• bunları üretmek için ölenler insandır.

    kürttür, türktür, x'tir, y'dir diye etnik ayrımcılığa girmenin lüzumu yok.
    başka başlıklarda hınçlanıp taşlanmış kot başlığını kirletmeye de lüzum yok.

    ha, sorsan ben faşistim, "tea party" hede hödö diyip sorunu etnik kökene indirgeyen adam über solcu.
    sevsinler seni.
  • afedersiniz ama, taşlanmış kot üretim yöntemi ve buralarda çalışmak insanı öldürmez.

    insanların ölümüne neden olan şey; küçücük, yetersiz havalandırmalı ortamlarda, sağlıksız ve yetersiz ekipman ile kot taşlaması yapmak için "insan çalıştırmak"tır.

    koskoca ülkede hala işçi sağlığı ve hakları doğru düzgün denetlenemiyor, sağlıksız koşullarda, yeterli önlemler almadan işçi çalıştıranlar cezalandırılamıyorsa "vatan, millet, türk, kürt" nutukları çekmek ahmaklıktan öte değil.

    taşlanmış kot güzeldir. medeni bir ortamda, yeterli güvenlik önlemleri alınmış halde çalışıyorsanız, taşlanmış kot üretiminde çalışmak hiçbir ölüm riski taşımadığı gibi, ayrıca "keyifli"dir de.

    sorun insan olamamakla ilgili...
  • azılı bir faşist ve yasakçı olduğumdan, tamamen birilerinin göz zevki domaltılsın diye yaygınlaştırılan bu illetten kurtulup işçi ölümlerini engellemenin tek yolu olarak aklıma "taşlanmış kot üretiminin yasaklanması" gelmişti zamanında. nedense pek destek bulmamıştı o kampanya.
  • türkiye'de taşlanmışsa bir sürü gencecik insanın kanına girmiş olduğu kesin olan kottur.
  • suç bunu alanlarda mıdır, yoksa 3-5 kuruş daha fazla kazanmak için o kadar insanın ölümünden zerre rahatsızlık duymayanların mı acaba? bu olayda ölenlerden taşlanmış kot giyenlerin sorumlu tutulması, yeşil ışıkta karşıdan karşıya geçerken bir araba altında kalan insana "geçerken baksaydın sağına soluna" demeye benziyor açıkçası.
  • "kürt sorunu" denen olguyu doğrudan pkk ve "terör"le bağdaştıranlar için, kot taşlama işinde çalışanların, hastalananların, ölenlerin etnik kökeninin büyük çoğunlukla ne olduğu hiçbir anlam ifade etmiyor tabii ki. onlara göre burada çalışan işçinin etnik kökeninin ne olduğu önemsiz, zira onlar "insan". ne kadar hümanist, ne kadar işçi-dostu bir yaklaşım! ama gelgelelim, emek rejimi hümanist görünümlü burjuva (türkiye konjonktürü açısından bir de "ulusalcı"yı eklemek gerekiyor tabii buraya) toptancılıklarıyla üstü kapatılamayacak kadar girift bir mesele.

    bu işte çalışarak ölenlerin etnik kökenlerinin ne olduğunun bilinmesinin büyük önemi var bir defa. bu da eşitsizlik ve bağımlılık teorileriyle açıklanabilecek bir durum. biz bu teorileri bilhassa uluslararası planda gerçekleşen sermaye ve emek akışı üzerinden biliriz ama özellikle de türkiye gibi gelişmekte olan ve neoliberal çağda bu gelişmeyi vahşi kapitalizmin yarattığı güvencesizlik, hukuksuzluk, sendikasızlık gibi yoksunluklarla sürdürdüğü ülkelerde de karşımıza çıkmakta olan bir olguya işaret etmektedirler. nasıl ki dünya ölçeğinde kuzey-güney ikiliği postkolonyal dönemle birlikte kapitalist dünya sisteminde sermaye gücünden yoksun güneyin kuzeye bağımlı hale gelerek sisteme entegre olmasına sebep olduysa, benzer bir durum türkiye'nin batısı ve doğusu için de geçerli. türkiye'nin batısında yaşayan nispeten gelişmiş burjuvazisiyle ülke içinde kapitalist pazar ekonomisinin şartlarına mahkum olan azgelişmiş bölgelerin kitleleri arasında kurulmuş bir ilişkiden söz etmek mümkün burada.

    özellikle de '80'lerle birlikte yoğunlaşmaya başlayan doğudan batıya iç göç durumu herkesin malumu. bu göçmenlerin de büyük kısmı zaten doğudaki, güneydoğudaki kürtlerden oluşuyor. toprağa ve hayvancılığa baklı geleneksel üretim ilişkilerini zorunlu olarak bırakıp kentlere gelen bu insanların, inşaat işçiliğinden maden işçiliğine, tersane işçiliğinden kot taşlama işçiliğine kadar uzanan geniş ama güvencesiz bir işgücü alanında emeğini sunması durumu var. eh, bu kitleler zaten batıdaki "yerli" proletarya karşısında da 1-0 yenik durumdalar, çünkü bir an önce hayata tutunmak zorundalar, en zor şartları kabullenmek zorundalar, vs. kot taşlama gibi, doğrudan ölüm tehlikesi taşıyan, hele de çalışma şartları doğru düzgün denetlenemez durumda gerçekleşen enformel bir alan olduğu için söz konusu riskin daha da bir arttığı alanda kürtlerden başka işe talipli bulmak o kadar kolay değil.

    kürt sorunu denen olgu, eğer anaakım ideolojilerin yarattığı güvenlik ve terör söyleminin birazcık dışında değerlendirilebilseydi, kot taşlamayla kürtler arasında ne tür bir bağlantı olduğu, ölenlerin sadece "insan" değil, emeğini serbest piyasa kuralları içinde "eşitsiz" bir ortamda bir an önce satmak durumunda kalan, çoğunluğu kürt işçilerin oluşturduğu underclass mensupları olduğu da görülebilecekti.
  • ulan birilerin götünün keyfi için gencecik çocuklar ölüyor, orospu çocukları hala ırk derdinde. illa ortak nokta arayacaksak ölen çocuklarda, hepsi garibandır muhtemelen, "açlıktan öleceğime karnım doysun" düşüncesiyle giriyorlardır bu işe de.

    yani, almayın, öldürüyor!
  • moda çılgınlığına kurban olan gençliğin trendi yakalıyacam uğruna taşlanarak eskitilmiş kot giymesidir.asıl olay taşlanmış kotlarda genellikle her yere oturmaktan kıç bölgesi yıpranmışta o yüzden beyazlamış, yıpranmış havası vermektir. ancak öyle kot modelleri vardır ki sanki kireç kuyusuna oturmuş gibi otomobil arka farları misali etrafta gezmektedirler .arkadan bakılınca ise taşlanmış kot giyen biri taşa değil de beyazlığın oranı boyutununa göre başa oturmuş gibi durmaktadır. asimetrik pozisyonlardan biride kot masmavi dururken -kirece secdeye yatmış- gibi görünen diz yukarısıdır.....
  • "olduren is kolu" basliginda tekrar slikozis ile gundeme gelen hede
    http://www.ntvmsnbc.com/news/449586.asp
hesabın var mı? giriş yap