• sonucunda; " e hadi yaa, satranç mı oynuyosun!?" gibi bi tepkiyle karşılaşılması olası eylem..
  • geçen senelerin birinde türkiyede yapılan dünya tavla turnuvasını kazanan isveçli adam* bu taktikle turnuvayı kazanmıştır. **
  • tavlayi pek sevmeyen, iki yilda bir tavla oynayip her oynadiginda da yeni ba$tan hatirlayan benim gibi insanlar boyle oynarlar, kendileri de bikarlar, kar$ilarindakileri de biktirirlar.
  • bu eylemi gerçekleştiren insanlar bazen kırılabilecek bir taşı göremezler*, oyun sırası geçtikten sonra diğer oyuncu "görmedin mi layn? o kadar düşündün bir de! yuhh bee!" diyerek satranç edasında oynayan arkadaşı yerin dibine sokar.
    (bkz: tavla oynarken hiç konuşmayan insanlar)
  • sayarak oynamadığını kanıtlamak için uzun süre tavlaya bakılı kalıp ellerini kullanmasa da gözleriyle tek tek sayan kişilerin düştüğü durum. ya da yüz saat kapı arayan ama bulamayan yeni tavla öğrenmiş insanın vaziyeti.
  • tavlayı istemeye gelenlere "naapayım kardeşim, görmüyo musun?" şeklinde dert yanası gelir insanın, yapamaz da, anca işte gözleriyle filan yalvarır gibi bakar, kurtarın beni der gibi bu eylemi yapan biriyle oynayan şahıs.
  • hem strateji hem de şans faktörü için iki oyunda tam bir ters orantı olduğundan yalnızca karizma amacıyla uygulanabilecek bir harekettir
  • goyu dama gibi oynamaktan daha makbul bir faaliyet.
  • satranc oyuncularinin kullandigi saat hedesi* kullanilarak daha da keyifli hale getirilebilinesi durum.
  • bir de satrançı tavla edasıyla oynamak durumu vardır ki tam evlere şenlik olur...

    "olm aldın mı filimin hortumunu muuaahaaha ha" şeklindeki esprilerle rakip psikolojik olarak çökertemeye çalışılır... satranç klüplerinde yapılması tavsiye edilmez
hesabın var mı? giriş yap