• dokuzuncu nesil yazar.
  • "her şey iyiye gidecek derdim. iyiye gitmiyor her şey. bir şarampolde ya da bir akıl hastanesinde bitiyor. sidik ve dışkıya batarak bitiyor, insan acı ve çaresizlik içinde haykırırken bitiyor ve geçirdiği her iyi günden nefret edecek hale geliyor; zira o iyi günlerin anısı bile alınıyor ellerinden. insan çocuk olarak emekler, küreğiyle toprağı kazar ya da top oynarken, bir başka yerde bir başka çocuk da aynı şeyleri yapıyor. o başka çocuk, günün birinde seni mahvedecek ya da mutluluktan havalara uçuracak. veya tam tersi. bu başka çocuğu sen öldüreceksin bir gün; ya da birlikte yaşamayı öğreneceksin. ama stina ne bir başkasını öldürebildi ne de kendi hayatını yaşayabildi. elinden gelen ancak saçlarını yolmak, tırnaklarını kemirmekti."
  • norveçli yazar ingvar ambjörnsen' in yeraltı edebiyatı örneği kitabı. kitap ben soğuk ülke yazarının soğuk bir eseriyim diye bağırıyor. anlatım dili gayet güzel. sonunun daha çarpıcı olmasını bekliyorsunuz. sonu biraz hüsran. yine de bir çırpıda okunacak 160 sayfa ve gereksiz hiç bir anlatımın olmadığı güzel bir kitap.

    --- spoiler ---

    rebekka isimli bir kadının, kardeşine tecavüz etmiş bir adamdan yıllar sonra olayın olduğu ve doğup büyüdüğü şehre dönerek yavaş yavaş intikam almasını anlatıyor. her ne kadar intikam hırsıyla bir şeyler yapıyor olsa da hikayenin özünde içten içe adama duyduğu hayranlık ve arzuyu hissettiriyor. ayrıca tüm süreçte kendisine yardım eden ve ölü hayvanlara takıntıları olan bir sanatçı ile işbirliği yapması bu romanı yeraltı edebiyatına sokmuş oluyor.

    tüm hikaye sürecinde "gece notları" kısımlarında rebekka'nın hikayeye dair içindeki gerçek düşüncelerini okumak çok güzeldi.

    --- spoiler ---
hesabın var mı? giriş yap