• gazali'nin felsefecileri elestirmek maksadi ile kaleme aldigi eser. ibn-i rusd'un de cevap niteligindeki tehafut al tehafut'u vardir.
  • türkçe çevirilerinden okumak tamamiyle entelektüel bir işkencedir. yemek tariflerindeki tümcelerin yerlerini değiştirip, puzzle olarak gizlediğiniz an yaklaşmışsınız demektir.
  • gazali'nin en önemli en çok değinilen eserlerinden birisidir. sürekli atıf yapılır, ama okuyanı tabiki (her tartışılan kitapta olduğu gibi) azdır. manası filozofların tutarsızlığıdır. burada kastedilen filozoflar en önemli islam filozofları kabul edilen farabi ve ibn-i sina'dır. dolaylı da olsa kindi'ye ve tabi yunan filozoflarına atıf bulunmaktadır. bununla birlikte yazarın asıl uğraştığı kişiler belirttiğimiz iki kişidir.
    buradaki tutarsızlık ifadesi ise filozofları eleştirirken onları kendi içlerinde kendi kuramları bağlamında eleştirmeyi ifade eder. yani gazali bu eleştirilerini yaparken yine bir filozof edasıyla hareket eder. filozofların düşüncelerinin kendi iç çelişkilerini ortaya koymaya çalışır.
    kitapta izlenen eleştiri metodu cedel olarak bilinen diyalektiktir. yani filozofların bir görüşü ele alınır, bu tez olarak ortaya konur, sonra ona karşı düşünceler ortaya konur, bu antitezdir. bu tez-antitez ikilemi bazen bir kaç tur döner, en son kendi fikrini söylerek bu kuramlardaki yanlışlığı ortaya koyar.
    kitabın temel fikri herşeyi tanrı'nın kendi iradesi ile yaptığıdır. bu yönüyle irade kavramına büyük önem atfedilmiştir. halbuki filozoflar iradeyi reddetmekte ve doğrudan neden-sonuç ilişkisi bağlamında bir determinizmi kabul etmektedirler.
    kitap yirmi alt başlıkla yazılmıştır. bu eleştirinin de yirmi başlığı olduğunu ifade eder. ama gazali'ye göre asıl eleştirilecek üç nokta vardır. bu üç noktaya göre de söz konusu filozoflar tekfir edilmeli, yani kafir kabul edilmelidir. söz konusu üç nokta ise şunlardır (yanlış hatırlamıyorsam):
    1) birincisi evrenin başlangıcı problemidir, filozoflar evreni tanrı'nın doğrudan sonucu olarak gördükleri için buradan evrenin tanrı gibi en baştan var olan bir şey olduğu ortaya çıkar. bu durumda tanrı'nın kendi iradesiyle sonradan yarattığı bir evren yoktur.
    2) ikinci mevzu ise evrenin sonu ile ilgilidir. filozoflar evrenin sonuna ilişkin görüşlerinde kabir azabı, hesap gibi ahirete dair dini görüşleri sarsmışlar ve ahiretin varlığına iman konusuna zarar vermişlerdir.
    3) üçüncü mevzu tanrı'nın sıfatları ile ilgilidir. filozofların tanrı'ya yükledikleri anlamlar ile islam'ın tanrı'ya bakışı birbirinden farkılıdır.
    işte bu üç mevzuda gazali islam ile filozofların görüşleri arasında derin ayrılıklar görmüş ve bu ayrılıklara binaen onları tekfir etmiştir.
    burada değinilmesi gereken nokta kitabın adının filozofların tutarsızılığı olduğudur. yani kişilerin görüşleri eleştirilmiştir, eğer felsefenin tutarsızlığı denmiş olsaydı bir düşünüş biçiminin kendisi eleştirilmiş olacaktı ki o zaman gazali'nin felsefeyi engellemek isteyen bir düşünür olduğu kabul edilebilirdi. eleştirinin belli filozoflar ekseninde yapılması engellenmek istenenin felsefenin kendisi değil, sadece dine aykırı kabul edilen belli bazı düşünceler olduğunu ortaya koyar. nitekim gazali bir başka eserinde (makasıd'da) filozofların görüşlerinden olumlu anlamda faydalanmıştır.
  • türkçe tercümeleri arasında en okunabilir olanı "filozofların tutarsızlığı" başlığı ile klasik'ten çıkan mahmut kaya - hüseyin sarıoğlu tercümesidir.
  • gazâlî'nin bu kitabını okumadan önce şu kitabını okumak faydalı olacaktır:

    (bkz: makasıd el-felasife)
  • islam dünyasının şu anda uzatarak içinden geçtiği ortaçağ’ının müsebbibi eser. imam gazali’nin bu ünlü risalesi islam dünyasındaki tutuculuk çağının başlamasına sebep olmuştur.

    gazali bu eseri ile sadece günümüze kadar gelen egemen sünni teolojisini kurmuyor, şia öğretisi üzerinde de etkili oluyor. içtihat (yorum, yeni kural koyma) kapısını kapatarak dinin akla ve bilime göre yorumlanmasının ve çağa uydurulmasının önünü kesiyor. onu donduruyor ve böylece islam dinini insanlığın tarihsel yürüyüşünün önünde gerici bir engele dönüştürüyor. ibni sina’yı, farabi’yi kafirlikle suçluyor.

    imam gazali’nin öğretisi, bugünün geri ve batı’nın kölesi olan islam dünyasını yaratan anlayıştır.
  • (bkz: #48633313)
  • iddia edildiği gibi, " islam tarihinde felsefeye olan bakışın olumsuzlaşmasına neden olmayan " eser. gazzali üzerinden nemalanan, dogma düşüncelere saplanmış, " eğer insanlar düşünür, akleder, tam da kur'an'ın dediklerini yaparlarsa, elde ettiğimiz kudret elden gider " kafasındaki kimselerin savıdır " gazzali' nin bi eserinin, felsefeye olan bakışı olumsuz etkilediği" savı.

    gazzali'nin eserlerine genel olarak bakarsak, kendisi zaten din ile bilim arasında çelişki olmadığını savunan, din, bilim ve aklın ortak kullanılması gerektiğine inanan, dinin ve bilimin çatıştığını kabul etmeyen bir filozof olduğunu görürüz.

    gazzali, evren hakkında, daha doğrusu, evrenin var oluş ve yok oluş senaryoları hakkında, aristotales ve aristocu mantıktan beslenen filozofları eleştirmiştir.

    gazzali'nin, ibn-i rüşd, farabi, ibn-i sina gibi aristocu gelenekten gelenleri küfürle itham etmesi, haklı olarak bütün islam dünyasını enterese etmiş ve yorumlar, bu eksende yürütülmüştür. art niyetli kimseler, ki kendileri okudukları ayetleri bile keyiflerine göre anlamlandırıyorlar, gazzali'nin bu ithamlarını sığ bir anlayış ile " felsefe gereksizdir, felsefe haramdır " noktasına indirmişler ve islam dünyasını, kelam, mantık gibi olgulardan uzak tutmuşlardır.

    gazzali tehafüt-ü felasefe eserinde şahsıma göre kah haklı, kah haksızdır. ki ibn-i rüşd bu esere reddiye yazdığı eserinde, gazzali'yi hem haklı hem de haksız bulabilmiştir.

    yine de islam düşünce tarihinde önemli yerleri olan bu filozofların eserleri okunmalı, sentezlenmelidir. tehafüt geleneği öyle veya böyle başlamıştır, ve yobaz, cahil zannedilen osmanlı padişahlarından fatih sultan mehmet, dönemin aydınlarından, gazzali'ninkine benzer eserler neşretmelerini istemiştir.

    felsefe gerçekten önemli bir daldır. dini anlama kolaylığı da gösterir. zira gazzali'nin " 50 yıldır engin deryalara dalmaktan hiç vazgecmedim " minvalinde bir sözü olduğunu anımsıyorum.
hesabın var mı? giriş yap