• hem sesim titrer hem de ellerim, bazen gözlerim de dolar.

    böyle sakin sakin argümanları sıralayıp psikolojik üstünlük elde edebilmeyi çok isterdim, olur da edemezsem elimi belime koyup senin ağzını cart diye yırtarım eşoleşek diyebilmeyi çok isterdim, bu da işe yaramazsa kocam sitsin seni diye bağırıp masa sandalye devirmeyi ya da kartal duruşu yapıp hemen ardından döner tekme atmayı da isterdim.
    ama ben napıyorum? azer bülbül...
  • haklı olduğum bir konu olsa bile gözümden yaş gelmesi ve dudağımın titremesi ile arttırıyorum
  • o çok uzun zamandır kafanda kusursuz bir şekilde planladığın, nereden vuracağını çok iyi ayarladığın atar giderin, tutuk ve titrek bir konuşmayla ağızdan çıkmasıdır.

    elde ayakta da boşalma olur; işin nereye varacağını kestirememenin korkusudur olsa olsa.
  • idmansız olduğunuzu gösterir. eskiden benim de titrerdi, sonra birçok kez tartışınca, hatta haksızken bile tartıştığında nasıl üste çıkabileceğini çözdüysen, ne ses ne de el titrer. özellikle insanlarla sürekli tartışmak zorunda olduğunuz bir işte çalışıyorsanız, 1-2 aya kalmaz bu kıvama geliyorsunuz.
  • lan daha kötüsü var; kaç yaşında adam oldum ama ben sinirlenince ağlıyorum amk. içimde volkanlar patlıyor ama hiçbir ciddiyetim kalmıyor anasını satayım. haklıyken haksız konumuna düşüyorum resmen. gel de laf anlat ondan sonra, peeeehh.
  • tartışma bir iktidar mücadelesi içerir. bu iktidar mücadelesinin alanı gayrıresmi olarak tanımlanmazsa, tartıştığınızı sandığınız konunun yanına bir de bilek güreşi eklenir. mesela benimle tartışırken kimsenin sesi titremez çünkü kimseyi yargılamam ve insanların kişiliklerine saygı göstermeye özen gösteririm. tabii kusursuzluk allaha mahsus. dolayısıyla bu durumu ancak ego mücadelesi içindeyseniz, ya siz karşınızdakine ya karşınızdaki size ya da ikiniz de birbirinize saygı göstermiyorsa yaşayabilirsiniz. karşınızdaki bunu yapmıyorsa, tartışılması gereken konu tartışılan konu olmaktan çıkmış demektir. uyarıp medeniyete davet etmek, ısrar ediyorsa allah ıslah etsin demek icap eder. siz saygı göstermiyorsanız, saygı göstermediğiniz biriyle neden konuştuğunuzu gözden geçirmenizi tavsiye ederim.
  • ağlamaya bir adım kalmıştır.
  • akabinde burun sızlaması ve kafa yanmasını getiren sinir hali. kan beyne nasıl sıçrıyorsa artık. bu kesinlikle zayıflık veya haksız olma anında değil tam tersi doğru olan taraf olduğunda yaşanır diye düşünüyorum. böyle tüm enerjini ağzından kusasın gelir.
  • uyarılmış halde ve bir tartışmanın ortasında iseniz, beyniniz bunu adeta bir tehdit gibi algılar.

    işte o zaman bir dizi reaksiyon başlatır: kalp atışlarınız hızlanır, titremeye başlarsınız, solunumunuz zorlaşır, ağzınız kurumaya başlar ve mideniz ağrır.

    böyle anlarda soğukkanlılığınızı korumak için nefesinizi kontrol etmekten daha iyi bir şey yoktur.

    bunu yapmak için iyi bir yol, derin ve yavaşça nefes alıp vermektir.

    huzurlu bir zihin daha iyi düşünür.
hesabın var mı? giriş yap