• iki anlamı vardır.

    1- tutumlu davranıp varlık artırmak. birikim yapmak. (bkz: save)
    2- kullanmak, harcamak, tüketmek (bkz: tasarruf hakkı) (bkz: dispose)

    bir fiilin iki anlamı birbirine bu kadar ters olabilir mi bilmiyorum ama hangisinin hangi anlamda kullanıldığını anlamak için ya da okurlarına karşı bu farkı belirginleştirmek için fiilin nesnesine dikkat etmek gerekir.

    hesaptaki paradan tasarruf etmek birinci anlamdadır.
    hesaptaki para üzerinde tasarruf etmek ikinci anlamdadır.
  • özellikle genç arkadaşlar mutlak tavsiyemdir. tasarrufun büyüğü, küçüğü olmaz. her gelirin mutlaka tasarruf edilebilir bir miktarı vardır.

    saçmalıktır, gereksizdir diyenlere kulak asmayın.
  • aylık bok püsür masraflarınızı 12 ile çarpıp çıkan parayla yılda bir neler yapabileceğinizi düşündüğünüzde kolaylaşan eylem.
  • bu günlerde herkesin yapması gereken.
  • cimri ile memur harcama standartları arasında bir noktada dikkatli harcama yapmak.
  • beni çok zengin etmedi. etti diyemem. ama maaşımdan fazla, hatta çok fazla kazandığım bir pozisyona getirdi sonunda. hem de çalıştığım işe göre 0 a yakın emekle. 2015 ten beri hayal ettiğim şey gerçek oldu.

    gençken (18-30 arası) tasarruf etmeyi asla bırakmayın. ailenizden de destek alın.

    gelişmekte olan ülkede yaşıyorsanız bedel ödemeden, finansal okuryazarlığı geliştirmeden ve şanslı olmadan bir parça bile ilerleyemezsiniz sınıfsal skalada.

    tüketimde gözü tok olursanız ise 30 yaşında orta sınıf hissetmeye başlarsınız.
  • saçmalıktır.

    bugün işsiz kalsanız, tekrar iş bulabileceğiniz azami süre içinde en temel ihtiyaçlarınızı karşılayabileceğiniz kadar birikim yapmanız yeterlidir. örneğin; riske girmek istemiyorsunuzdur ve bu süreyi 2 yıl olarak belirlediniz diyelim. bu durumda iki yıl boyunca barınma ve gıda ihtiyaçlarınızı zorlanmadan karşılayabileceğiniz miktarda paranızın olması yeterlidir. barınma ve gıda ihtiyaçlarınız dışında, sosyal yaşantınız için de bir miktar paranız varsa daha da iyi olur.

    geçim sıkıntısı yaşamadan atlatacağınız işsizlik süreci, yenilenmenizi, iş yükü nedeniyle yıpranan ruhunuzu ve bedeninizi sağlıklı hale getirmenizi sağlar.

    bu birikimi yaptıktan sonra tasarruf falan etmeyin. çünkü mülk edinmeye koşullanmak aptallıktır ve edinilen mülkü korumak zor ve streslidir. mülkü korumak için feda ettikleriniz, korumaya çalıştığınız mülkten değerli değildir ve olmamalıdır. mülksüzlük size çok uçuk bir fikir gibi geliyorsa, en azından mülkün esiri olmamayı, onu sadece barınmak ve temel ihtiyaçlarınızı karşılamak için edinmeyi hedefleyin.

    işsiz kaldığınız süre boyunca yetecek kadar parayı bir kenara koyduktan sonra tasarruf yapmamanızı söylemiştim ama bu, kendinizi tüketimin kucağına atmanız gerektiği anlamına gelmesin. tam aksine gerçek tasarrufu bu noktada yapmalısınız.

    gerçek tasarruf zamandan yapılan tasarruftur. hayattaki ihtiyaçlarınızı belirleyin, üretmek ve tüketmek istediklerinize karar verin ve mümkün olduğu kadar az tüketip yaşamınızı sürdürmeye bakın. az tüketince paradan değil; çalışma zamanınızdan tasarruf etmeyi hedefleyin. yani çok tüketmek için çok çalışıp paradan tasarruf etmeye çalışmak yerine, az çalışmak için az tüketin ve zamandan tasarruf edin.

    asıl zenginlik para sahibi olmak değildir; zaman sahibi olmaktır. siz sabah sekizden akşam beşe kadar çalışırken, zengin dediğiniz insanlar, çoğu zaman sizin onlar için yeteri kadar çalışıp çalışmadığınızı kontrol etmeye yetecek kadar çalışırlar. yani aslında servetleri zamandır. ama onlar, hem çok tüketmek, hem de zaman sahibi olmak için bu yolu; yani sizin yarattığınız değer üzerinden elde ettikleri parasal güçle zamanı satın alma yolunu tercih etmişlerdir.

    karar verin, ne istiyorsunuz? bu hayatı yaşamak mı, yoksa tüketmek için deliler gibi çalışmak mı? belki de bu soruya vereceğiniz cevaptaki samimiyet dereceniz ve verdiğiniz cevabı uygulama cesaretiniz, hayatınızdan; iş, işsizlik, işçi olmak, tasarruf etmek, kredi, banka, ekonomi, döviz gibi kavramları çıkarmanızı sağlayacaktır. yani gerçek bir zengin olacaksınızdır.
  • hayatım boyunca yapamadığım eylem
  • bir çok avrupa ülkesinde 150 yıl evvel, içinde bulunduğumuz yüzyılda ise özellikle japonya, çin gibi doğu asya ülkelerinde devlet kurumları eliyle desteklenen durum.

    iskoçlar pintilikleriyle şakalara konu olurken ingiltere, fransa ve kurucu babalar zamanındaki amerika'da da bu konuda ciddi çalışmalar olmuş.

    ideal ekonomik vatandaş yaratma amacı guderken özellikle düşük gelirli insanlar için tasarruf teşvik ediliyor. bunun yan etkileri olarak kendi kendine yetebilen, daha düşük suç oranına sahip bir kamu yaratmayı amaçlamışlar.

    samuel smiles özellikle 1800'lerin sonundaki bu dönemin yıldızlarından, sonraları modernleşme sürecindeki japonlardan, özellikle japon ev kadınlarından büyük ilgi görüyor.

    (bkz: samuel smiles)
    (bkz: self-help)
    (bkz: thrift)
hesabın var mı? giriş yap