindeki ölüm duygusu ve ıstıraptan, sevinç ve yaşama biçimleri yaratıyordu." herman melville - pierre ya da belirsizlikler

    (bkz: ateist/@ibisile), tanrısız/@ibisile, ate
  • hamili kartvizit yetersiz kişisi.
  • teistin karşılığını bulamaması nedeni ile olmamış bir türkçeleştirme. tesit, tanrıtanır?
hesabın var mı? giriş yap