• "korsanı destekliyorum"beyanatının tam metni:

    "türkiye'de basım sektörü gibi yüzde 300 kâr eden hiçbir sektör yok. ne zaman ki bu sektörler kar oranlarını makul bir fiyata indirecek, o zaman korsanın önüne geçilebilir. en çok okunan kitapların korsanda yer aldığı düşünülürse, kitap fiyatları yüksek olduğu sürece korsanı destekliyorum. halkımız orijinal bir kitabı alıp okuyamıyor. 2,5 lira basım maliyeti olan 400 sayfalık bir kitabın halka sunumu en fazla 10 lira olması gerekirken, 25-30 liraya satılıyor. halkın bandrollü kitap okuması için yayınevleri fiyatları biraz daha aşağı tutmalıdır."

    doğru mu? bence doğru...

    edit:imla
  • bir abimi daha kaybettik.

    çok üzgünüm...

    bilgi yayınları danışmanlığı, mehmet harmancı'yla kurduğu koza yayınları, milliyet çocuk dergisi yılları, cağaloğlu'ndaki, her sabah şık şıkırdım gittiği ve yazılarını, romanlarını yazdığı yazıhanesi... hep gözümün önünde...

    çok sevdiği ve ölümünden sonra bir türlü kendini toparlayamadığı nermin hanım'a kavuştu.

    ah tarık abi ah!

    o güzelim kitaplarının tekrar baskılarını görerek avunacağız.
  • kendisiyle ilgili internette bulduğum orhan kemal ile olan bir anısı aynen şöyledir;

    "tarık dursun k., orhan kemal'i ne zaman anacak olsa "baba" diye söz eder ondan.
    bunu derken de, ağzından bal akar sanki... içten, yürekten söyler. boşuna değil elbet. hayatının en zor zamanlarında orhan kemal babalığını göstermiştir.
    evliliğinin ilk yıllarında işsizdir tarık dursun k. ankara'da yaşadığı geçim sıkıntılarını aşmak üzere kalkıp istanbul'a gelmiş, -merhume- genç karısını da baba evine, kayseri'ye yollamıştır.
    istanbul'da iş bulacak, bir ev tutacak, karısını öyle alacaktır yanına.
    gazeteci, edebiyatçı, yayıncı, kimi tanıyorsa başvurup iş aradığını söyler. tanıdıkları arasında bir tek orhan kemal'e başvurması sonuç verir. üstat, gazetelerde romanları tefrika edildiği için, hemen tüm basının yazı işlerini tanımaktadır. genç hikâyeci için konuştuğu yazı işleri müdürlerinden biri yeşil ışık yakar: "gelsin konuşalım, başlasın!"
    gider, konuşur ve işe başlatırlar.
    sıra karısını alıp istanbul'a yerleşmeye gelmiştir; ama... yol giderlerini karşılacak para nerde? kaygılıdır, düşüncelidir, çaresizdir.
    baba, onu böyle kaygılı ve mutsuz görünce bir kez daha devreye girer. yazıişleri müdürüne ikinci kez çıkar: "oğlum, bu çocuğa biraz avans verin!" der. "karısını getirecek parası yok..."
    babıali'nin gün görmüş yazıişleri müdürleri vardır bir zamanlar, ah, evet! şimdiki gibi acımasız, nobran, kraldan çok kralcı değildir o dönemin insanları. halden anlar kimselerdir.
    "avans yazdırayım, hayhay!" der. "nereye gideceksin sen evladım? kayseri'ye mi? güzeeel! o gittiğin yerden birkaç gün tefrika edebileceğimiz bir röportaj yap getir; alacağın telife mahsuben senin masraflarını karşılayalım!"
    körün istediği bir göz, allah verir iki göz!
    muhasebeden verilen parayı alıp cebine koyar, tarık dursun k. ver elini kayseri...
    bir hafta sonra istanbul'a döndüğünde yanında hem sevgili karısı vardır, hem de "haritada beş nokta" adlı yazı dizisi...
    basındaki ilk röportaj dizisidir bu, tarık dursun k.'nın. yazısı ilgiyle karşılanır. o yıl ayrıca gazeteciler cemiyeti röportaj ödülü'nü kazanır.
    ve ne zaman orhan kemal'in adı geçse, özlemle içini çeker tarık dursun k; "baba!" diye vurgular!"

    ayrıca eserleri ve aldığı ödüller;
    hikayeleri

    yazarın bütün hikâyeleri 2009 yılında yapı kredi yayınları tarafından toplu olarak yayımlanmıştır. 1976 yılına kadar yazdıkları (bahriyeli çocuk dahil) karanfilli hikaye, toplu öyküler 1 cildinde, 2006 yılına kadar yazdığı hikayeler (hepsi hikâye dahil) gönlümün bir parçası, toplu öyküler 2 cildinde toplanmıştır. ayrıca yazarın kendi öykülerinden hazırladığı bir seçki 2004 yılında dünya yayıncılık tarafından sümbülteber başlığıyla yayımlanmıştır. 1992 yılında gendaş yayınları için gençler düşünülerek hazırlanan derlemenin başlığıysa hikâyeler'dir.
    atmacanın oğlu - aydınlık basımevi(1945)
    hasangiller - seçilmiş hikayeler dergisi yay.(1955)
    vezir düşü - yeditepe yay.(1957)
    rızabey aile evi - varlık yay.(1957)
    güzel avrat otu - düşün yay.(1960)
    sevmek diye bir şey - kurul yay.(1965)
    yabanın adamları - kurul yay.(1966)
    36 kısım tekmili birden - ok yay.(1970)
    bağrıyanık ömer ile güzel zeynep - sinan yay.(1972)
    bahriyeli çocuk - koza yay.(1976)
    imbatla dol kalbim - adam yay.(1982)
    ona sevdiğimi söyle - bilgi yay.(1984)
    ömrüm, ömrüm... - bilgi yay.(1987)
    aşk, allahaısmarladık - bilgi yay.(1987)
    yaz öpüşleri - bilgi yay.(1996)
    dulevi - bulut yay.(2003)
    sümbülteber - dünya kitapları yay.(2004)
    hepsi hikâye - aykırı yay.(2006)

    romanları

    rızabey aile-evi (1957)
    insan kurdu (1959)
    sabah olmasın (1967)
    denizin kanı (1968; televizyona uyarlanıp dizi olarak yayınlandı, 1980)
    kopuk takımı (1969)
    gün döndü (1974)
    hoşça kal küçük (1979) (çocuk romanı)
    kayabaşı uygarlığının yükselişi ve birdenbire çöküşü (1980)
    alçaktan uçan güvercin (1980; televizyona uyarlanıp dizi olarak yayınlandı)
    kurşun ata ata biter (1983)
    insan kurdu (1983; ikinci versiyon)
    iyi geceler dünya (1986)
    bağışla onları (1989)
    ağaçlar gibi ayakta (1990)
    bizimkisi zor zanaat (1990)
    alo, harika hanım nasılsınız? (1999)
    kutup (2003)
    sessiz çığlık (2012)
    son yol - 68'lerin gözyaşları (2012)

    çocuk edebiyatı

    deve tellal, pire berber iken... (1970)
    iyilikçi tilki (1970)
    la fonten masalları (1973) (derleme)
    bir küçücük aslancık varmış (1971)
    ezop masalları (1966) (derleme)
    yaramaz kuzu (1994)
    hoşça kal küçük (1995)
    otobüsüm kalkıyor!.. (1996)
    kerem'i kimse istemiyor (1997)
    güzel uykular alara: çocuklara her gece bir masal (2001) (derleme)
    benim dedem bir tane (2003)
    bir varmış bir yokmuş memleketin birinde... (2007)
    az gittik, uz gittik, dere tepe düz gittik (2008)
    kırmızı otobüs (2011)
    tekerlemeler
    bilmeceler
    pıtır'ın masalları: pıtır'ın masalı
    pıtır'ın masalları: keloğlan
    pıtır'ın masalları: yalancı tilki ile doğrucu nalbant
    pıtır'ın masalları: iyilikçi şehzade ile iyilikçi balıkçı
    pıtır'ın masalları: küpteki çil çil altınlar
    pıtır'ın masalları: kurnaz tilki ile tilkiden daha kurnaz tavşan
    pıtır'ın masalları: hapşırıklı minik cin
    pıtır'ın masalları: denizler sultanı
    pıtır'ın masalları: gökten yıldız düşüren zürafa
    pıtır'ın masalları: aynalar gerçekçidir
    pıtır'ın masalları: ateşler sultanı ile sular şehzadesi
    pıtır'ın masalları: iyilik eden iyilik bulur

    şiir
    devriâlem (1951) (cengiz tuncer ile birlikte)

    antoloji

    büyük türk şiiri antolojisi (1961) (ümit yaşar oğuzcan'la birlikte 6 cilt olarak hazırlanmıştır)
    şiirimizde aşk ve kadın
    şiirimizde ölüm
    şiirimizde istabul
    şiirimizde ayrılık
    şiirimizde taşlama
    şiirimizde tabiat

    düzyazı

    ünlü sinema rejisörleri (1963)
    edebiyat üstüne narin (1993)
    ben unutmadan (1994) (anı)
    gavur izmir güzel izmir (1994)
    geçti akşam suları, ben unutmadan 2 (1997) (anı)
    göl hafif çalkantılı olacak (1997) (deneme)
    gönderdiğin mektubu aldım (1999) (mektuplar)
    kitaplara giden tren (2001)
    o şehir senin bu şehir benim, turne anıları (2002) (anı, söyleşi)
    dünya düzdür (2003)
    atım kaçtı ben vuruldum (2004) (deneme)
    amma da accayip dünya (2005)
    bir gün bir ıssız adaya düşerseniz (2005)
    kokulu kentler (2007) (gezi)
    kaş kaş üstüne taş taş üstüne (2008)

    senaryo

    aşkın dünü, bugünü, yarını (1966) (yazarın "sevmek diye birşey" adlı hikâyesinden uyarlanmıştır)

    çeviri

    film ve rejisör (1961) yazar: don livingston
    bir damla kan, bir damla petrol (1965) (derleme) yazarlar: antoine zischka, jouri semyonow, victor perlo, sam aaronovitch, floraence elliot, m. summerkill, thomas g. buchanan
    altın çağ (1967) yazar: william saroyan

    aldığı ödüller

    1961 türk dil kurumu hikâye ödülü (güzel avrat otu)
    1967 sait faik hikâye armağanı (yabanın adamları)
    1984 orhan kemal roman armağanı (kurşun ata ata biter)
    1985 sait faik hikâye armağanı (ona sevdiğimi söyle)
    1987 türkiye iş bankası büyük edebiyat ödülü (ömrüm ömrüm)
    1991 yunus nadi roman armağanı (ağaçlar gibi ayakta)
    2006 sedat simavi edebiyat ödülü (hepsi hikâye)
  • k, kakınç anlamındadır.
  • cenazesi yarın bostanlı'daki beşikçioğlu camii'nde, ikindi namazından sonra kalkacak.

    sonra çiğli mezarlığı'nda izmir'inin toprağına vereceğiz.

    .

    edit.

    sevenleri, dostları arasında veda edildi.

    gelenlere değil de gelmeyenlere baktım:

    kitaplarını neredeyse 60 yıldır yayımlayan yayıncılardan bir teki bile yoktu. izmir'de şubesi olan bile.

    necâtî'nin şu beytindeki "kulun" kelimesini "yayıncın" olarak okudum nedense.

    yanında bunca kulundan bir âdem yok
    beyim bu nice seferdir kim ihtiyâr ettin?
  • maalesef bugün vefat etmiş. http://www.evrensel.net/…dursun-k-hayatini-kaybetti

    türk edebiyatının değeri bilinmeyen çok değerli yazarlarındandır tarık dursun k. buralarda hakkında girilen entry sayısını görünce nasıl da sadece popüler olana tapındığımızı bir kez daha anladım. hepimizin başı sağolsun.
  • ''ben unutmadan'' adlı kitabında, birkaç gün arayla bu dünyadan ayrıldığı dostu fikret otyam için; 'onun kadar iyi röportajcı olamadım. izinden yürüdüm, izini seçemedim. gittiği yerlere ikinci bir kez gittim, onun gözüyle göremedim. oysa taşlar da, topraklar da, akarsular da, dağlar tepeler de (hatta) insanlarda onun benden önce gelip gördüğü sonra kağıda kaleme sonra fotoğrafa döktüğü gibi olup olduklarınca duruyorlardı. sanki o gelmemiş, görmemiş, hiç yazmamış, üstüne ölü toprağı serpilmiş toplumumuzu haberleyip uyandırmamıştı...' diye anlatır.

    ve ahmet mekin...oyuncu rejisör dostluğundan ziyade iki çok yakın dost idiler tarık dursun k. ile...en azından vefatından sonra ona dair bir söyleşi yapılabilirdi mekin ile diye düşünüyorum...ne yazık ki 50 yıl önceki ile yetinmek zorundayız...sinemacı olarak turan tanyer'in hazırladığı tarık dursun k. dosyasını ve sinema65'te yayınlanmış "rejisör-oyuncu bağı, ahmet mekin ve sinemamızın üzerine genelleme.'' okumak isteyen dostlar için...

    http://sinematek.tv/sinema-65-sayi-9/
  • yağmur olup ege'ye yağmak üzere toprağa ağan eşsiz tarık dursun, "ölümden öte köy: edebiyat!" adlı yazısını şöyle bitirir "atım kaçtı ben vuruldum" adlı nefis denemeler kitabında (alkım yayınevi, 2004; s.166) :

    //edebiyat, insana ölmeyi değil, yaşamayı düşündürür; yaşama ve zorluklara direnme gücü verir. ölümü bir yana koyun, yaşayın, okuyun, düşünün ve direnin; ölüm sizi alt edene kadar sizi ayakta tutacak olan okumaktır, edebiyattır. unutmayın!

    edebiyat olmazsa, ne olur bu toplumda? çevrenize gören gözlerle bakın, karşılığını (anında) bulursunuz.

    dünya batmaz. türkiye de. ama ne var, insanımız giderek çirkinleşir, saygısız, vurdumduymaz, hak yiyici, ezen, sömüren, insanı insan yapan değerleri ayaklar altına alıp çiğneyen, duygusuz ve eksik bir insan olup çıkar.//
  • edebiyat hayatının ilk yıllarında kötü şiirler yazan, fakat iyi bir şair olan ağabeyi faruk kakınç ile aynı soyadı paylaştığı için dergilerde yer alabilmiş; daha sonra yine faruk kakınçın da bu kötü şiirlerden payını almamak için müdahale etmesiyle ismini tarık dursun kya dönüştürmüş öykücü, şair, senaryo yazarı, yönetmen.
hesabın var mı? giriş yap