• ekonomide doğrudan olarak yatırımla bağlantısı kurulur.

    genellikle de: s=i (yani savings = investment) denir.

    ülkemizde 2012 yılı itibariyle %12 seviyelerine gerileyen tasarruf oranı, cari açık üzerindeki en büyük problemlerden birisidir ayrıca. kalıcı ve sorunsuz büyümeler için yüksek olması olmazsa olmazdır. tam olarak olivier blanchard ın macroeconomics kitabında durum şöyle açıklanmıştır hatta:

    --- spoiler ---

    "does this mean that an economy's saving rate -the proportion of income that is saved- is irrelevant? no. it is true that higher saving rate cannot permanently increase the growth rate of output. but it can sustain a higher level of output. let me state this in a slighlty different way. take two economies that differ only in their saving rate. the two economies will grow at the same rate; but any point in time, the economy with the higher saving rate will have a higher level of output per capita than the other. how and how much the saving rate affects the level of output, and whether a country such as the united states (which has a very low saving rate) should try to increase its saving rate, will be one of the topics we take up in chapter 11"

    --- spoiler ---
  • tasarruf edecek yatırım aracı olmaması nedeniyle yükselmeyen oran. mesela bu ülkede paranı tutmayacaksın araba alsan ileride sattığında paranı bankayı yatırmaktan daha fazla kar ediyorsun. işin özeti budur. finansal sistem sana para kazandırmaktan çok paranı ütmeye çalıştığı için tasarruf oranı filan da yükselmez hayatta.

    bankalar şubelerine gelen müşterilerine negatif reel faiz ile mevduat yatırımı alıyorlar. düşün paranı bankaya yatırıyorsun ve zarar ediyorsun.

    borsa bir iniyor bir çıkıyor. yapılan işlemler günlük spekülatif yatırımlar. böyle bir borsada yatırım yapmak riskli ayrıca vatandaşın yatırım yapacak bilgi düzeyi sınırlı.

    altın sıkışımış durumda dolar zaman zaman artsa bile merkez bankası enflasyonu körüklüyor diye baskı altında tutuyor. sağlıklı bir gelişme ön göremiyorsun.

    bireysel emeklilik zaten içleri acısı durumda (#48219090)

    sonra da kalkmışlar diyorlar: tasarruf oranımız çok düşük.

    düşük tabii. tasarruf etcek yatırım aracı yok ki.

    çoook uzun vadeler hedeflenmeyecekse veya periyotlar halinde al-sat yapılmayacaksa. aklı olan bu ülkede hiç bir yatırım enstrumanını satın almaz.

    paradan para kazanma dönemi bitti para piyasa dönüyor diyenler var.

    şöyle öncelikle paradan para kazanma türk vatandaşları için bitmiş olabilir. ancak yabancılar için bitmedi. onlarda enflasyon olmadığı için gelip burda faiz neyse reel olarak o getiriyi elde edip gidiyorlar. yani bu işin kaymağını onlar yiyor.

    paranın piyasaya dönmesi de şöyle. vatandaş bakıyor parasını tasarruf edemeyecek nabıyor. gidiyor lüks tüketime yöneliyor. adam 3000 tl'ye iphone alabiliyor çünkü onu tasarruf yapıp para kazanmaya teşvik eden bir sistem yok. bunun faydası ülkeye değil yine yabancıya gidiyor.

    tasarruf oranının arttırılması için bulunan mükemmel çözüm ise tüketim ürünlerinin vergisini arttırmak. abidik gubidik vergiler icat oluyor son günlerde.

    zaten milletinin tasarruf oranının arttıramamasının sebebi alınan aşırı vergiler olmasın. madem tasarrufları artırmak istiyorsun finansal yatırımlardan alınan vergileri düşürsene. vergi arttırmak ne. bari topladıkları vergilerin nerelere gittiği belli olsa yine bir şey demeyeceğim.
  • özel tasarruf oranı s=y-t-c formülüyle bulunur.

    s: özel kesim tasarruf oranı

    y:gyih, gelir yöntemi cari fiyatlar

    t: vergi gelirleri(hepsi)

    c: hanehalkı nihai tüketim harcamaları cari fiyatlar.

    y zaten %100

    s=%100 - (t/y)-(c/y)

    benim hesabıma göre %20.40 çıkıyor.
  • tuik'in %25, dünya bankası'nın %14 açıkladığı ve ekonomistler arasında tartışma yaratan orandır.

    link: https://twitter.com/…aliz/status/978137264810352641

    vergilerin bu denli yüksek, alım gücünün bu denli düşük olduğu bir ülkede nasıl %25 oluyor anlamış değilim.
hesabın var mı? giriş yap