• akdenizli olmakla ilgilidir.
    kapınız çalar, komşu içeri dalar,
    anneniz odanızın kapısını tıklatmasıyla eşzamanlı olarak içeri dalar,
    arkadaşınız ondan sakladığınız en ufak sırrınız olursa bozuk çalar.
    çalışma arkadaşınız çekmecenizi karıştırmayı kendinde hak görebilir.
    erkek arkadaş, kız arkadaşlar birbirinin telefonunu sorgusuz sualsiz açar kontrol eder
    çantanızda telefon çalar en yakındaki elini sokup telefonu çıkartmakta tereddüt etmez (ve bunu son derece doğal bir biçimde yapar)
    otobüste oturursunuz bir kişilik koltuğa benim kadar olmuş çocuğuyla birlikte bir kişi daha oturmaya kalkar, sizi kıçıyla iterek kendine ve tosununa yer açar.
    üst komşu halı silkeler, alt komşu evinde verdiği partinin coskusuna sizi müziğiyle ortak etmeye çalışır
    alt komşu üst komşu herkes bir şekilde hayatınıza burnunu sokmaya neler olup bittiğini öğrenmeye kalkışır.
    amca, dayı hala kuzen ne zaman evleneceğinizi sorar
    kısacası tecavüz kültürü sadece cinselliğe indirgenemez. toplumsal, sosyal bir mevzudur tecavüz kültürü.
  • '' tecavüz ile cinsel şiddetin yaygın olduğu ve cinsel şiddetin toplum içinde yaygın olan tavırlar, normlar, âdetler ve medyalar tarafından normalleştirildiği, hoş görüldüğü ya da mazur görüldüğü bir kültürü tanımlamak için kullanılan bir kavram.''

    vikipedi'nin tanımı bu. devamında

    ''tecavüz kültürü ile sık bağdaştırılan davranışların örnekleri kurbanı suçlama, cinsel nesneleştirme ve tecavüzün önemsizleştirilmesi. tecavüz kültürü; hapishane tecavüzünün yaygın olduğu hapishane sistemleri ve savaşta tecavüzün psikolojik harp olarak işlenildiği çatışma alanları gibi sosyal gruplardaki davranışları model şeklinde ifade etmek için kullanılır. bazı ülkeler de tümüyle sözde tecavüz kültürleri olarak nitelendirilmiştir.

    tecavüz kültürü kavramının feminist akademik çevreler arasında genel kabul görmekle beraber hem bir tecavüz kültürünü tam olarak neler belirlediğine hem de belirli bir toplumun bir tecavüz kültürü olarak sayılması için kriterleri karşılayıp karşılamadığına dair anlaşmazlıklar mevcuttur.

    tecavüz kültürünün diğer sosyal etkenler ve davranışlar ile ilintili olduğu gözlemlenmiştir. araştırmalarda tecavüz mitleri, kurbanı suçlama ve tecavüzün önemsizleştirilmesi ile ırkçılık, homofobi, yaş ayrımcılığı, sınıfçılık, farklı dinlere yönelik hoşgörüsüzlük ve diğer ayrımcılık türleri arasında pozitif bir korelasyon olduğu saptanmıştır.''

    diyor.

    demiyor ki bu insanlıktan çıkmaktır.

    diyorum kendime, kültür, ne bok püsür bir kelimedir ki iğrenç, insanlık dışı bir suçu yaşam biçimi olarak gösterir. tam da ''kültür'' normalleştirir tecavüzü. bunu toplumsal gerçekliğe sürükleyen koşulları ayrı ayrı s*keyim, mantığım almıyor. şarap kültürü, yemek kültürü gibi absürdleşmelerin yanına koyamıyorum arkadaş, tecavüz kültürünü. rahatsız ediyor beni. tecavüz suçtur, a*ına koyayım.

    iki kere küfür ettim (s*keyim, a*ına koyayım), yazıda ''tecavüze'' yeltendim, bu da tecavüz kültürünün bir bileşeni. küfürleşmelerimiz, kadınların aşağılanması, nesneleştirilmesi, disipline etmeye çalışılması, hapsedilmesi, şiddet görmeleri. sadece kadınlar mı, çocuklar, bebekler, toplu tecavüzler.

    hangi noktada normalleşiyor, insanlar buna aldırmaz oluyor? hangi noktada tecavüz etmeye yelteniyor insan demeye bin değil milyar şahit isteyen tiplemeler? insan kılığında iblisler. sahiden tecavüz kültüründe o şahitlerin sayısı milyona varıyor mu? yani açık giyindi, göz kırptı, saçlarını savurdu ve tecavüzü haketti diyen. var gözleri kör olasıcalar. midem bulanıyor.

    benim de bu kültürün bir parçası olma ihtimalim yüzünden midem bulanıyor.
  • bazı ülkelerde ''milli'' değer ile eş anlamlıdır.

    yapılan bi araştırmaya göre mısırlı kadınların yüzde 99.3 cinsel saldırıya uğramış!!! ilgili link:
    http://www.thenation.com/…itical-gain#axzz2bmrsqrro
  • öncelikle bir bok bildiğini sananlara gelsin: (bkz: #70073906)

    allahım ne kadar geri zekalı ve kendinden emin atıp tutan insan varmış.

    https://www.youtube.com/watch?v=k0mzql50i-w burada bu tecavüz kültürü iddiasının çıktığı amerikan üniversitelerinde yapılan çalışmalara dair çok açıklayıcı ve istatistikle desteklenen birkaç çalışma var. yanlış okumadınız, çalışmaların üzerine çalışmalar var. yani bu iddia ortaya çıkarken yapılan araştırmaların ne kadar biased olduğuna dair. tecavüz kültürü zorla bir kadını penetrasyona maruz bırakmaktır kardeşim, bu kavramın çıkışı buradan gelir. haneye tecavüz falan değil saçmalamayın.

    bu tecavüz kültürü denen kavram bize tamamen amerika'daki feminist makalelerden ithal edilmiştir. tecavüz vakaları vardır, fakat bu yine rape culture denen kavramı doğrulamaz.

    http://time.com/…time-to-end-rape-culture-hysteria/ burada yine bu sözde kültürü yalanlayan iyi bir yazı yer almaktadır.

    paylaşımlar yabancı menşeili çünkü bu kavram zaten amerika'da bir iddia olarak çıkmıştır, türkiye'de yapılan çalışmalar çok kısıtlıdır ve başlıktaki entrylerden de görüleceği üzere kimse bir bok bilmiyor.
  • hakların tecavüzümü yoksa cinsellik içinmi gerçi ikisinin cevabındada aynı neden yatıyo bedevi dininden olmamız ve ortadoğuda olmamız.
  • futbol mücadelesinde sevmedikleri rakip gördükleri takımın ceza çekmesini istedikleri için yenilmesi değil ırzına geçilmesini isteyen güruhtur. bayern münih beşiktaşı sadece yenmeyecektir tecavüz edecektir. bundan hoşnutluk duyarlar. ama ertesi gün tecavüz haberi gördüğünde kendilerini o gibi davranışlarda bulunan insanlardan da soyutlarlar bu insanlar. farkları nedir bu hanzoların? buyrun bir düşünün.
  • tecavüzü haklı ve meşru kılmak için sebepler yaratma kültürüdür. bir yerde victim blaming varsa tecavüz kültürü de var demektir. örneğin (bkz: 19 yaşındaki kızın gece üçte dışarıda ne işi var) başlığında bu kültürün savunucularını görebilirsiniz.

    bu kültürü dizi ve filmlerdeki tecavüz sahneleri yada göndermelerinin yaygınlığından da tanırsınız. bizde olduğu hint filmlerinde de tecavüz konusu sık sık işleniyor ve iki ülke de tecavüz olaylarıyla ünlü. tesadüf değil. tecavüz insanların kafasında aslında olumlanmış bir kere. tecavüz konusunun işlenmesi ilgilerini çekiyor.

    yani böyle ciddi bir sorun var. buna karşı toplumu uyandırması gereken feminist ise ne yapıyor:

    bu kavramı kadın cinsiyetçiliği uğruna suistimal ediyor. örneğin adam eşinden seks yapmadığı için ayrılmak istiyor, yani gayet adil bir talep, ama feministe göre bu adamın yaptığı eşine psikolojik tecavüz uygulamak oluyor. o her ne demekse artık. erkekler için tasarlanmış bir tecavüz kültürünü kadınlar için tasarlanmış bir tecavüz kültürüyle değiştirmeye çalışıyor.
  • bu kültüre sahip olan toplumları ayırt etmek için 80'ler sinema filmlerine göz gezdirmek de güzel bir yöntem olabilir. tecavüz temalı filmler boldur. hatta tecavüzün ne kadar kötü bir şey olduğunu göstermekten ziyade tecavüz fantezisini destekleyen konulara ve çekimlere sahiptir bu filmler. daha da ileri götürerek 30-40 sene sonrasında bile yaşları itibariyle tanımadıkları için barış manço'nun sanatçı olmadığını iddia eden gençler için tecavüzcü coşkun, nuri alço gibi isimler idoldür. hala utanmadan, sırıtarak gazoz esprisi yapmakta bir beis görmezler. nasıl? tanıdık geldi değil mi? hangi ülkeler bunlar acaba...
  • karadenizli olmakla ilgilidir.
    kapınız çalmaz direk eve girilir zira orada herkes birbirini iyi tanır, herkes yakın akrabadır, kimse evinin kapısını kitlemez, birbirine yardım eder ve desteklerler. hatalı da olsalar birbirlerini hep destekler asla yanlışlarını kabul etmezler. ve bu desteğin limiti sınırı yoktur. olay da burada kopuyor zaten.
    bu tarz topluluklar sıkı bağlarını koparmamak için içlerindeki kötülüğü de yine kendi içinde saklar. yedikleri boku normalmiş gibi anlatırlar, üstüne üstün başkalarına bok atmaya da bayılırlar.
    tecavüzü basit sıradan birşeymiş gibi anlatıp normalleştirme çabasına girerler. bununla da utanmayıp suçu mağdura atarlar.
    hepsinin de ortak noktası emhaldülillah müslüman olmaları. dinlerine asla laf ettirmezler hepsinin alnı secdeye değer.

    ilk duyduğumdan beri aklıma geldikçe sinir olduğum daha önce de yazdığım bir olay. ilk annem anlatmıştı onun da anlatırken bu rehaveti ayrı bi kanıma dokundu;

    vaktiyle ordu perşembe ilçesinde, köylünün çok sevdiği, sempatik, tonton evli ve çocuklu muhtar amcamız, seneler önce ailesinden istediği fakat yaş farkından ötürü verilmeyen yine evli ve çocuklu güzel bi kadını mahallede, herkesin gözü önünde bağırta bağırta kaçırır ve ırzına geçer.
    bu olayı bizim anne tarafındaki aile bireyleri sanki manavdan domates almış gibi gülerek anlatırlardı.
    bu sempatik muhtarımız, kadıncağıza yıllarca kendi çocuklarını eşini göstermez. üstüne bir de kadından çocuk yapar sonra siktir olup gider eşek cennetine. kadıncağız onca sene sonra cesaretini toplayıp evine döndüğünde çocukları anne nefretiyle büyümüştür ama akıllarda muhtarımız hala neşeli sempatik kalmıştır. çünkü köylü o muhtarı çok sevmiştir ve sevdiklerinin yanlışı ortaya çıkarsa kendileri de zan altına girecektir. o sebeple kendini savunamayan bir suçlu bulunmalıdır.
    çocuklar uzun bir süre suçu annelerinde arar ama kadının vefatından kısa bir süre önce de olayı öğrenir ve barışırlar. zaten bunca sene olayı da kadının vefatı sırası öğrendim. hani ölmese bilmeyeceğiz.

    bu tarz toplumlar eğitimle cezayla yada ilgiyle barışla değil üzerlerine benzin dökülüp yakılarak terbiye edilmeli. bir sonraki nesillerine ibret olsun diye.
hesabın var mı? giriş yap